Japonya’nın ikonik Kei otomobil segmenti, en eğlenceli ve sıra dışı üyelerinden birini kaybetmek üzere. Yirmi yılı aşkın süredir yollarda olan küçük üstü açık spor otomobil Daihatsu Copen'in üretimi, önümüzdeki Ağustos ayında durdurulacak. Bu veda, otomobil tutkunları için hem bir dönemin sonunu hem de küçük, eğlenceli ve erişilebilir spor otomobil kültürünün erozyonunu işaret ediyor.
Ancak Daihatsu, hayranlarına tam olarak umutsuzluğa kapılmamaları için bir ışık yakıyor. Şirket, Copen’in üçüncü neslinin piyasaya sürülme olasılığı üzerine 'çeşitli çalışmalar' yürüttüğünü belirtse de, henüz kesinleşmiş bir karar bulunmuyor. Bu durum, otomotiv dünyasında hem bir bitişi hem de potansiyel bir yeniden doğuşu beraberinde getiriyor.
Copen'in Kökeni: Kei Sınıfının Son Mohikanı
Copen, 2002 yılında piyasaya çıktığında, Suzuki Cappuccino ve 90'larda emekli olan Honda Beat gibi rakiplerinin boşluğunu doldurmuştu. Bu otomobiller, Japonya'nın özel Kei otomobil düzenlemelerine uymak zorundaydı. Kei sınıfı, düşük vergiler ve kolay park imkanları sunmak için belirli boyut ve motor hacmi (maksimum 0.66 litre) limitlerine sahiptir. Copen, 2014’ten beri mevcut olan ikinci nesliyle bu geleneği yaşatmaya devam etti.
Daihatsu Copen, sadece 3395 milimetre uzunluğuyla, popüler spor otomobil Mazda Miata'nın (MX-5) bile yanında devasa görünmesini sağlayan, gerçekten kompakt bir mühendislik harikasıydı.
Sınırlı Güç, Maksimum Eğlence: Teknik Özellikler
Copen’i bir ‘cep roketi’ olarak adlandırmak Kei kuralları gereği pek mümkün değil. 0.66 litrelik, üç silindirli turbo şarjlı motor, yasal sınır olan 63 beygir gücü (HP) ve 92 Nm tork üretiyor. Kağıt üzerinde düşük görünen bu rakamlar, Copen'in en büyük kozu olan düşük ağırlığıyla dengeleniyor.
Manuel şanzımanlı versiyonuyla sadece 850 kilogram (1874 pound) ağırlığa sahip olan Copen, düşük gücüne rağmen yol tutuşu ve hızlı tepkileri sayesinde sürücüsüne büyük bir keyif sunuyordu. Standart olarak önden motorlu ve önden çekişli (FWD) bir düzenlemeye sahip olsa da, Daihatsu birkaç yıl önce arkadan çekişli (RWD) bir düzeni deneyen Vision konseptini de tanıtmıştı; ancak bu konsept seri üretime geçmedi. Öte yandan, geçmişin arkadan itişli (RWD) spor otomobillerine olan saygı sadece Japon markalarına özgü değil; Çek üretici Skoda da efsanevi 110 R coupe modelini modern ve elektrikli bir RWD konsepti olarak dijital ortamda canlandırdı, ancak bu çalışma da seri üretime geçmekte zorlanan niş konseptler listesine katıldı. Skoda 110 R elektrikli arka itişli coupe konsepti gibi çalışmalar, bu tür araçların gelecekteki potansiyeline işaret ediyor. Bu durum, ana şirketi Toyota'nın da on yıldan uzun bir süre önce tanıtılan GRMN Sports Hybrid Concept II veya 2017 GR HV Sports gibi eğlence odaklı konseptleri seri üretime geçirmekte ne kadar temkinli davrandığını gösteriyor.
Copen, bir zamanlar mid-engine Autozam AZ-1 gibi ultra tuhaf ve eğlenceli araçları bize sunan Kei spor otomobil türünün tek hayatta kalan temsilcisiydi. Üretiminin sonlanması, erişilebilir spor otomobil pazarındaki bir boşluğu derinleştirecek ve koleksiyoncular için mevcut modelleri daha da değerli kılacaktır.
