Otonom sürüş teknolojileri dünyasında, sensör seçimi uzun süredir devam eden bir tartışma konusu. Kimi üreticiler kamera, radar ve lidar gibi farklı sensörleri bir arada kullanarak "füzyon" yaklaşımını benimserken, Tesla gibi bazı devler tamamen kamera tabanlı sistemlerin geleceğine inanıyor. Bu tartışmaya Çin'in önde gelen elektrikli araç üreticilerinden Xpeng de dahil oldu ve sektörde şaşırtıcı bir kararla Tesla'nın izinden giderek lidar teknolojisine veda etti.
Xpeng'in Radikal Değişimi: Lidar Neden Bırakıldı?
Xpeng, 2020'de elektrikli araçlarına lidar sistemini entegre eden ilk otomobil üreticilerinden biri olarak biliniyordu. Ancak şirket, bu stratejisinden geri adım attı. IAA Mobility 2025 fuarında Xpeng Otonom Sürüş Merkezi Kıdemli Direktörü Candice Yuan, CarNewsChina'ya yaptığı açıklamada, araçlarından lidar'ı çıkardıklarından bu yana vizyon tabanlı yaklaşımlarına olan güvenlerinin arttığını belirtti.
“Lidar verileri, yapay zeka sistemine katkıda bulunamıyor.” diyen Yuan, şirketlerinin büyük dil modelinin (LLM) ağırlıklı olarak müşteri araçlarından alınan 10 ila 30 saniyelik kısa videolarla beslendiğini ve bu verilerin yapay zeka sistemini eğitmek için kullanıldığını ekledi. Yuan, “Buna VLA diyoruz: Vision (Görüş), Language (Dil), Action (Eylem). Lidar verileri farklıdır ve yapay zeka sistemi tarafından emilemez.” ifadelerini kullandı.
Xpeng'in kendi kendine sürüş sistemi olan Navigation Guided Pilot (XNGP), kulağa Tesla'nın Full Self-Driving (FSD) sisteminden çok daha az kutuplaştırıcı gelse de, her iki sistem de sürücünün sürekli denetimini ve her an kontrolü devralmaya hazır olmasını gerektiriyor. Tıpkı Tesla gibi, Xpeng de teorik olarak Çin'in herhangi bir yerinde çalışabileceğini iddia ettiği uçtan uca makine öğrenimi modellerine büyük yatırım yapıyor.
Tesla'nın Stratejisi ve Xpeng'in Yakınlaşması
Tesla, uzun süredir lidar'ın maliyetli ve karmaşık olduğunu, kameraların ise daha ucuz, basit ve küresel bir filo genelinde daha ölçeklenebilir olduğunu savunuyor. Xpeng'in bu yöndeki strateji değişimi, iki devin otonom sürüş felsefesinde önemli bir yakınlaşmayı işaret ediyor. Hatta Xpeng CEO'su Xiaopeng He, geçen yıl Silikon Vadisi'ni ziyaret ederek Tesla'nın FSD sistemini test etmiş ve "son derece iyi" çalıştığını belirtmişti. Kısa bir süre sonra Xpeng, Musk'ın sosyal medya platformu X'te, bir Tesla FSD'li araba ödünç almak istediğini ve Musk'ı kendi XNGP sistemini denemek üzere Çin'e davet ettiğini alaycı bir dille duyurmuştu.
Bu durum, Çinli şirketlerin yalnızca kendi yollarını çizmekle kalmayıp, küresel liderlerin deneyimlerinden de aktif olarak yararlandığını gösteriyor. Ancak bu geçiş, beraberinde bazı soruları da getiriyor. Gerçekten de lidar verileri yapay zeka sistemleri için "kullanışsız" mı, yoksa entegrasyonu mu zor?
