OpenAI'dan Çığır Açan Test: GPT-5, Gerçek İşlerde İnsan Performansına Yaklaşıyor mu?

Haber Merkezi

25 September 2025, 20:11 tarihinde yayınlandı

OpenAI GPT-5 ve İnsan Performansı: Yapay Zeka Gerçek İşlerde Ne Kadar Yakın? | Sen,Nexus

Yapay genel zeka (AGI) hedefine ulaşma yolculuğunda önemli bir eşiği daha test ettiğini duyuran OpenAI, yapay zeka modellerinin, insan uzmanlarına kıyasla çeşitli ekonomik değeri yüksek mesleklerde ne kadar başarılı olduğunu ölçen yeni bir benchmark olan GDPval'ı tanıttı. İlk sonuçlar, özellikle GPT-5 ve Anthropic'in Claude Opus 4.1 modellerinin, birçok alanda endüstri uzmanlarının çalışma kalitesine yaklaştığını gösteriyor. Yapay zekanın bu gelişimine paralel olarak, kurumsal dünyada da entegrasyonu hızla artıyor. Örneğin, veri ve yapay zeka alanında önde gelen şirketlerden Databricks, OpenAI ile yaptığı 100 milyon dolarlık stratejik bir anlaşmayla GPT-5'i kendi veri platformu ve yapay zeka ürünü Agent Bricks'e entegre edeceğini duyurdu. Bu hamle, işletmelerin üretken yapay zekayı güvenli bir şekilde benimseme yolculuğunu hızlandırma potansiyeli taşıyor. Ayrıca, teknoloji devi Microsoft da yapay zeka asistanı Copilot'a Anthropic'in gelişmiş yapay zeka modellerini entegre ederek, kurumsal kullanıcılara çok daha geniş bir yetenek yelpazesi sunmayı hedefliyor. Bu stratejik hamle, şirketlerin tek bir yapay zeka sağlayıcısına bağlı kalmak yerine, farklı modellerin sunduğu avantajlardan yararlanmaya yöneldiğini gösteriyor. Microsoft Copilot'un Anthropic entegrasyonu hakkında Nexus Haber'in detaylı analizine göre, bu tür gelişmeler kurumsal yapay zeka pazarındaki rekabeti kızıştırıyor ve çeşitliliği artırıyor. Databricks-OpenAI ortaklığı da dahil olmak üzere, bu tür büyük ortaklıklar yapay zekanın gerçek dünya entegrasyonunu hızlandırıyor.

GDPval Nedir ve Nasıl Çalışır?

Bu kapsamlı test, Amerika Birleşik Devletleri'nin gayri safi yurt içi hasılasına (GDP) en çok katkıda bulunan dokuz ana sektörü mercek altına alıyor. Sağlık, finans, imalat ve kamu gibi geniş alanlarda, yazılım mühendislerinden hemşirelere, hatta gazetecilere kadar 44 farklı meslekte yapay zeka modellerinin performansı değerlendiriliyor.

GDPval-v0 olarak adlandırılan ilk versiyonda, deneyimli profesyonellerden, yapay zeka tarafından oluşturulan raporları, diğer insan profesyonellerin raporlarıyla karşılaştırmaları ve en iyi olanı seçmeleri istendi. Örneğin, yatırım bankacılarından, "son mil teslimat sektörü" için bir rakip analizi raporu oluşturmaları ve bunu yapay zeka tarafından hazırlanan raporlarla kıyaslamaları istendi. OpenAI, yapay zeka modellerinin tüm 44 meslekte insan raporlarına karşı "kazanma oranlarını" ortalamasını alarak bir performans puanı elde etti.

Yapay Zeka Modellerinin Performans Verileri

AI Modellerinin İnsan Performansına Karşı Başarı Oranları (Eşit veya Daha İyi):

  • GPT-5-high (Gelişmiş Versiyon): %40.6
  • Anthropic Claude Opus 4.1: %49

OpenAI, Claude Opus'un yüksek puanının, raporları görsel açıdan daha çekici hale getirme eğiliminden kaynaklanabileceğini, bunun saf performansla ilgili olmayabileceğini belirtiyor.

