Müzik dünyasında etkisi tartışılmaz olan ancak geride sadece üç stüdyo albümü ve bir canlı disk bırakan D'Angelo, kısa sürede modern R&B'nin ve neo-soul'un en önemli figürlerinden biri haline geldi. Kariyeri boyunca sadece bir avuç orijinal esere imza atan bu dahi ismin "En İyi 10 Şarkısı" listesini yapmak anlamsız olabilir; zira 35 civarındaki orijinal eserinin neredeyse tamamı zaten birer klasiktir.
Ancak D'Angelo'nun dehasını tam olarak anlamak için, ana akım başarılarının ötesine bakmak gerekiyor. İşte bu makale, sanatçının B-taraflarında, film müziklerinde, nadir remikslerde ve Questlove ile yaptığı doğaçlama canlı performanslarda gizlenmiş, hayranları için gerçek bir hazine niteliğindeki en derin ve keşfedilmemiş 11 eserini ortaya çıkarıyor.
Neden Klasikler Değil, 'Deep Cuts' (Derin Kesikler)?
D'Angelo’nun müziği, sadece liste başı hitlerden ibaret değildi. Onun sanatsal derinliği, 60'ların ve 70'lerin soul müziği ile kurduğu bağlantılarda ve deneysel remikslerde yatıyordu. Orijinal eserlerinin azlığı göz önüne alındığında, bu nadir parçalar, sanatçının stüdyo albümlerine sığdıramadığı yaratıcı enerjinin ve farklı müzikal yönlerinin bir kanıtıdır. Bu parçalar, D'Angelo'nun dehasının ne kadar çok yönlü olduğunu gösteren birer kanıt sunar.
Diskografinin Saklı Mücevherleri
"I Found My Smile Again" (1995)
Bu parça, D'Angelo'nun çıkış albümü "Brown Sugar"ın yayınlanmamış bir demosu olmasına rağmen, 1996 yapımı gişe rekortmeni "Space Jam" filminin soundtrack'inde yer alarak gün ışığına çıktı. Questlove'a göre, filmin yapımcıları D'Angelo'nun başlangıçta sunduğu "Playa Playa" (ki bu şarkı dört yıl sonra "Voodoo"da yer alacaktı) adlı eseri fazla karmaşık bulmuş ve bu şarkı kabul görmüştü. Bu olay, "Voodoo" albümünün ne kadar uzun süredir hazırlandığına dair bir ipucu veriyor.
"Can't Hide Love" (Canlı, 1995)
"Live at the Jazz Cafe" EP'si başlangıçta o kadar düşük profilli bir yayındı ki, 2014'teki yeniden basımına kadar birçok hayran varlığından haberdar değildi. Eylül 1995'te, henüz 21 yaşındayken kaydedilen bu canlı performans, genç D'Angelo'yu o dönemki sevgilisi Angie Stone'un muhteşem geri vokalleri eşliğinde tam performans halinde yakalıyor. Bu parça, Earth Wind & Fire'ın klasiği "Can't Hide Love"a saygılı ama çarpıcı bir yorum getiriyor.
Ohio Players Cover’ı: "Heaven Must Be Like This" (Canlı, 1995)
Yine "Jazz Cafe" kayıtlarından çıkan bu Ohio Players cover'ı, başlangıçta yalnızca EP’nin Japonya versiyonuna eklenmişti. İlginç bir şekilde, albümün sonraki tam versiyonlarında veya Spotify'da bulunmaması, D'Angelo'nun bu kayıttan tam olarak memnun kalmadığına işaret ediyor olabilir. Ancak, hayranlar için bu, tam bir bakır üflemeli bölüm, yağmur damlası gibi elektrikli piyano ve Stone'un büyüleyici geri vokalleriyle icra edilmiş, kusursuz bir performanstır.
Remikslerin Zaferi: "Me and Those Dreaming Eyes of Mine" (1996)
İlk albümünün en büyük aşk şarkılarından biri olan "Me and Those Dreaming Eyes of Mine" için tam on farklı remiks piyasaya sürülmüştü. Bu kadar çok versiyonun yayınlanması, o dönemki büyük bütçeleri gösteriyor. Bu zenginlik içinde öne çıkanlar, DJ Premier'in ve Erick Sermon ile Redman'ın yer aldığı daha yenilikçi "Def Squad Remix"leridir.
