Park Chan-wook'tan Kore Sinemasına Acı Reçete: 'Tiyatroların Krizi, Sinemanın Krizi Demektir'

Haber Merkezi

19 September 2025, 13:05 tarihinde yayınlandı

Park Chan-wook: Kore Sineması Derin Krizde, Gelecek 'Belirsiz Seçim' ile mi Şekillenecek?

Kore sineması, son yirmi yılın en zorlu dönemecinden geçiyor ve sektörün geleceği üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Ünlü yönetmen Park Chan-wook, Busan Uluslararası Film Festivali'nde yaptığı çarpıcı açıklamalarla bu derin krize dikkat çekti. Dünya sinemasının önemli isimlerinden, Oscar ödüllü yönetmen Guillermo del Toro da festivalde Kore sinemasının zenginliğini ve özgünlüğünü takdir eden açıklamalar yaparak sektöre destek verdi. Sektördeki düşüş sadece gişe rakamlarıyla sınırlı değil; değişen izleyici alışkanlıkları, küresel ekonomik sıkıntılar ve streaming platformlarının yükselişi gibi faktörler, bir zamanlar Asya'nın en dinamik pazarlarından biri olan Kore sinemasını varoluşsal bir tehditle karşı karşıya bırakıyor.

Kore Sinemasının Derin Yarası: Gişe Rakamları Konuşuyor

Kore sinema endüstrisi, gişe gelirlerinde rekor düşüşler yaşıyor. Referans alınan verilere göre, pandemi yılları hariç tutulduğunda, 2004'ten bu yana ilk kez yıllık 100 milyon seyirci barajının altına düşme tehlikesiyle karşı karşıya.

  • 2024 İlk Yarı: 62.9 milyon seyirci
  • 2025 İlk Yarı: Yalnızca 40.7 milyon seyirci (önceki yıla göre %35 düşüş)

Bu düşüşün ardında, yerel gişe rekortmeni filmlerin azlığı, dijital platformların sunduğu ev konforu ve tüketicilerin ekonomik kısıtlamalar nedeniyle sinema biletlerine daha az bütçe ayırması gibi nedenler yatıyor. Park Chan-wook, bu durumu 'sinemanın değil, sinema salonlarının krizi' olarak yorumlasa da, ekliyor: 'Sinema salonlarının krizi, aslında sinemanın da krizidir.'

Park Chan-wook: 'İzleyici, teknolojinin standart olduğu devasa bir ekranın karşısında, neredeyse kilitli olduğu bu karanlık odada bir araya geliyor. Ayrılamaz, duraklatamazsın ve her türlü ayartmadan, içsel veya dışsal unsurlardan tamamen kopmuş olursun. Sinemayı bu deneyim dışında hayal edemiyorum.'

Sinema Deneyimi Yeniden Tanımlanıyor mu?

Yönetmenin sinemayı fiziksel bir mekan ve paylaşılan, kesintisiz bir deneyim olarak tanımlaması, günümüz dijital çağında tartışmalara açık bir konu. Birçok eleştirmen ve izleyici, streaming platformlarının ev sineması sistemleriyle sunduğu esneklik ve erişilebilirliğin de farklı bir 'sinema deneyimi' oluşturduğunu savunuyor. Park'ın bu geleneksel tanımı, sinemanın gelecekteki evrimini nasıl etkileyecek? Bu, sadece bir mekan meselesi mi, yoksa hikaye anlatımının ve sanatsal ifadenin özünde mi bir dönüşüm yaşanıyor?

Guillermo del Toro'dan Kore Sinemasının Ustalarına Övgü

Oscar ödüllü yönetmen Guillermo del Toro, Busan Film Festivali'nde Kore sinemasının dehalarına olan hayranlığını dile getirdi. Özellikle "Parazit" filminin yönetmeni Bong Joon Ho'ya duyduğu saygıyı ifade eden del Toro, Bong'un filmlerinde "kaosu, gülünç olanı, ihtişamlıyı, şiirseli ve korkunç olanı aynı anda" sunabilme yeteneğinin eşsiz olduğunu belirtti. "Cinayet Anıları"nı varoluşsal bir derinliğe sahip, yozlaşmış karakterlerin kusurlu soruşturmasını anlatan, tam anlamıyla Kore sinemasına özgü bir yapım olarak övdü. Del Toro ayrıca, Bong Joon Ho ile 'büyük bir ruhsal bağ' hissettiğini ve 'The Host' (Yaratık) filminin canavar tasarımlarını, tür elementlerini toplumsal yorum katmak için kullanması açısından kendi tarzına benzettiğini söyledi.