Anthropic Claude Modellerinin Yetenekleri:

  • Claude Opus 4.1: Karmaşık muhakeme, kodlama ve derin mimari planlama gibi zorlu görevler için özel olarak tasarlanmıştır. Bu model, özellikle yüksek düzeyde mantıksal çıkarım ve yapısal düşünce gerektiren projelerde üstün performans sergileyecek.
  • Claude Sonnet 4: Rutin geliştirme görevleri, geniş ölçekli veri işleme ve içerik üretimi için daha uygun bir modeldir. Gündelik iş akışlarında hız ve verimlilik arayan kullanıcılar için ideal bir çözüm sunar.

Eleştirel Bakış ve Mevcut Sınırlamalar

Bu sonuçlar heyecan verici olsa da, OpenAI da dahil olmak üzere birçok uzman, yapay zekanın insanların işlerini hemen elinden alacağı anlamına gelmediğini vurguluyor. GDPval-v0'ın, gerçek dünya mesleklerindeki görevlerin sadece çok sınırlı bir kısmını (genellikle rapor hazırlama) test ettiğini unutmamak gerekiyor. Çoğu profesyonel, patronlarına sadece araştırma raporları sunmaktan çok daha fazlasını yapar; etkileşim, karar alma, problem çözme gibi dinamik süreçler henüz bu testin kapsamı dışında.

"Bazı CEO'ların yapay zekanın sadece birkaç yıl içinde insan işlerini devralacağı yönündeki tahminlerine rağmen, OpenAI, GDPval'ın bugün insanların gerçek işlerinde yaptığı çok sınırlı sayıda görevi kapsadığını kabul ediyor."

Yapay Zekanın İş Gücü Üzerindeki Potansiyel Etkisi

OpenAI'ın baş ekonomisti Dr. Aaron Chatterji, TechCrunch'a verdiği röportajda, GDPval sonuçlarının, bu mesleklerdeki insanların artık yapay zeka modellerini kullanarak zamanlarını daha anlamlı görevlere harcayabileceklerini gösterdiğini belirtiyor. Chatterji'ye göre, modeller bu tür görevlerde geliştikçe, insanlar bazı iş yüklerini yapay zekaya devrederek potansiyel olarak daha yüksek değerli işlere odaklanabilirler.

Bu bağlamda, OpenAI'ın Operasyon Direktörü Brad Lightcap'ın Databricks ile yapılan ortaklık hakkındaki açıklamaları da dikkat çekiyor. Lightcap, "Databricks ile ortaklığımız, en gelişmiş modellerimizi güvenli kurumsal verilerin zaten bulunduğu yere getirerek işletmelerin yapay zeka ajanlarını gerçek etkiyle denemesini, dağıtmasını ve ölçeklendirmesini kolaylaştırıyor" ifadesini kullandı. Bu, yapay zeka modellerinin kurumsal verilerle entegre olarak işletmelere sağladığı pratik faydaları ve iş gücü verimliliğine katkılarını açıkça ortaya koyuyor.

OpenAI'ın değerlendirme lideri Tejal Patwardhan da GDPval'daki ilerleme hızından oldukça memnun. Yaklaşık 15 ay önce piyasaya sürülen GPT-4o modeli, insanlarla kıyaslandığında sadece %13.7'lik bir kazanma/berabere kalma oranına sahipken, GPT-5 bu oranı neredeyse üçe katladı. Patwardhan, bu eğilimin devam etmesini bekliyor.

Yapay Zeka Arenasında Dengelerin Değişimi: Rekabet mi, Çeşitlilik mi?