Bu genel yazılım devrimi sadece otonom sürüşle sınırlı değil; Hyundai gibi büyük otomotiv üreticileri de araç içi yazılım deneyimini yeniden tanımlamak için adımlar atıyor. Şirket, 2026'dan itibaren elektrikli, hibrit ve benzinli modellerinde sunacağı Pleos Connect işletim sistemiyle, özellikle bilgi-eğlence sistemlerindeki eleştirilere yanıt vermeyi ve Tesla'nın yazılım üstünlüğüne meydan okumayı hedefliyor. Pleos Connect; gelişmiş sürücü profilleri, çoklu pencere desteği, üçüncü taraf uygulama mağazası, yapay zeka entegrasyonu ve kapsamlı OTA güncellemeleri gibi özelliklerle, araçları fabrikadan çıktıktan sonra bile sürekli güncel tutmayı amaçlıyor. Bu, otomotiv endüstrisinde yazılımın donanımdan daha önemli hale geldiği, sürekli evrilen bir deneyim sunduğu yeni bir paradigmanın habercisi. Hyundai Pleos Connect yazılım devrimiyle Tesla'ya rakip olmaya hazırlanıyor ve sektördeki rekabeti daha da kızıştırıyor.
Lidar'ın Savunucuları ve Karşıt Görüşler
Xpeng'in iddiasının aksine, robotaksi şirketleri Waymo ve Zoox gibi oyuncular, yapay zeka sistemlerini eğitmek için lidar verilerini kullanmaya devam ediyor. Bu şirketler, lidar'ın özellikle zayıf ışık koşullarında, kötü hava şartlarında veya karmaşık kentsel ortamlarda meydana gelen sayısız "uç durumlarda" yolu ve çevreyi daha doğru okumalarına yardımcı olduğunu savunuyor.
Ancak yapılan bazı çalışmalar, yapay zeka sistemlerini lidar ile eğitmenin daha karmaşık ve pahalı olabileceğini gösteriyor. Yoğun veri etiketleme, sensör kalibrasyonu ve karmaşık entegrasyon gerektirebilir. Bir yapay zeka sistemi en başından itibaren lidar'ı destekleyecek şekilde inşa edilmemişse, sonradan eklemek tüm sistemin yeniden tasarlanması anlamına gelebilir. Yuan'ın kastettiği şey muhtemelen lidar'ın tamamen işe yaramaz olduğu değil, Xpeng'in yeni sisteminin lidar için tasarlanmamış olduğuydu.
Gerçek Otonomiye Giden Yol: Kamera mı, Lidar mı Kazanacak?
Otonom araç teknolojileri ulaşım sektörünü kökten değiştirmeye devam ederken, sürücüsüz taksi pazarında rekabet giderek kızışıyor. Bu rekabette önemli bir oyuncu olan Waymo, teknoloji lideri konumunda ve çok yönlü sensör yaklaşımıyla öne çıkıyor. Lyft gibi ride-hailing devleri de bu yarışta iddialı adımlar atarak Waymo ile Nashville'de yeni bir otonom taksi pilot programı başlatıyor. Bu gelişmeler, gerçek otonomiye giden yolda sensör seçiminin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Günümüzde gerçek anlamda sürücüsüz olan tek robotaksiler, Waymo ve Zoox'un lidar yoğunluklu filolarıdır. Waymo, ABD'nin çeşitli şehirlerinde her hafta 250.000'den fazla tamamen sürücüsüz sürüş hizmeti sunuyor. Alphabet'in otonom sürüş kolu olan Waymo, pazarın teknoloji lideri konumunda olup, Tesla'nın aksine yalnızca kameralara değil, aynı zamanda radar ve lidar gibi gelişmiş sensör paketlerine dayanan çok yönlü teknoloji yaklaşımından güç alıyor. Bu araçlarda yolcular, arka koltukta kitap okuyabilir, film izleyebilir veya uyuyabilirler. Tesla Robotaksileri ve FSD donanımlı elektrikli araçlar ise hala insan denetimi gerektiriyor. Bu durum, yalnızca kamera tabanlı sistemlerin karmaşık kentsel ortamlarda tam otonomi sağlamada hala zorlandığını gösteriyor.
InsideEVs yazarı Kevin Williams'ın Çin'de Ji Yue 01 ile yaptığı sürüş deneyimi de benzer sonuçlar ortaya koyuyor. Ji Yue 01, yedek radar ve HD haritalar kullanmasına rağmen, temel sistemi vizyon tabanlıydı ve Çin'in kaotik trafiğinde oldukça yetenekliydi. Ancak New York gibi karmaşık şehirlerde Tesla FSD'nin dahi birden fazla kez insan müdahalesi gerektirmesi, kamera tabanlı sistemlerin hala "uç durumlarda" yetersiz kalabildiğini gösteriyor.