Efsanevi İşbirlikleri ve Cover'lar
D'Angelo, müzikal mirasındaki boşlukları nadir cover'lar ve beklenmedik düetlerle doldurdu. Bu eserler, onun sadece bir neo-soul sanatçısı değil, aynı zamanda derin bir müzik tarihçisi olduğunu da kanıtlıyor.
"Your Precious Love" feat. Erykah Badu (1996)
1967 tarihli Marvin Gaye-Tammi Terrell düetinin bu çarpıcı cover'ı, "High School High" soundtrack'inde yer aldı. İki sanatçı neo-soul ikonları haline gelmeden çok önce kaydedilen bu parça, Ashford ve Simpson kataloğunun klasiğine hak ettiği saygıyı gösteren, kusursuz bir icraat sunuyor.
Prince'e Saygı: "She’s Always in My Hair" (1997)
Prince'ten büyük ölçüde etkilenmesine rağmen D'Angelo'nun daha fazla Prince cover'ı kaydetmemiş olması şaşırtıcıdır. Ancak kaydettiği zaman, en derinlere inmiştir. 1985 yılında "Raspberry Beret"in B-tarafı olan bu saykodelik parça, D'Angelo'nun Questlove ile yaptığı "Brothers in Arms" jam seanslarında sıkça çalınan bir eserdi ve Prince'in albüm dışı en iyi eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Mark Ronson ile Garip Deney: "Glass Mountain Trust" (2010)
Mark Ronson'ın gölgede kalmış üçüncü solo albümü "Record Collection"dan çıkan bu parça, muhtemelen listedeki en derin kesiktir. Seksenlerin synthesizer sesleri ve vuran bir ritimle ilerleyen şarkı, D'Angelo'nun çarpıtılmış vokalleriyle ve ara sıra attığı soul çığlıklarıyla, her iki sanatçının da diskografilerindeki en tuhaf ve deneysel parçalardan biri olarak öne çıkıyor.
BONUS: Lauryn Hill ile Ölümsüz Düet "Nothing Even Matters" (1998)
Tarihin en çok satan albümlerinden biri olan "The Miseducation of Lauryn Hill"de yer alan bir şarkıya "deep cut" demek absürt gelebilir. Ancak albümün 12. sırasına gizlenmiş bu ruh dolu düet genellikle gözden kaçırılır. İkili, D'Angelo'nun ayırt edici elektrikli piyano süslemeleri eşliğinde, şarkının son dakikalarında güzelce doğaçlama yaparak uyum sağlıyorlar.
Bu parça, D'Angelo'nun müziğinin zamansızlığını ve diğer büyük sanatçılar üzerindeki etkisini kanıtlar niteliktedir. Lauryn Hill, D'Angelo'nun vefatının ardından yazdığı mesajda, "Seninle daha fazla zaman geçiremediğim için pişmanım. İnkar edilemez güzelliğin ve yeteneğin bu dünyaya ait değildi... Sen, dahiliğinle bizi harekete geçirdin, ilham verdin," sözleriyle aralarındaki karşılıklı hayranlığı dile getirmiştir.
D'Angelo'nun Mirası
D'Angelo’nun eserleri, sayılarından bağımsız olarak, müzik dünyasında kalıcı bir iz bıraktı. Onun nadir ve derinlikli çalışmaları, hayranlarına sadece bir sanatçının değil, aynı zamanda 60'lar ve 70'ler soul, funk ve R&B mirasının da ne kadar zengin olabileceğini gösteriyor. O, nicelikten çok niteliğe odaklanarak, her parçasını bir başyapıt haline getirmeyi başarmış bir dehaydı.
Kaynak: D'Angelo'nun En Derin Şarkıları ve Nadir Cover'ları listesine dair ayrıntılı bilgiler için Variety'nin özel haberini inceleyebilirsiniz.