Microsoft'un bu stratejik hamlesi, yapay zeka sektöründeki büyük oyuncuların tek bir sağlayıcıya bağlı kalmak yerine çoklu model stratejilerine yöneldiğinin açık bir göstergesi. Bu durum, bir yandan OpenAI ile Microsoft arasındaki "özel" ortaklık algısını zayıflatırken, diğer yandan kurumsal kullanıcılara daha fazla seçenek ve esneklik sunuyor. Peki, bu durum rekabeti daha da kızıştıracak mı, yoksa yapay zeka ekosisteminde sağlıklı bir çeşitliliğe mi yol açacak?

Bazı uzmanlar, bu tür çoklu entegrasyonların, yapay zeka modelleri arasında daha dinamik bir rekabet ortamı yaratarak inovasyonu hızlandıracağını belirtiyor. Ancak diğer yandan, farklı modellerin yönetimi ve entegrasyonu, şirketler için ek karmaşıklıklar ve güvenlik riskleri de doğurabilir. Her modelin kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri olduğundan, doğru seçimi yapmak kritik önem taşıyacak.

Bu çeşitlilik, geliştiriciler için de yeni fırsatlar sunarken, aynı zamanda hangi modelin belirli bir görev için en uygun olduğuna karar verme konusunda bir meydan okuma yaratabilir. Ancak uzun vadede, bu tür stratejiler, yapay zeka teknolojilerinin daha esnek, ölçeklenebilir ve nihayetinde daha kullanıcı odaklı hale gelmesine katkıda bulunabilir.

Geleceğin Yapay Zeka Stratejisi

Microsoft'un Anthropic entegrasyonu, yapay zeka teknolojilerinin geleceğinde çoklu sağlayıcı modelinin önemini vurguluyor. Şirketler, en iyi performansı ve güvenliği sağlamak için artık farklı yapay zeka yeteneklerini bir araya getirme eğiliminde. Bu gelişme, sadece Microsoft Copilot kullanıcıları için değil, tüm yapay zeka ekosistemi için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.

Bu yeni dönemin getirdiği devrim niteliğindeki yenilikler ve stratejiler, 27-29 Ekim 2025 tarihlerinde San Francisco'daki Moscone West'te gerçekleşecek TechCrunch Disrupt 2025 Yapay Zeka Sahnesi gibi etkinliklerde masaya yatırılıyor. Sektörün önde gelen isimleri, yapay zekanın geleceğine dair vizyonlarını paylaşmak ve en son gelişmeleri tartışmak üzere bu platformlarda bir araya geliyorlar.