Xiaomi SU7 Güvenlik Sorunlarıyla Gündemde: Otonom Sürüşün Çin'deki Sınırları
Çin pazarındaki rekabeti artıran bir başka oyuncu ise akıllı telefon devi Xiaomi oldu. Performans odaklı elektrikli araçlarıyla sektöre hızlı bir giriş yapan Xiaomi, ne yazık ki bazı güvenlik sorunlarıyla da yüzleşiyor. Mart ayında Çin'de yaşanan ve üç öğrencinin ölümüyle sonuçlanan bir kaza, otonom sürüş destek sistemlerinin (ADAS) güvenlik kritik noktalarını bir kez daha gündeme getirdi. Bu kaza, Şangay Otomobil Fuarı'nda ana konuşma konularından biri haline gelerek ADAS sistemlerinin daha sıkı düzenlenmesi gerektiği yönündeki endişeleri artırdı. Xiaomi'nin otonom sürüş sistemlerindeki güvenlik endişeleri ve diğer gelişmeler için Nexus Haber'i ziyaret edebilirsiniz.
Çin Piyasa Düzenleme İdaresi'nden yapılan açıklamaya göre, 6 Şubat 2024 ile 30 Ağustos 2025 tarihleri arasında üretilen toplam 116.877 adet tamamen elektrikli SU7 aracı geri çağrılacak. Açıklamada, Xiaomi'nin sürücü destek sisteminin 'yetersiz tanıma yeteneğine sahip olduğu ve belirli senaryolarda sürücüleri yeterince tespit edemeyebileceği ve uyaramayabileceği' belirtildi.
Bu geri çağırma, Xiaomi'nin hisselerinde hafif bir düşüşe neden olsa da, bazı uzmanlar bunu olumlu bir gelişme olarak yorumluyor. Bir danışmanlık firması CEO'su Chen Jinzhu, geri çağırmanın Xiaomi'nin sorunları çözme konusundaki kararlılığını ve güvenini gösterdiğini belirtiyor. Çin'in otonom araç endüstrisi oldukça ileri düzeyde olsa da, hükümetin tam otonom (sürücüsüz) sürüşe karşı daha kısıtlayıcı bir yaklaşım sergilemesi, bu tür trajik olayların yaşanmasının önüne geçmek için kritik önem taşıyor.
Sen,Nexus Editör Değerlendirmesi: Otonom Sürüşün Geleceği
Xpeng'in lidar'dan vazgeçerek Tesla'nın vizyon tabanlı yaklaşımını benimsemesi, otonom sürüş teknolojilerinin gelişiminde kritik bir dönüm noktası olabilir. Bu karar, maliyet etkinliği ve ölçeklenebilirlik açısından avantajlar sunsa da, güvenlik ve performans açısından lidar'ın sağladığı ek katmanı göz ardı etmemek gerekiyor. Özellikle gerçek anlamda sürücüsüz robotaksi hizmetlerinde Waymo ve Zoox gibi lidar kullanan rakiplerin başarısı, bu teknolojinin değerini ortaya koyuyor. "Gerçek otonomi sadece köşede" vaadi on yıldır tekrarlansa da, kamera tabanlı sistemlerin sürücü müdahalesi olmadan her senaryoda güvenli bir sürüş deneyimi sunabildiği kanıtlanana kadar, sektördeki bu iddialara ihtiyatlı yaklaşmakta fayda var. Tüketiciler için önemli olan, sensör seçimi değil, güvenli, güvenilir ve gerçekten otonom bir sürüş deneyimidir.
