Otomotiv dünyasının zirvesinden gelen açıklamalar, sektörün geleceğine dair endişeleri derinleştirdi. Mercedes-Benz'in CEO'su ve aynı zamanda Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) Başkanı olan Ola Källenius, Avrupa Birliği'nin 2035 yılı için planladığı içten yanmalı motorlu (İYM) araç satış yasağının devam etmesi halinde, Avrupa otomotiv endüstrisinin topyekûn bir 'çöküş' yaşayabileceği konusunda tarihe geçecek bir uyarıda bulundu.
Birkaç yıl önce, 2030'a kadar tamamen elektrikli olmayı hedefleyen Mercedes-Benz, bugün bu iddialı hedefinden geri adım atmakla kalmıyor, aynı zamanda sektörün en yetkili ağzından radikal bir politika değişikliği çağrısı yapıyor. Källenius, Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt'a verdiği röportajda, mevcut gidişatın sürdürülemez olduğunu vurguladı.
'Bir gerçeklik kontrolüne ihtiyacımız var. Aksi takdirde, tam gaz duvara doğru gidiyoruz. Elbette karbondan arınmalıyız, ancak bu teknoloji-nötr bir şekilde yapılmalı. Ekonomimizi gözden kaybetmemeliyiz.'
Öne Çıkanlar
- Korkutan Senaryo: Mercedes CEO'su, 2035 yasağı kalkmazsa Avrupa otomotiv sanayisinin 'çökeceğini' iddia ediyor.
- Düşük Pazar Payı: 2024'ün ilk yarısında Avrupa'da satılan yeni araçların sadece %17.5'i tamamen elektrikliydi.
- Mercedes'in Strateji Değişikliği: Marka, daha önce koyduğu '2030'da tamamen elektrikli olma' hedefinden vazgeçti.
- Tüketici Davranışı: Yasağın son anlarında tüketicilerin benzinli ve dizel araçlara hücum etmesi bekleniyor, bu da iklim hedeflerine zarar verebilir.
Rakamlarla Mevcut Durum: Elektrikli Araçlar Nerede?
Källenius'un endişeleri, pazarın mevcut verileriyle de destekleniyor. Avrupa Birliği'nin dayattığı %100 elektrikli araç hedefi, bugünün gerçekliğinden oldukça uzak. ACEA tarafından paylaşılan 2024'ün ilk yarısına ait veriler, tabloyu net bir şekilde ortaya koyuyor:
- Tamamen Elektrikli Araçlar (BEV): Toplam satışların sadece %17.5'ini oluşturuyor.
- Şarj Edilebilir Hibritler (PHEV): Pazar payı %8.7 seviyesinde.
- Geleneksel Hibritler: Yarı hibrit (mild-hybrid) modellerin de dahil olduğu bu kategori, %35 ile en büyük paya sahip.
Mercedes-Benz'in kendi karnesi de bu endişeyi haklı çıkarır nitelikte. 2024'ün ilk yarısında markanın küresel satışlarının sadece %8.4'ü tamamen elektrikli modellerden oluştu. Bu oran, 2023'ün aynı döneminde %9.7 idi. Markanın şarj edilebilir hibritlerle birlikte 'elektriklendirilmiş' modellerinin toplam satıştaki payı ise ancak %20.1'e ulaştı.
Bu Ne Anlama Geliyor? Neden Şimdi?
Ola Källenius'un bu sert çıkışı, otomotiv endüstrisindeki derin bir strateji ve vizyon çatışmasını gözler önüne seriyor. Elektrikli dönüşümün hızı ve yöntemi konusunda üreticiler ile regülatörler arasındaki makas giderek açılıyor. Källenius, sadece Mercedes'in değil, aynı zamanda Avrupa'daki tüm üreticilerin sesi olarak, tek tip bir teknoloji dayatmasının ekonomik ve sosyal maliyetlerinin göz ardı edildiğini savunuyor. Bu uyarı, AB'nin önümüzdeki aylarda 2035 yasağını yeniden gözden geçireceği kritik bir dönemin hemen öncesinde gelmesiyle de büyük önem taşıyor.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Avrupa'daki 2035 yasağı kesin mi?
Hayır, kesin değil. Avrupa Birliği mevzuatına göre yasağın önümüzdeki aylarda yeniden gözden geçirilmesi planlanıyor. Källenius gibi sektör liderlerinin güçlü muhalefeti, bu gözden geçirme sürecinde yasağın esnetilebileceği veya ertelenebileceği umudunu artırıyor.
2. 'Teknoloji-nötr' yaklaşım ne demek?
Bu yaklaşım, karbondan arınma hedefi için tek çözümün tamamen elektrikli araçlar olmadığını savunur. Şarj edilebilir hibritler (PHEV), tam hibritler ve sentetik yakıtlarla (e-fuels) çalışan içten yanmalı motorlar gibi farklı teknolojilere de fırsat tanınması gerektiğini ifade eder.
3. Mercedes bu durumdan neden bu kadar endişeli?
Çünkü şirketin kendi satış rakamları bile elektrikli araçlara geçişin beklenenden yavaş olduğunu gösteriyor. Müşteri talebi ve şarj altyapısı gibi faktörler henüz %100 elektrikli bir pazar için hazır değil. Tek bir teknolojiye zorlanmak, Mercedes gibi dev bir üreticinin üretim planlamasını, istihdamını ve kârlılığını derinden etkileyebilir.
Bu haberin oluşturulmasında Motor1'de yer alan bilgilerden faydalanılmıştır.