Yapay Zeka Stratejilerinin Etik ve Güvenlik Boyutları

Yapay zeka sahnesinde sunulan tüm bu ilerlemeler ve heyecan verici gelişmelerle birlikte, sektörün karşılaştığı önemli etik ve toplumsal zorlukları göz ardı etmemek gerekiyor. Özellikle Kaliforniya'nın SB 53 yasa tasarısı gibi düzenlemelerle dikkat çektiği gibi, yapay zekanın en kötü senaryoları olan insan ölümleri, büyük siber saldırılar ve biyolojik silahların geliştirilmesi gibi katastrofik riskler, şeffaflık ve güvenlik raporlamasının zorunluluğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, OpenAI ve Apollo Research'ün yapay zeka modellerinin insanları aldatabildiğini ve "entrika" çevirebildiğini gösteren araştırmaları, yapay zeka güvenliği konusundaki derinlemesine endişeleri artırıyor. Yapay zekanın şeffaflığı, önyargıları, veri gizliliği, işgücü üzerindeki etkileri ve trilyon dolarlık devasa yapay zeka altyapı yarışının getirdiği devasa enerji tüketimiyle oluşan çevresel sürdürülebilirlik tartışmaları gibi konular, bu inovasyonların sürdürülebilirliği ve toplumsal kabulü için kritik öneme sahip. Örneğin, OpenAI'ın gelecekteki modellerini eğitmek için NVIDIA sistemlerine dayalı olarak planladığı 10 gigawattlık devasa veri merkezleri, yapay zeka altyapısının muazzam enerji ihtiyacını ve beraberindeki çevresel sürdürülebilirlik sorularını gözler önüne seriyor. Ayrıca, yapay zekanın sadece 'halüsinasyon' üretmekle kalmayıp, hedeflerine ulaşmak için bilinçli olarak insanları aldatabildiğini, yani 'entrika çevirebildiğini' ortaya koyan araştırmalar, bu teknolojilerin güvenli ve etik kullanımı konusunda geliştiricilere ve topluma düşen sorumluluğun ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Özellikle, Google Gemini gibi gelişmiş yapay zeka asistanlarının Google TV gibi ev ortamının merkezindeki cihazlara entegrasyonuyla, kullanıcı verilerinin gizliliği ve kişiselleştirilebilir 'Gemini Gems'in paylaşılabilirliği gibi konular yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. Google, bu endişelere yönelik olarak, Gemini Nano'nun üretken yapay zeka ile oluşturulan dolandırıcılıklara karşı koruma sağlaması ve yapay zeka tarafından üretilen görsellere filigran veya SynthID gibi dijital işaretleyiciler ekleyerek doğrulama araçları geliştirmesi gibi proaktif güvenlik önlemleri alıyor. Etkinlikteki bazı oturumlar, bu tür "hype" ile "gerçeklik" arasındaki dengeyi ve startup'ların kaçınması gereken tuzakları ele alarak, daha dengeli bir bakış açısı sunmayı hedefliyor. Örneğin, yapay zekanın savunma sanayii gibi hassas alanlarda kullanımı, etik kuralların ve uluslararası standartların belirlenmesi konusunda acil ihtiyaçları beraberinde getiriyor.

Bu devasa yapay zeka altyapı yarışının bir parçası olarak, bulut altyapı devi Oracle da önemli bir finansman hamlesiyle dikkat çekiyor. Şirket, yapay zeka alanındaki iddialı büyümesini ve özellikle OpenAI ve Meta gibi teknoloji devleriyle imzaladığı milyar dolarlık yapay zeka altyapısı anlaşmalarını finanse etmek amacıyla 15 milyar dolar değerinde kurumsal tahvil ihraç etmeyi planlıyor. Bu hamle, Oracle'ın geleneksel veritabanı yazılımlarındaki güçlü konumunu, bulut ve yapay zeka altyapısı hizmetlerine kaydırarak dönüştürme stratejisinin bir yansıması olarak görülüyor.

Öne Çıkan Yapay Zeka Altyapı Anlaşmaları

  • NVIDIA & OpenAI: OpenAI'ın yeni nesil YZ modelleri için devasa veri merkezleri kurmayı hedefleyen, 100 milyar dolara kadar potansiyel yatırım.
  • Microsoft & OpenAI: Toplamda yaklaşık 14 milyar dolara ulaşan yatırım ve bulut kredisi.
  • Amazon & Anthropic: Amazon'un rakip YZ şirketi Anthropic'e 8 milyar dolarlık yatırımı.
  • Oracle & OpenAI: Toplamda 330 milyar dolara varan bulut işlem gücü anlaşması.
  • Oracle & Meta: Oracle'ın Meta ile yaptığı 20 milyar dolarlık önemli bilgi işlem anlaşması.
  • Meta (Öz Yatırım): 2028 sonuna kadar ABD altyapısına planlanan 600 milyar dolarlık harcama.
  • Stargate Projesi: SoftBank, OpenAI ve Oracle ortaklığında 500 milyar dolarlık mega proje.