Copen’in Fiyat Yapısı
Üretimden kalkmadan önce, Copen Japonya pazarında oldukça rekabetçi fiyatlarla sunuluyordu. Özellikle Toyota’nın uygun fiyatlı markası üzerinden de satılan bu küçük convertible modelin fiyatları (cari döviz kurları ile yaklaşık değerler):
Daihatsu Copen Modelleri ve Fiyatları
Model | Şanzıman | Japon Yeni (JPY) | Yaklaşık USD |
---|---|---|---|
Standart Model | CVT | 1,983,300 | ~13,300 $ |
Standart Model | 5 İleri Manuel | 2,038,300 | ~13,700 $ |
GR Sport Versiyonu | Manuel | 2,567,400 | ~17,200 $ |
Sektörün Geleceği: Kei Ruhu Avrupa'ya Yayılır mı?
Copen'in vedası yaşanırken, otomotiv dünyasında küçük araç segmentine yönelik farklı eğilimler de görülüyor. Renault ve Stellantis gibi büyük Avrupalı üreticiler, maliyetleri düşürmek ve fiyatları aşağı çekmek amacıyla Avrupa Birliği'nin (AB) Japonya'daki Kei araçlarına benzer, daha az güvenlik özelliğine sahip bir segment oluşturmasını talep ediyor. Öte yandan, ultra lüks hypercar üreticileri bile pazar payını genişletme yolunda adımlar atıyor. Örneğin, İsveçli Koenigsegg, milyon dolarlık fiyat etiketleriyle tanınmasına rağmen, pazar payını artırmak amacıyla "daha ulaşılabilir spor otomobiller" üretme fikrini değerlendirdiğini açıkladı. Bu stratejik değişim, markanın mevcut ultra-eksklusif konumundan daha hacimli bir pazara doğru evrilme niyetini gösteriyor ve bu eğilim, otomotiv sektörünün her seviyesinde bir genişleme arayışının olduğunu kanıtlıyor. Bu vizyon hakkında daha fazla bilgi edinmek için Koenigsegg'in ulaşılabilir spor otomobil stratejisi içeriğimize göz atabilirsiniz.
Geleneksel içten yanmalı motorların saf sürüş keyfini arayan Daihatsu Copen gibi araçların veda etmesi üzüntü yaratırken, otomotiv devleri emisyon düzenlemelerine uyum sağlamak için hibritleşmeye yöneliyor. Toyota'nın CEO'su Koji Sato'nun, "Bir araba eğlenceli değilse, araba değildir" şeklindeki vizyonu, markanın gelecekteki küçük spor modellerde bile sürüş keyfinden ödün vermemeyi hedeflediğini gösteriyor. Bu bağlamda, sıkılaşan emisyon düzenlemeleri altında geleneksel safkan spor otomobillerin yerini yavaş yavaş hibrit performans araçları alıyor. Toyota'nın hibrit spor otomobil vizyonu hakkında daha fazla detaya ulaşılabilir. Özellikle Mercedes-AMG gibi devler, Copen’in bıraktığı duygusal boşluğu doldurmak için elektrikli performans araçlarında yapay motor sesleri ve hatta simüle edilmiş vites geçişleri gibi yenilikçi çözümler üzerinde çalışıyor. AMG CEO'su Michael Schiebe'nin vurguladığı gibi, amaç elektrikli otomobillerde bile 'çok duygusal' bir geri bildirim almayı sağlamaktır, çünkü müşteriler arabalarında en çok bu karakteri seviyor. Mercedes-AMG’nin duygusal elektrikli spor otomobiller vizyonu ve hibritleşme stratejisi, geleneksel spor otomobil deneyimini geleceğe taşıma çabasını gösteriyor.
Ancak uzmanlar, AB bu yeni, daha az düzenlenmiş küçük otomobil kategorisini kabul etse bile, ortaya çıkacak araçların Copen gibi benzinli, eğlence odaklı üstü açık spor otomobillere benzeme ihtimalinin çok düşük olduğunu belirtiyor. Yüksek ihtimalle bu yeni Avrupa 'Kei' sınıfı araçlar, ağırlıklı olarak elektrikli modellerden oluşacak ve bu da Copen'in saf sürüş keyfini vermekten uzak kalacaktır.
Daihatsu Copen’in sahneden çekilmesi üzücü olsa da, otomobil tutkunları için bir teselli kaynağı mevcut: Mazda, daha büyük motorlu yeni nesil MX-5 modelini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu durum, Kei sınıfındaki eğlence eksikliğini kısmen de olsa giderebilir.
Kaynak: Bu haberin hazırlanmasında ve Daihatsu Copen'in üretim sonu detaylarının aktarılmasında Motor1.com'un ilgili haberinden faydalanılmıştır.