Otonom sürüş teknolojilerinin öncülerinden Waymo, New York gibi dünya metropollerinin en zorlu ve karmaşık şehirlerinden birinde, sürücüsüz araçlarını test etme iznini alarak sektörde önemli bir kilometre taşına ulaştı. Şirket, bu izni alan ilk kuruluş olma unvanını elde ederken, testlere “hemen” başlayacağını duyurdu. Bu gelişme, Waymo’nun robotaksi hizmetlerini ikonik Amerikan şehirlerine genişletme hedefine bir adım daha yaklaştığını gösteriyor.

New York Testlerinin Detayları ve Kısıtlamalar

New York Belediye Başkanlığı tarafından Waymo’ya verilen izin, Manhattan ve Downtown Brooklyn bölgelerinde sınırlı sayıda otonom aracın test edilmesini kapsıyor. Şirket, Eylül ayı sonuna kadar en fazla sekiz adet Jaguar I-Pace SUV aracını kullanabilecek. Ancak bu testler, belirli güvenlik protokolleri ve kısıtlamalar altında gerçekleştirilecek:

• Güvenlik Operatörü Zorunluluğu: Test edilen tüm araçlarda, direksiyon simidini her zaman en az bir eliyle tutması gereken eğitimli bir güvenlik operatörünün bulunması şart koşuldu.
• Yolcu Taşıma Yasağı: Şirket, New York Şehri Taksi ve Limuzin Komisyonu'ndan (TLC) lisans alana kadar yolcu taşıyamayacak. Bu testler yalnızca veri toplama ve sistem performansı değerlendirmesi amaçlı olacak.
• Veri Paylaşımı ve Raporlama: Waymo, New York Şehri Ulaşım Departmanı (DOT) ile düzenli olarak görüşecek ve test verilerini raporlamak zorunda kalacak. Bu şeffaflık, şehrin otonom araç teknolojisine adaptasyon sürecindeki kritik önemini vurguluyor.

New York'u Otonom Araçlar İçin Eşsiz Kılan Zorluklar

Waymo, halihazırda San Francisco, Austin, Phoenix ve Los Angeles gibi şehirlerde otonom araç hizmetleri sunuyor. Ancak bu şehirlerin çoğu ılıman iklime sahip ve New York'un karmaşık trafik yapısına, yoğun yaya trafiğine, farklı hava koşullarına (kar, buz gibi) ve sürücü kültürüne kıyasla daha az meydan okuma sunuyor. San Francisco'nun tepe ve dar sokakları ve dinamik ortamı bir nebze benzerlik gösterse de, New York'un genel dinamizmi, ani manevralar yapan taksileri, sayısız yaya ve bisikletli trafiğiyle otonom sürüş sistemleri için eşsiz bir test alanı sunuyor. Şirket, bu zorluklara hazırlık olarak 2021'den bu yana Chrysler Pacifica minivanlarıyla şehrin manuel haritalamasını yaparak zemin hazırlamıştı.

Titiz Bir İzin Süreci ve Alınan Tedbirler

Bu izni almak Waymo için uzun ve detaylı bir süreç gerektirdi. Şirket, Haziran ayında başvurusunu yaptıktan sonra, yasa koyucular ve Mothers Against Drunk Driving (Sarhoş Sürüşe Karşı Anneler) gibi yerel sivil toplum kuruluşlarıyla aylarca süren görüşmeler gerçekleştirdi. İzin, New York Belediye Başkanı Eric Adams'ın 2024 yılında başlattığı yeni otonom araç güvenlik rejiminin bir parçası olarak verildi. Bu rejim kapsamında Waymo, ilk müdahale ekipleriyle koordinasyon sağlamak, yerel DOT'a ayrıntılı bir test planı sunmak ve araç operatörlerinin niteliklerini belgeleyen kapsamlı bir güvenlik planı hazırlamak zorunda kaldı. Ayrıca, New York Eyaleti Motorlu Araçlar Departmanı'ndan gerekli tüm izinler de alındı.

Eleştirel Bakış: Güvenlik, Etik ve Toplumsal Kabul

Waymo'nun New York'taki bu hamlesi, otonom araç teknolojisinin geleceği için umut verici olsa da, şehrin kendine özgü yapısı beraberinde ciddi zorluklar ve endişeler getiriyor. Yoğun insan ve araç trafiği, sürekli değişen yol koşulları, ani manevralar yapan taksiler, bisikletliler ve yayalarla dolu kaldırımlar, sürücüsüz sistemler için sürekli bir meydan okuma demek. Ayrıca, acil durum senaryolarında, şehirdeki güvenlik güçleri ve halkın bu teknolojiye adaptasyonu da kritik bir rol oynayacak. Güvenlik operatörü zorunluluğu şimdilik bir tampon görevi görse de, tam otonom robotaksi hizmetine geçişte halkın güvenini kazanmak, olası kazalarda sorumluluk gibi hukuki boşlukları doldurmak ve etik ikilemleri çözmek uzun soluklu bir süreç olacaktır. Bu nedenle, Waymo'nun New York deneyimi, teknolojik ilerlemenin ötesinde, toplumsal ve yasal bir adaptasyon süreci olarak da değerlendirilmelidir.

Gelecek ve Robotaksi Vizyonu

Waymo için bu izin, New York'ta tam teşekküllü bir robotaksi hizmeti başlatma hedefinin önemli bir adımı. Eylül sonundaki deneme süresi sona erdiğinde, şirket testlere devam etmek isterse bir uzatma başvurusunda bulunmak zorunda kalacak. Şehrin karmaşık yapısında elde edilecek başarılar, otonom araçların kentsel ortamlarda ne kadar ilerleyebileceği konusunda dünya için önemli dersler sunacak ve robotaksi geleceğine dair beklentileri şekillendirecektir.

Kaynak: TechCrunch