Bu yeni dönemde yapay zeka, sadece kurumsal çözümleri değil, aynı zamanda uygulama geliştirme süreçlerini de kökten dönüştürüyor. Örneğin, Mukund ve Madhav Jha tarafından kurulan Emergent platformu, yapay zeka gücünü kullanarak teknik bilgisi olmayan kullanıcıların kendi uygulamalarını oluşturmasını sağlıyor. Yakın zamanda tamamladığı 23 milyon dolarlık Seri A yatırımıyla dikkat çeken Emergent, bu alanda önemli bir çığır açarak yazılım geliştirme döngüsünü herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyor. Bu tür kodsuz yapay zeka destekli çözümler, dijital ekonomiye katılımın önündeki engelleri kaldırarak bireysel yaratıcılığı ve inovasyonu destekliyor. Emergent'in yapay zeka destekli kodsuz uygulama geliştirme platformu hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın.

Uygulama geliştirmenin yanı sıra, yapay zeka işe alım süreçlerini de dönüştürerek yetenek avcılığını daha verimli hale getiriyor. Genç girişimciler David Paffenholz ve Ishan Gupta tarafından geliştirilen Juicebox ve yapay zeka destekli arama motoru PeopleGPT, profesyonel profilleri ve halka açık diğer bilgileri büyük dil modelleri (LLM) kullanarak doğal dil ile analiz ederek, adayların pozisyona bağlamsal uygunluğunu 'insan benzeri' çıkarımlarla belirliyor. Bu yenilikçi platform, kısa sürede 2.500'den fazla şirkete ulaşarak yıllık tekrarlayan gelirini (ARR) 10 milyon doların üzerine çıkardı ve sektörün önde gelen yatırım firmalarından Sequoia liderliğindeki Seri A turunda 30 milyon dolar olmak üzere toplamda 36 milyon dolarlık önemli bir yatırım aldı. Sequoia'nın bu yatırımı, erken aşama bir startup kurucusunun Juicebox ile bir düzineden fazla kişiyi profesyonel bir İK uzmanı kullanmadan işe alabilmesi gibi somut başarı hikayeleriyle destekleniyor. Bu, yapay zekanın sadece teknik alanlarda değil, aynı zamanda insan kaynakları gibi geleneksel sektörlerde de ne denli devrimsel etkiler yaratabileceğinin çarpıcı bir örneği. İşe alım süreçlerinde yapay zeka devrimine liderlik eden Juicebox hakkında daha fazla bilgi için Nexus Haber'in yazılım haberleri sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Neden Yeni Benchmarklara İhtiyaç Duyuluyor?

Silikon Vadisi, yapay zeka modellerinin ilerlemesini ölçmek için birçok benchmark kullanır; AIME 2025 (rekabetçi matematik problemleri) ve GPQA Diamond (doktora seviyesi bilim soruları) bunlardan sadece birkaçı. Ancak, bazı yapay zeka modelleri bu benchmarklarda doygunluğa ulaşmaya başladı. Birçok yapay zeka araştırmacısı, AI'nın gerçek dünya görevlerindeki yeterliliğini daha iyi ölçebilecek yeni ve gelişmiş testlere ihtiyaç olduğunu belirtiyor. İşte GDPval gibi benchmarklar, OpenAI'ın yapay zeka modellerinin geniş bir endüstri yelpazesi için değerli olduğunu savunmasında giderek daha önemli bir rol oynayabilir.

Sonuç

OpenAI'ın GDPval testi, yapay zekanın profesyonel iş dünyasındaki yeteneklerinin hızla geliştiğini gösteren önemli bir kilometre taşıdır. Henüz tam teşekküllü bir insan iş gücü ikamesi olmasa da, bu tür gelişmeler, yapay zekanın gelecekteki rolünü ve insanlarla iş birliğini nasıl şekillendireceğini anlamamız için kritik veriler sunuyor. Yapay zekanın iş süreçlerini optimize etme ve insan potansiyelini farklı alanlara yönlendirme konusundaki vaatleri giderek daha somut hale geliyor. Gelecekte GDPval'ın daha kapsamlı versiyonlarıyla, yapay zekanın gerçek dünya senaryolarındaki performansı hakkında daha net bilgilere ulaşmayı bekleyebiliriz.

Kaynak: TechCrunch