“Yönetmen Bong'a ve Yönetmen Park'a hayranım, çünkü onlar aynı filmde kaosu, gülünç olanı, yüceyi, şiirseli ve korkunç olanı bir araya getiriyorlar.” - Guillermo del Toro

Del Toro'nun özel hayranlık duyduğu bir diğer isim ise 'Oldboy'un yönetmeni Park Chan-wook oldu. Yönetmen Park'ı sinemanın 'en güzel, en çaresiz, en varoluşsal romantiklerinden' biri olarak tanımlayan del Toro, onunla arasında 'ikiz ruh' bir bağlantı olduğunu dile getirdi. Del Toro'ya göre, Park Chan-wook'un romantizmi, kaderin, kasvetin ve varoluşsal karanlığın içindeki derin inançtan besleniyor; bu, Hollywood'un yüzeysel aşk anlayışından oldukça farklı bir yaklaşım sunuyor. Kore sinemasının bu usta isimlerinin ve Busan Film Festivali'ndeki önemli açıklamaların daha fazla detayı için buraya tıklayabilirsiniz.

Değer Katma: Sinemanın Geleceği Nereye Evriliyor?

Geleneksel sinema salonları, sundukları kolektif ve kapsayıcı deneyimle varlıklarını sürdürme mücadelesi verirken, streaming devleri sürekli yeniliklerle izleyiciyi evlerine çekiyor. Bu ikilem, sadece Kore için değil, dünya genelinde film endüstrisi için temel bir soru işareti oluşturuyor: Sinema, büyülü karanlık salonda mı kalacak, yoksa kişiselleştirilmiş dijital ekranlarda yeni bir kimliğe mi bürünecek? Oscar ödüllü yönetmen Guillermo del Toro, Kore sinemasının ticari kaygılardan çok kültürel özgünlüğe verdiği önemi vurgulayarak, bu yaklaşımın Kore sinemasını benzersiz kıldığını ve "Şeytanı Gördüm" veya "Zombi Ekspresi" gibi yapımların Hollywood'un "iyi-kötü" ayrımından kaçınarak daha derin ve nüanslı hikayeler anlatabildiğini belirtti.

'No Other Choice': Umut Işığı mı, Bir Yansıması mı?

Park Chan-wook'un Busan Film Festivali'nin açılış filmi olan 'No Other Choice' (Başka Seçenek Yok), Lee Byung-hun ve Son Ye-jin gibi yıldız isimleri bir araya getiriyor. Film, orta sınıfın çaresizliğini ve otomasyonun yükselişini ele alarak günümüzün en yakıcı sorunlarına ışık tutuyor. Lee Byung-hun'un canlandırdığı Man-su karakteri, işini kaybetmiş bir kağıt üretimi uzmanının, tek bir iş pozisyonu için rakiplerini seri cinayetlerle ortadan kaldırmaya çalışmasını ancak sonunda pozisyonun bir yapay zeka testi denetlemek için var olduğunu keşfetmesini konu alıyor.

Park Chan-wook: 'Bu, günümüz orta sınıfının arzuları hakkında bir hikaye. Ne tür zorluklarla karşılaşırsanız karşılaşın, bugüne kadar sürdürdüğünüz mevcut yaşam standardınızdaki düşüşü kabul etmeyi son derece reddediyorsunuz.'

Yönetmen, Man-su'nun mücadelesi ile genel iş gücü kaygılarını acı verici bir şekilde karşılaştırıyor. Ayrıca, Park Chan-wook yapay zekanın (YZ) yükselişine dikkat çekerek şunları ekledi: "Yapay zeka sorunu, filmin son perdesinde dile getiriliyor ve hepimizin paylaştığı bir korkuyu yansıtıyor. Henüz sektörümüzü dönüştürmemiş olsa bile, gelişim hızı ölçülemez. Yakın zamanda ne olacağını kimse bilmiyor." 'Tüm insan rakiplerini eleyince kazandığı pozisyon ne kadar sürecek? Bütün bu çaba boşuna mıydı?' diye soran Park, filmin son sahnesinde yapay zekanın otomatik ışık söndürme sisteminin Man-su'yu fabrikadan dışarı ittiğini belirtiyor. 'Man-su'nun mücadelesi boşuna mıydı? Hepsi anlamsız mıydı?' Bu sorular, günümüzde yapay zeka ve otomasyonun iş piyasasında yarattığı dönüşüm ve işsizlik korkusuyla boğuşan milyonlarca insanın iç sesini yansıtıyor.