Bu önemli gelişme hakkında daha fazla bilgi edinmek için orijinal kaynağı inceleyebilirsiniz: InsideEVs: Why Xpeng Is Taking Tesla's Controversial Approach To Autonomy
ABD'de Yeni NHTSA Şefi: Otonom Araç Güvenliğinde Kritik Dönemeç
Otomotiv güvenliği konusunda global ölçekte önemli bir aktör olan ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), nihayet kalıcı bir başkana kavuştu. Eski Apple avukatı ve Trump yönetiminde NHTSA'da baş hukuk müşaviri olarak görev yapmış Jonathon Morrison, ABD Senatosu tarafından onaylanarak kurumun başına geçti. Morrison'ın görevi, otonom taksilerin ve ADAS teknolojilerinin yükselişiyle birlikte belki de 1970'lerden bu yana otomobil güvenliği için en kritik dönemde başlamış oluyor. NHTSA'nın otonom araç güvenliğindeki rolü ve yeni başkanın görevleriyle ilgili detaylı bilgiyi Nexus Haber'den edinebilirsiniz.
Morrison, bir yandan yeni teknolojilerin güvenliğini sağlamak, diğer yandan ise otomobil fiyatlarını yükseltecek düzenlemelerden kaçınmak gibi çetrefilli bir denge kurmak zorunda. Tesla araçlarına yönelik devam eden soruşturmalar, bu görevin ne kadar zorlu olacağının bir göstergesi. NHTSA, Tesla'nın gelişmiş sürücü destek sistemleri veya kendi kendine sürüş özellikli araçlarla ilgili kaza raporlarını geciktirmesini ve uzaktan araç hareket ettirme özelliğini içeren kazaları araştırmaya devam ediyor. Kurumun, 'insan sürücünün kontrolde olduğu' varsayımına dayanan mevcut düzenlemeleri revize etme planları, ABD'de 'sürüş' çağının yeni bir evresine girildiğine işaret ediyor. Bu durum, eyaletler arası ve hatta şehirler arası dağınık düzenleme sisteminin artık yetersiz kalabileceğini gösteriyor.
Geleceğe Yönelik Eleştirel Bakış: Otonom Sürüş Sistemleri İçin Hangi Kurallar Gerekiyor?
Porsche'nin pazar gerçekleriyle yüzleşmesinden Xiaomi'nin güvenlik sorunlarına, ABD'nin yeni düzenleyici şefiyle yaşanan gelişmelere kadar, elektrikli ve otonom araç teknolojileri, hem büyük vaatler hem de ciddi zorluklar barındırıyor. Bu süreçte kritik olan, yeniliği teşvik ederken kullanıcı güvenliğini en üst düzeyde tutacak ve global pazar dinamiklerine uyum sağlayacak esnek ancak sağlam düzenlemeler oluşturmaktır. Geleceğin sürüş deneyimi, teknolojik ilerlemeler, pazar beklentileri ve insan güvenliği arasındaki hassas dengeyle şekillenecek.
Bu teknolojik ilerlemelerin yanı sıra, elektrikli araç endüstrisinde tasarım ve kullanıcı deneyimi de önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Özellikle Tesla'nın aerodinamik ve maliyet düşürme hedefiyle tasarladığı gömme, elektronik kapı kolları, acil durumlarda güvenlik endişeleri yaratarak ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA) tarafından soruşturuldu. Benzer şekilde, Volkswagen gibi büyük üreticiler de "kullanımı berbat" olarak nitelendirdikleri bu tür tasarım kararlarından vazgeçerek geleneksel kapı kollarına geri döneceklerini açıkladı. Kablosuz şarj teknolojisi de her zaman kolay entegre olmuyor; örneğin, Tesla'nın Cybertruck için planladığı kablosuz şarj özelliği, aracın yüksek zemin yüksekliği ve özel tasarımı nedeniyle mühendislik zorlukları yüzünden iptal edildi. Bu durum, Porsche gibi markaların kablosuz şarjı bir lüks donanım olarak sunarken, Tesla gibi yenilikçi firmaların bile belirli araç modellerinde pratiklik ve mühendislik sınırlarıyla karşılaşabileceğini gösteriyor. Tesla Cybertruck kablosuz şarjının iptal nedenleri ve daha fazlası için Nexushaber.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Bu durum, teknolojinin ve estetiğin ötesinde, pratiklik ve kullanıcı güvenliğinin otomotiv sektöründe hala ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu açıkça gösteriyor.
Kaynak: InsideEVs: Porsche'nin Elektrikli Araçları Neden Fırtınayla Karşı Karşıya?