Alman otomotiv devi BMW'nin yenilikçi şehir içi elektrikli otomobili i3, resmi üretimi durdurulmuş olmasına rağmen ABD satış raporlarında yeniden ortaya çıktı. 2021 yılında Kuzey Amerika pazarından çekilen ilk nesil BMW i3'ün, 2025 yılının üçüncü çeyreği (Temmuz-Eylül) satış raporlarında tek bir sıfır kilometre üniteyle yer alması, otomobil dünyasında büyük bir merak konusu oldu. Peki, yaklaşık yarım on yıl önce üretimi biten bir araç, modern bir satış raporuna nasıl girebilir?
Gizemin Perde Arkası: Bayi Stokları ve 'NOS' Fenomeni
Bu tür durumlar genellikle 'Yeni Eski Stok' (New Old Stock - NOS) olarak adlandırılan envanterden kaynaklanmaktadır. Büyük olasılıkla ABD veya Kanada'daki bir BMW bayisi, çeşitli nedenlerle tescil edilmemiş, sıfır kilometre bir i3'ü deposunda tutuyordu ve bu araç 2025'in üçüncü çeyreğinde tescil edilerek resmi kayıtlara geçti. Bu durum, i3 için bir ilk de değil.
Önemli Bir Kalıp: BMW i3'ün üretimi bittikten sonraki ABD satışları dikkat çekicidir. 2023 yılında sıfır satış gerçekleşmezken, 2022'de dokuz adet ve 2024'te bir adet olmak üzere, üretim sonrası toplam 11 yeni i3 Kuzey Amerika'da satılmış oldu. Bu rakamlar, belirli bir talep olmasa bile bazı bayilerin uzun süre envanter tutabildiğini gösteriyor.
BMW i3'ün Kalıcı Mirası: Neden Hala Aranıyor?
2013 yılında piyasaya sürülen i3, BMW'nin ilk seri üretim elektrikli aracı olmasıyla tarihsel öneme sahip. Görünüşü ne kadar tuhaf bulunsa da, araç mimarisi devrim niteliğindeydi:
- Hafif Yapı: Karbon fiber gövde (Life Module) ve alüminyum şasi kullanılarak üretildi. Bu, aracın paslanmazlık ve hafiflik avantajı sunmasını sağladı.
- Menzil Genişletici (REx): Opsiyonel olarak sunulan benzinli motorlu menzil genişletici modeli (Range Extender), o dönemde yaygın olan menzil endişesini (range anxiety) büyük ölçüde hafifletti.
- İkinci El Pazarındaki Değeri: Yenilikçi mimarisi sayesinde, i3 günümüzde uygun fiyatlı ikinci el elektrikli otomobil arayanlar için cazip bir seçenek olmaya devam ediyor.
Bu araç, küresel çapta 250.000 adet satış rakamına ulaşarak, elektrikli araçların henüz yaygınlaşmadığı bir dönem için önemli bir başarıya imza atmıştır.
Şeytanın Avukatlığı: Eski Teknolojiyi Sıfır Almanın Mantığı
Bu satışın ne kadara gerçekleştiği bilinmese de, i3'ün resmi olarak satıldığı dönemde fiyatları baz model için 45.445 dolardan başlayıp, menzil genişleticiye sahip üst düzey i3s modeli için 52.495 dolara kadar çıkıyordu. Peki, tüketiciler bugün neden sıfır kilometre, ancak teknolojik olarak 10 yıllık bir platforma bu fiyatları ödesin?
Yeni EV modellerinin çok daha uzun menzil ve hızlı şarj imkanı sunduğu bir dönemde, bu tür NOS alımları genellikle iki nedene dayanır: Ya koleksiyon değeri taşıması (özellikle REx versiyonları) ya da alıcının özellikle bu modelin benzersiz karbon fiber yapısını ve kompakt şehir içi tasarımını başka bir modern EV'de bulamaması. Ancak bu satışlar, pazarın genel eğilimini değil, sadece envanter temizliğini yansıtmaktadır.
Gelecek Kapıda: Neue Klasse Platformunda Yeni BMW i3
Bu tuhaf satış hikayesi yaşanırken, BMW tamamen yeni bir elektrikli geleceğe hazırlanıyor. Gelecek yıl piyasaya sürülmesi beklenen yeni nesil i3, isim benzerliği dışında selefiyle hiçbir ortak noktaya sahip olmayacak. BMW'nin yeni Neue Klasse platformu üzerine inşa edilecek olan bu yeni i3, 3 Serisi boyutlarında bir elektrikli sedan formunda gelecek. Çok daha uzun menzil, daha fazla güç ve önemli ölçüde daha hızlı şarj kapasitesi sunarak BMW’nin EV yarışındaki iddiasını güçlendirecek.
Ancak elektrikli araç pazarında sadece yeni platformlar değil, mevcut modellerdeki güvenlik sorunları da gündemi meşgul ediyor. Nissan'ın elektrikli otomobil pazarının bir diğer öncüsü olan Leaf modeli, 2019-2022 yılları arasında üretilen yaklaşık 43.000 aracın yüksek voltajlı bataryalarında yangın riski nedeniyle geri çağrılmasıyla dikkat çekiyor. Bu risk, özellikle DC hızlı şarj (Level 3) kullanılırken ortaya çıkmakta olup, kalıcı yazılım çözümünün 2025 yılının üçüncü çeyreğine kadar ertelenmesi, on binlerce Leaf sahibini zor durumda bıraktı. Elektrikli otomobil piyasasında yaşanan bu tür batarya sorunları hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Nissan Leaf batarya yangın riski geri çağırma haberimize göz atabilirsiniz.
BMW'nin sıfır emisyon stratejisi, sadece bataryalı elektrikli araçlarla (BEV) sınırlı kalmıyor. Şirket, tedarik zinciri çeşitliliği sağlamak ve özellikle evde veya işte şarj imkanı olmayan kullanıcılar ile uzun yolculuk yapanlar için bir alternatif sunmak amacıyla hidrojen yakıt hücreli (FCEV) teknolojiye yatırım yapmaya devam ediyor. Bu çok yönlü strateji kapsamında, BMW 2028 yılında ilk hidrojen destekli elektrikli modeli olan iX5 Hydrogen'ı piyasaya sürme planlarını sürdürüyor. BMW'nin hidrojen teknolojisine neden yatırım yaptığına dair daha fazla bilgiyi BMW iX5 Hydrogen gelecek stratejisi neden yatırım devam ediyor başlıklı haberimizde bulabilirsiniz.
Eski i3, BMW'nin elektrikli araçlara geçişindeki cesur ilk adımı olarak hatırlanacak olsa da, bayilerin depolarında kalan son birkaç ünite, bu yenilikçi modelin vedasını zamana yayıyor gibi görünüyor.