WGA İhracı Tartışmaları: Uluslararası İşbirliğinin Gri Alanları

Park Chan-wook, Writers Guild of America (WGA) tarafından, ortak yazar Don McKellar ile birlikte, 2023 grevi sırasında HBO'nun 'The Sympathizer' dizisi üzerinde çalıştıkları gerekçesiyle ihraç edilmesini de ele aldı. Park, bu durumu 'talihsiz' olarak nitelendirerek şunları söyledi: 'Grevi sırasında yazdığımızı düşünmedik veya kabul etmedik. Ben sadece yazar değil, aynı zamanda yönetmen ve yapımcıyım ve yapılması gereken bazı şeyler vardı, yani fiili yazma eylemleri olmayan fikir paylaşımı gibi. Bu nedenle farklı yorumlanmasını talihsiz buluyorum.'

Yine de Park, WGA'nın misyonuna tam destek verdiğini vurguladı: 'Ancak bu, WGA grevinin misyonu veya amacı ile aynı fikirde olmadığımız anlamına gelmez. Onların eylemlerini tamamen anlıyor, tamamen kabul ediyor ve destekliyoruz. Bu duruşumuz hala geçerlidir.' Bu durum, Hollywood sendikalarının uluslararası prodüksiyonlardaki rol karmaşıklıkları ve farklı ülkelerdeki çalışma kültürlerinin çarpışması açısından dikkat çekici bir örnek teşkil ediyor. Özellikle yönetmenlerin, yapımcıların ve yazarların görev tanımlarının iç içe geçtiği projelerde, sendika kurallarının nasıl yorumlanacağı konusunda gri alanlar oluşabiliyor.

Busan Film Festivali'nin 30 Yıllık Mirası ve Geleceği

Busan Uluslararası Film Festivali, bu yıl 30. yıl dönümünü görkemli bir açılış töreniyle kutlarken, festivalin Koreli izleyiciler için ufukları genişletmedeki dönüştürücü rolü Park Chan-wook tarafından vurgulanıyor. K-pop dünyasının ikonik ismi Blackpink'ten Lisa gibi birçok ünlü ismin kırmızı halıda yer aldığı bu özel etkinlikte, Hint sinemasından Tribeny Rai'nin "Shape of Momo", Kim Minha'nın başrolünde olduğu "Hana Korea" ve Cannes ödüllü yönetmen Vimukthi Jayasundara'nın distopik bilim kurgu draması "Spying Stars" gibi dikkat çeken bağımsız yapımlar da izleyiciyle buluştu. Uzun bir süre Koreli sinemaseverler için filmlerin genellikle Kore veya Amerikan filmleri, özellikle de büyük ölçekli Hollywood yapımları etrafında döndüğünü belirten Park, 'Busan Uluslararası Festivali 30 yıl önce kurulduğunda, Asya filmlerinin var olduğunu her zaman bilsek de, aslında farkında olmadığımızı anlamamıza yardımcı oldu' dedi.

Festival, izleyicilere 'ırksal ve coğrafi olarak bize çok yakın olan insanların ne düşündüğünü gerçekten anlamaktan ne kadar uzak olduğumuzu ve bunu film aracılığıyla deneyimlemenin ne kadar etkili olabileceğini fark etmelerine' yardımcı oldu. Sinemanın bu kriz döneminde, Busan gibi festivaller, farklı kültürleri bir araya getiren ve yeni bakış açıları sunan platformlar olarak kritik bir rol oynamaya devam ediyor. Bu tür etkinlikler, endüstrinin karşı karşıya olduğu zorluklara rağmen sanatsal ifadeyi ve kültürel alışverişi canlı tutmanın anahtarı olabilir.

Kriz ve Umut Arasında Bir Yolculuk

Park Chan-wook'un gözlemleri, Kore sinemasının karşı karşıya olduğu çetin gerçekleri acı bir şekilde ortaya koyuyor. Gişe gelirlerindeki düşüş, değişen izleyici alışkanlıkları ve yapay zekanın getirdiği toplumsal dönüşümler, sektörün sadece ekonomik değil, aynı zamanda sanatsal ve kültürel kimliğini de sorgulamasına neden oluyor. Ancak 'No Other Choice' gibi filmlerle ve Busan Film Festivali gibi köklü etkinliklerle, Kore sineması bu zorlu süreçten güçlenerek çıkma ve kendisini yeniden tanımlama potansiyelini hala taşıyor. Park'ın dediği gibi, 'Bütün bu çaba anlamsız mıydı?' sorusunun cevabı, şüphesiz sektörün atacağı adımlarda gizli.

Kaynak: Variety - Park Chan-wook Kore Sinema Krizi ve WGA İhracı Üzerine Konuşuyor