Lucy Liu'dan Ezber Bozan Rol: 'Rosemead' ile Bir Annenin Akıl Sağlığı Sınavı

Haber Merkezi

15 August 2025, 11:32 tarihinde yayınlandı

Lucy Liu ve 'Rosemead': Bir Annenin Sarsıcı Dramı ve Yıkılan Toplumsal Tabular

Hollywood'un dinamik ve aksiyon dolu rolleriyle tanıdığımız ismi Lucy Liu, bu kez bambaşka bir karakterle izleyici karşısına çıkıyor. Locarno Film Festivali'nde hem kariyer başarı ödülü alan hem de yapımcılığını ve başrolünü üstlendiği yeni filmi “Rosemead”in uluslararası prömiyerini gerçekleştiren Liu, bir annenin yaşadığı trajediyi ve çaresizliği beyaz perdeye taşıyor. Festival bu yıl Liu'nun kişisel projesi gibi yapımların yanı sıra, İspanyol sinemasının çok kültürlü kimlikleri kucaklayan yeni yüzünü sergileyen "Spanish Previews" gibi özel bölümleriyle de dikkat çekiyor.

Eric Lin tarafından yönetilen ve Los Angeles Times'ta yayınlanan gerçek bir haberden ilham alan film, şizofreni teşhisi konan oğluyla tek başına mücadele eden Çin asıllı Amerikalı bir anne olan Irene Chao'nun yürek burkan hikayesini anlatıyor. Kendi sağlık sorunlarıyla boğuşan Irene'in dramı, sadece bir aile trajedisi değil, aynı zamanda göçmen topluluklarındaki akıl sağlığına yönelik tabuları da gözler önüne seriyor.

Rolün Arkasındaki Duygusal Yük: 'Ne Kadar Dayanabilirsiniz?'

Lucy Liu, genellikle enerjik karakterlerle özdeşleşmiş bir oyuncu olmasına rağmen, 'Rosemead'de acı içinde yürüyen, yorgun ve ağır aksanlı bir İngilizce konuşan Irene karakteriyle tanınmaz bir halde. Ancak Liu için bu fiziksel dönüşüm, karakterin yaşadığı duygusal acının yanında sönük kalıyor.

“Onun fiziksel acısının, duygusal acısının yanında hiçbir şey olduğunu düşünüyorum. Oyunculuk açısından önemli olan, sevgiyi ve iradesini göstermekti. Çünkü gücü, hayatta kalma ve oğlu için canlı olma iradesinden geliyordu. Asıl sevgi eylemi buydu. Eğer hikayeyi özet olarak dinleseydiniz, bu kadının bir canavar olduğunu düşünebilirdiniz. Ama hikayenin teması bu değil. Tema, sevgi.”

Liu, karakterin yaşadığı çaresizliğin altını çizerken, Irene’in farklı seçenekleri olmasına rağmen bunları görememesinin hikayeyi daha da trajik hale getirdiğini belirtiyor. Beyin kanserinden eşini kaybettikten kısa bir süre sonra oğlunun şizofreni belirtileri göstermesi ve kendi kanser teşhisiyle Irene, kelimenin tam anlamıyla bir dayanıklılık sınavı veriyor.

Nexus Analizi: Bir Filmden Daha Fazlası

'Rosemead', sadece dramatik bir yapım olmanın ötesinde önemli bir amaca hizmet ediyor. Film, özellikle Çin-Amerika topluluğu içindeki akıl sağlığına yönelik farklı ve çoğu zaman birbiriyle çelişen bakış açılarını cesurca sergiliyor: Oğlunu modern terapiyle tedavi ettirmeye çalışan terapist, sorunun bitkiler ve ilahilerle çözüleceğine inanan arkadaş, ve durumu sadece bir 'utanç' kaynağı olarak gören çevre... Lucy Liu gibi ana akım bir yıldızın bu projede yer alması, bu sessizliğin kırılması ve konunun daha geniş kitlelerce tartışılması adına kritik bir rol oynuyor. Film, bir anlamda 'Ne kadar dayanabilirsiniz?' sorusunu sadece karaktere değil, aynı zamanda toplumun tabularına da soruyor.

Toplumsal Baskı ve İnkarın Gölgesinde Bir Hikaye

Lucy Liu, filmin kendi topluluğu tarafından bile kolayca kabul görmeyebileceğinin farkında. “Annem bu filmi görseydi, buna inanmazdı. ‘Bu gördüğüm en kötü kurgu’ derdi,” diyerek kültürel inkârın ne kadar derin olabileceğine dikkat çekiyor.

Gerçek aile hakkında çok az şey bilinmesi nedeniyle senaryonun parçaları birleştirerek oluşturulduğunu belirten Liu, bu durumun filme gizemli bir hava kattığını da ekliyor. İzleyicinin sonu bilmesine rağmen, anne ile oğul arasındaki dinamiği anlamak için boşlukların doldurulması gerekiyor.

Yapımcılık ve Kariyer Üzerine Düşünceler

'Rosemead'de yapımcı olarak da görev alan Lucy Liu, bu rolün zorluğunu kabul ediyor ve yalnızca bu proje gibi gerçekten tutku duyduğu işlerde yer almak istediğini belirtiyor. Pandemi sürecinin kendisine durmanın ve nefes almanın önemini hatırlattığını söyleyen başarılı oyuncu, kariyerinde sürekli aynı hızda koşmak zorunda hissetmediğini ifade ediyor.

“Bazen yavaşlayabileceğimi, hatta durabileceğimi öğrendim. Pandemi sırasında her şey durdu ve hala nefes alıyoruz. Sanırım bunu unutmuştuk. Tıpkı Irene gibi, asıl soru şu: Ne kadar dayanabilirsiniz?”

Bu haberde yer alan Lucy Liu'nun açıklamaları ve filmle ilgili detaylar, Variety'de yayınlanan özel röportajdan derlenmiştir.