Asya'nın yükselen yıldızlarından Tayland, küresel içerik pazarındaki payını artırmak için stratejik bir hamle yapıyor. Tayland Yaratıcı Ekonomi Ajansı (CEA), ülkenin film yapımcılarını, senaristlerini ve animasyon stüdyolarını 70'ten fazla yerel ve uluslararası yatırımcıyla bir araya getirecek olan İçerik Proje Pazarı etkinliğinin ikincisini duyurdu. Bu etkinlik, sadece bir proje pazarı olmanın ötesinde, Tayland'ın kültürel ve ekonomik bir güç merkezi olma vizyonunun önemli bir parçası olarak görülüyor.

10-12 Eylül tarihleri arasında Bangkok'taki True Digital Park'ta gerçekleştirilecek olan etkinlik, Taylandlı yaratıcıların projelerini doğrudan yapım evlerine, dağıtımcılara ve Netflix gibi yayın platformlarına sunmaları için eşsiz bir fırsat sunuyor. Etkinlik, proje sunumlarının yanı sıra B2B iş görüşmeleri, networking etkinlikleri ve sektör uzmanlarının katılacağı forumları da içerecek.

Sadece Eğlence Değil, Ekonomik Bir Silah: Yumuşak Güç

CEA İcra Direktörü Chakrit Pichyangkul'a göre bu pazar, Tayland'ın yaratıcıları için sürdürülebilir bir ekosistem inşa etme yolunda atılmış kritik bir adım. Pichyangkul, hedeflerinin sadece projelerin hayata geçmesini sağlamak değil, aynı zamanda Tayland içeriğinin kalitesini küresel sahnede rekabet edebilecek seviyeye çıkarmak olduğunu vurguluyor.

Chakrit Pichyangkul, konunun ekonomik boyutuna dikkat çekiyor: “Tayland filmleri ve dizileri, uluslararası turistleri çekme ve küresel içeriklerde öne çıkan Tayland ürün ve hizmetlerine olan talebi artırma gücüne sahip. Bu etkinlik, yaratıcılarımızın görünürlüğünü artırmanın yanı sıra, ülkemizin yaratıcı ekonomisinin uzun vadeli gelişimi için stratejik bir itici güç görevi görüyor.”

Bu strateji, son yıllarda Güney Kore'nin K-Pop ve K-Drama ile yakaladığı "yumuşak güç" başarısını akıllara getiriyor. Bir ülkenin kültürel ürünleri aracılığıyla küresel algıyı ve ekonomik ilişkileri şekillendirme yeteneği olarak tanımlanan yumuşak güç, Tayland'ın da en önemli hedeflerinden biri haline gelmiş durumda.

Madalyonun Diğer Yüzü: Rekabet ve Sürdürülebilirlik Sorunları

Tayland'ın bu iddialı adımı takdire şayan olsa da, yolun dikensiz olduğu söylenemez. Küresel içerik pazarı, Hollywood'un yanı sıra Güney Kore, Japonya, Hindistan ve hatta Türkiye gibi güçlü oyuncuların hakimiyetinde. Tayland içeriğinin bu yoğun rekabette kendine özgü bir kimlik yaratarak sıyrılması gerekecek. Nitekim, Asya pazarındaki bu dinamizm, Emmy adayı yapımlara imza atan Bollywood merkezli Bombay Fables şirketinin yakın zamanda beş yeni film projesi duyurmasıyla bir kez daha kanıtlandı. Benzer şekilde, Prime Video gibi küresel devler de Mirzapur yıldızı Ali Fazal'ın başrolünde olduğu 'Raakh' adlı yeni polisiye gerilim dizisi gibi iddialı yerel projelere büyük yatırımlar yaparak Hindistan pazarının gücünü ortaya koyuyor. Eleştirmenler, bu tür devlet destekli girişimlerin başlangıçta heyecan yaratsa da, uzun vadede sürdürülebilir bir başarıya dönüşüp dönüşmeyeceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. Asıl başarı, yatırımcı ilgisini sürekli kılacak ve küresel izleyicide karşılık bulacak özgün hikayelerin istikrarlı bir şekilde üretilmesine bağlı.

Bu rekabetin ne kadar dinamik olduğunun bir diğer örneği de küresel prodüksiyon devlerinin yerel pazarlara yönelik agresif hamleleridir. Örneğin, medya devi Banijay Americas, Latin Amerika ve ABD Hispanik pazarına odaklanmak üzere A Fábrica adlı yeni bir girişim başlattı ve bu girişimin başına Netflix ve Disney+ için projeler üretmiş Santiago Zapata'yı getirdi. Bu tür stratejik transferler, Tayland gibi yükselen pazarların karşısındaki zorluğun boyutunu gözler önüne seriyor.

Bu etkinlik, Tayland için bir dönüm noktası olabilir. Eğer doğru projeler doğru yatırımcılarla buluşursa, yakın gelecekte dünya çapında ses getirecek Tayland yapımı bir film veya diziyle karşılaşmamız işten bile değil. Nexus Haber olarak bu gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.

Bu haberde yer alan bilgiler, Variety'de yayınlanan bir rapora dayanmaktadır.