ABD’de elektrikli araç (EV) pazarının en büyük destekçilerinden biri olan federal vergi kredilerinin sona ermesi, sektörü yeni bir dönemeçle karşı karşıya getirdi. Başlangıçta 2032'ye kadar kademeli olarak kaldırılması planlanan ancak 'Tek Büyük Güzel Yasa Tasarısı'nın maliyet kesintileri kapsamında beklenenden çok daha erken, 30 Eylül itibarıyla resmen sona erdirilen bu elektrikli araç vergi indirimi, pazarı büyük bir teste tabi tutuyor. Federal desteğin bitişiyle beraber, tüketiciler için maliyet artık en büyük engel haline gelirken, ABD’de eyalet bazlı teşvikler önem kazandı. Bu zorlu rekabet ortamında Ford, iddialı bir hedefle sahneye çıktı.

Ford CEO'su Jim Farley, Universal EV Platformu adı verilen yeni mimarilerinin, Çinli dev BYD'nin Meksika'da ürettiği araçlarla aynı maliyeti yakalayabileceğini duyurdu. Bu hamle, Ford'un 2027 yılında piyasaya sürmeyi planladığı 30.000 dolarlık elektrikli araç serisinin ilk üyesi olan ve geleneksel bir kamyonet yerine "yeni bir silüet" olarak tanımlanan model için stratejik bir temel oluşturuyor. Bu araç, ön bagaj (frunk) ve kasası hariç tutulduğunda bile ABD'nin en çok satan binek otomobili olan Toyota RAV4'ten daha geniş bir iç hacim sunma iddiasında (Ford CEO'su Jim Farley'nin 30.000 dolarlık elektrikli yeni siluet aracı detayları).

Ford'un Cevabı: İnovasyon ve Maliyet Eşitliği

Farley, CNBC’ye verdiği demeçte, bu yeni platformun sadece maliyeti düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda Çinli rakipleri inovasyon yoluyla alt etme çabası olduğunu belirtti. Ford’un bu platformu geliştirmesindeki temel amaç, BYD gibi şirketlerin küresel pazarı ucuz EV’lerle domine etme yeteneğine doğrudan yanıt vermekti.

“Louisville'de Universal EV Platformumuzu başlattık. Bunun, Meksika'da üretilen bir BYD'ninkiyle aynı maliyete sahip olduğunu düşünüyoruz. BYD gibi rakiplerimizi inovasyonla geride bırakmaya çalışıyoruz. Sadece Kuzey Amerika veya ABD pazarına güvenemeyiz. Ford gibi şirketler Çinli rakiplerimizi geride bırakmak zorundadır.”

Bu maliyet hedefine ulaşmak için Ford, aracın gövdesini sadece üç büyük döküm parçasıyla birleştirmeyi içeren, Tesla'nın "gigacasting" yöntemini bile aşan radikal bir üretim metodunu hayata geçirmeyi planlıyor. Ancak Jim Farley, "Kimse üç parçadan bir araba yapmadı," diyerek bu yaklaşımın büyük operasyonel riskler taşıdığının da altını çiziyor.

Çin'in Gömülü Maliyet Avantajı

Farley, Amerikan üreticilerin neden maliyet savaşında geride kaldığını da net bir şekilde ortaya koyuyor. Çin’de üretilen araçlar, işçilik maliyetleri ve devlet teşvikleri sayesinde parça başına 5.000 ila 6.000 dolar arasında avantaj elde edebiliyor. Bu durum, yerel üreticilerin rekabet etmesini zorlaştırıyor. Ford, bu durumu kabullenmek yerine, kendi iç süreçlerinde köklü bir maliyet devrimi yaparak rekabet avantajını geri kazanmayı hedefliyor.

Tesla'nın Zorlu Üçüncü Çeyreği: Bir Zafer mi, Bir Soluklanma mı?

Vergi kredilerinin sona ermesi, tüm EV üreticileri için bir dönüm noktası oldu. Tüketicilerin son fırsatları yakalama telaşı (FOMO) sayesinde üçüncü çeyrekte (Q3) ABD’de 410.000 adet EV satılarak tarihi bir zirve yaşandı ve pazar payı ilk kez %10’a ulaştı. Bu rekor satış hacmine rağmen, sektör lideri Tesla’nın satışlarında hafif bir düşüş yaşanırken, Chevrolet, GM ve Hyundai gibi rakipler güçlü bir performans sergileyerek pazarın artık tek bir markanın domine ettiği yapıdan çıktığını gösterdi. Özellikle Chevrolet, Equinox EV, Blazer EV ve Silverado EV gibi modelleriyle ülkenin ikinci en büyük EV satıcısı konumuna yükseldi. Analistler, Tesla'nın küresel çaptaki rekor satışının büyük ölçüde vergi kredilerinden son anda yararlanmak isteyen alıcıların aceleci satın alımları nedeniyle şişirildiğini belirtiyor. Bu durum, yeni alıcı çekmekten ziyade, yıl sonunda yapılması beklenen alımların öne çekilmesi anlamına gelebilir.

