ABD'nin Georgia eyaletinde bulunan LG Energy Solution pil fabrikasında gerçekleşen büyük çaplı göçmenlik operasyonu, Güney Kore kamuoyunda geniş yankı buldu. Aralarında yüzlerce Güney Kore vatandaşının da bulunduğu işçilere yönelik sert muamele, yalnızca diplomatik gerilime neden olmakla kalmadı, aynı zamanda elektrikli araç pazarında ABD markalarına karşı bir boykot çağrısına dönüştü. Bu operasyon, Hyundai Motor Grubu'nun Georgia'da yılda yaklaşık 500.000 elektrikli araç (Ioniq 5 ve Ioniq 9 gibi) üretme hedefiyle inşa ettiği devasa Metaplant projesinin batarya fabrikasının faaliyete geçmesini **en az iki ila üç ay geciktirecek olmasıyla** da büyük endişe yarattı. Hyundai Global CEO'su José Muñoz, bu gecikmenin 'tüm bu insanlar geri dönmek istiyor, sonra bu pozisyonları nasıl dolduracağınızı görmeniz gerekiyor' sözleriyle durumun ciddiyetini vurguladı. Hyundai ve Kia'nın ABD'deki operasyonlarını etkileyen gümrük vergileri ve ticaret gerilimleri hakkında daha fazla bilgi edinin.

"Cehennem" Benzeri Koşullarda Tutulan Nitelikli İşçiler

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) birimi tarafından yapılan tarihin en büyük tek noktadaki operasyonlarından birinde, yaklaşık 475 işçi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında 300'den fazla Güney Koreli nitelikli mühendis ve teknisyen bulunuyordu. Bu baskınlarda, bazı işçilerin belgesiz olduğu ve B-1 vizesi (iş amaçlı giriş sağlayan ancak ücretli çalışmaya izin vermeyen) ile ESTA sisteminin Hyundai'nin taşeronları tarafından yanlış kullanıldığı ortaya çıktı. Güney Kore Uluslararası Ticaret Birliği araştırma başkanı Chang Sang-sik, ABD'nin Kore'den daha fazla yatırım isterken Koreli işçilere suçlu muamelesi yapmasını 'ikiyüzlülük' olarak nitelendirerek bu çelişkiyi dile getirdi. Bloomberg'in "Unmade in America" başlıklı ürpertici raporunda belirtildiğine göre, bu işçiler "cehennem" benzeri koşullarda tutuldu. Hamile bir kadının yaşadığı kabuslar, idrar kokan yerlerde uyumak zorunda kalanlar ve kapısız tuvaletlerin olduğu sıkışık odalar gibi insanlık dışı detaylar, olayın vahametini gözler önüne serdi. Bazı mühendisler BBC'ye yaptıkları açıklamalarda memurların kendilerine silah doğrulttuğunu bile ifade etti.

"Yaşananlar, işçi hakları ihlallerinin ötesinde, Güney Kore vatandaşlarının onurunu zedeleyen bir muamele olarak algılanıyor. Bu durum, iki ülke arasındaki güveni temelden sarsma potansiyeli taşıyor."

Güney Kore'den Boykot Çağrıları ve Tesla'ya Dönen Sırtlar

Olayın Güney Kore'de duyulmasıyla birlikte, kamuoyunda büyük bir öfke dalgası oluştu. ABD ürünlerine karşı boykot çağrıları yükselirken, bu tepki özellikle elektrikli araç piyasasında somut sonuçlar doğurdu. Yerel medya raporlarına göre, bazı tüketiciler ABD markalarından uzaklaşarak, Tesla siparişlerini iptal edip yerli üretici Hyundai'nin elektrikli araçlarına yönelmeye başladı. The Chosun Daily gazetesi, bir tüketicinin Tesla siparişini iptal ederek "nadide bir karar" aldığı yönündeki yorumları aktardı. Sosyal medya kullanıcıları da benzer şekilde, "Ben de çok sinirliyim ve ABD ürünlerini boykot etmeyi düşünüyorum" veya "Aynı sebeple yerli bir araç seçeceğim" gibi yorumlarla tepkilerini dile getirdi.

Ekonomik İlişkiler ve Diplomatik Hassasiyet

Hyundai Motor Grubu'nun Georgia'ya yaptığı 12,6 milyar dolarlık yatırım, eyaletin tarihindeki en büyük ekonomik kalkınma projesi olup, 40.000'den fazla doğrudan ve dolaylı iş yaratması bekleniyor. Bu yatırım, Hyundai'nin Metaplant America üretim tesisi ve elektrikli araçlar için batarya tedarik edecek LG Energy Solution fabrikasını kapsıyor. Ancak yaşanan göçmenlik baskını, bu devasa yatırımların ve dolayısıyla iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceğini belirsizliğe sürüklemiş durumda. Bu baskının yanı sıra, ABD'nin Kore araçlarına uyguladığı %25'lik gümrük vergisi de Hyundai ve Kia'yı zorluyor. Güney Kore hükümeti bu oranı düşürmek için yoğun çaba sarf etse de, görüşmeler çıkmaza girdi; zira ABD'nin Japon otomobillerine uyguladığı gümrük vergisini %15'e indirmesi bekleniyor. Bu tarife farklılıkları, Hyundai ve Kia'nın fiyat rekabetçiliğini olumsuz etkileyerek, ikinci çeyrekte toplamda **1.15 milyar dolar** gibi ciddi bir kâr kaybı yaşamalarına neden oldu. Piyasa takipçisi FnGuide'dan alınan verilere göre, Hyundai Motor'un Temmuz-Eylül çeyreğinde faaliyet karında %10.4'lük, Kia'nın ise %9.5'lik bir düşüş yaşaması bekleniyor.

Olayın ardından dönemin ABD Başkanı Trump da sosyal medya platformu Truth Social üzerinden bir açıklama yaparak hasar kontrolü yapmaya çalıştı. Trump, yabancı işçilerin ABD'ye "hoş geldiğini" belirterek, "Eğer bunu yapmazsak, tüm o devasa yatırımlar hiçbir zaman gelmez... Dış ülkelerin veya şirketlerin Amerika'ya yatırım yapmasını korkutmak veya caydırmak istemiyorum" ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, ABD yönetiminin olayın diplomatik ve ekonomik yansımalarının farkında olduğunu gösteriyor.

Geleceğe Yönelik Yorumlar ve Potansiyel Sonuçlar

Güney Kore, Samsung, Hyundai, LG Energy Solution, SK On gibi dünya çapında lider EV, batarya ve tüketici elektroniği şirketlerine ev sahipliği yapıyor. Bu şirketlerin ABD'de geniş çaplı operasyonları ve üretim tesisleri bulunmakta. Yaşanan bu olay, sadece bir göçmenlik baskını olmanın ötesinde, ABD'nin küresel yatırımcılar nezdindeki imajını ve güvenilirliğini ciddi şekilde etkileyebilir. Özellikle stratejik öneme sahip elektrikli araç teknolojileri ve batarya üretimi gibi alanlarda, Güney Koreli yatırımcıların güvenini yeniden kazanmak, ABD için kritik bir öneme sahip olacaktır. Bu gerilim, hem diplomatik ilişkilerde hem de küresel tedarik zincirlerinde uzun vadeli sonuçlar doğurabilir.

Kaynak: Bu haber, InsideEVs'in "Koreans Are Furious Over The Hyundai ICE Raid. Tesla Could Pay The Price" başlıklı makalesinden derlenmiştir. Orijinal içeriğe ulaşmak için: InsideEVs