Bu rekor satış döneminin en çarpıcı sonucu, ortalama 12.500 dolara varan indirimler ve özellikle kiralama (leasing) işlemlerinde uygulanan 7.500 dolarlık federal vergi kredisi sayesinde EV'lerin ortalama satış fiyatının ilk kez benzinli muadillerinin altına düşmüş olmasıydı. Bu geçici fiyat eşitliği avantajının teşviklerin bitmesiyle sürdürülebilir olup olmayacağı ise Q4'te test edilecek.

Eleştirel bir bakış açısıyla, Tesla'nın Q3'teki başarısı geçici bir zafer olabilir. Zira, Tesla gibi sadece EV üreten markaların, hibrit veya benzinli motorlara geçiş yapma esnekliği bulunmuyor. Ford ve GM gibi köklü üreticiler, EV satışları yavaşlarken hibrid modellere yönelerek riski dağıtma yeteneğine sahip. Bu durum, Tesla'yı dördüncü çeyrekte ve sonrasında daha ince kâr marjları ve artan rekabetle baş başa bırakabilir.

Federal Boşluğu Doldurma Çabası: Eyalet Teşviklerinin Sınırlı Rolü

Federal desteğin kalkmasıyla, EV sahibi olmak isteyenler için tek umut kaynağı eyalet bazlı teşvikler haline geldi. Ancak, bu tür teşvikleri sunmaya devam eden eyalet sayısı 15 civarında olup oldukça sınırlıdır. Ayrıca, daha önce EV dostu politikalarıyla bilinen California (Ünlü Temiz Araç İndirim Projesi 2023'te sona erdi), Minnesota, Washington ve Vermont gibi bazı eyaletler, yerel teşvik programları için ayrılan fonları tüketti. Özellikle elektrikli araç benimsenmesinde öncü olan California, bütçe açığı nedeniyle doğrudan EV sübvansiyonlarını yeniden başlatmayacağını resmen duyurdu. Bu durum, pazarın destek mekanizmalarının coğrafi olarak giderek daraldığını gösteriyor.

1 Ekim İtibarıyla Maksimum Eyalet Bazlı EV ve PHEV Teşvikleri

Aşağıdaki tablo, 1 Ekim itibarıyla eyalet hükümetlerinin web sitelerinde listelenen, uygunluk kriterlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilecek maksimum olası kredi veya indirim miktarlarını göstermektedir:

Batarya Maliyetlerinde ABD Atılımı: Electroflow Sahada

Elektrikli araçların en pahalı bileşeni olan bataryaların maliyetini düşürmek, 30.000 dolarlık EV hedefine ulaşmanın anahtarıdır. Bu alanda ABD merkezli yeni bir girişim olan Electroflow, oyun değiştirici olabileceğini iddia ediyor. Şirket, LFP (Lityum Demir Fosfat) bataryaların üretim maliyetlerini Çinli rakiplerinden bile daha aşağı çekmeyi amaçlıyor.

Eğer Electroflow'un vaatleri gerçekleşirse, bu teknoloji ABD'deki EV fiyatlarını kalıcı olarak düşürme potansiyeline sahip bir 'Ay Atışı' (Moonshot) olabilir. Maliyetlerin düşmesi ve tedarik zincirinin yerelleşmesi, Ford’un 30.000 dolarlık kamyonet hedefi gibi iddialı planların gerçekleşmesinde kritik rol oynayacaktır.

Köprü Teknolojisi: Hibritlerin Yükselişi

EV satışlarındaki potansiyel yavaşlamaya karşı bir tampon görevi üstlenen hibrit araçlar, pazarda büyük ilgi görüyor. Vergi kredilerinin yarattığı boşluğu doldurmak isteyen birçok üretici, yatırım yaptığı yerli batarya üretim tesislerini kullanmaya devam edebilmek için hibrit modellere ağırlık veriyor. Amerikalılar arasında hibritlere olan ilginin rekor seviyelere ulaşması, EV devrimi tam hız devam edene kadar bu teknolojinin önemli bir pazar payını elinde tutacağını gösteriyor.

Kaynak: Bu haberin içeriği ve detayları, küresel EV ve teknoloji gelişmelerini yakından takip eden InsideEVs'in raporlarından derlenmiştir.