Otonom sürüş teknolojilerinin en önemli oyuncularından biri olan Waymo, Avrupa'daki ilk büyük ticari hamlesini duyurdu. Alphabet'e ait şirket, 2026 yılından itibaren İngiltere'nin başkenti Londra'da ticari robotaksi hizmeti sunmayı planladığını açıkladı. Bu gelişme, Waymo'nun ABD dışındaki ikinci uluslararası genişlemesi (ilki Tokyo) olması açısından büyük önem taşıyor ve otonom araç yarışında küresel rekabetin boyutunu gösteriyor.
Londra Sokaklarında İlk Sürüşler Başlıyor
Waymo, Londra'daki operasyonlar için tamamen elektrikli Jaguar I-Pace araçlarını kullanacağını belirtti. Şirket, kendi kendini süren teknolojiyle donatılmış bu araçların önümüzdeki haftalarda Londra'nın halka açık yollarında test sürüşlerine başlayacağını duyurdu. Waymo, Phoenix ve San Francisco gibi ABD pazarlarında uyguladığı kademeli stratejiyi Londra'da da uygulayacak:
- İlk aşamada, araçlar direksiyon başında insan güvenlik sürücüleriyle trafiğe çıkacak.
- İkinci aşamada, güvenlik sürücüleri aşamalı olarak kaldırılacak ve sürücüsüz testlere geçilecek.
- Son aşamada, 2026 yılı itibarıyla halkın Waymo robotaksilerini çağırmasına olanak tanıyan ticari hizmet devreye alınacak.
Şirket sözcüsü Ethan Teicher, ticari hizmetin gelecek yıl halka sunulmasının planlandığını doğrulasa da, test filosunun büyüklüğü veya insan güvenlik sürücüsünün ne zaman tamamen kaldırılacağı konusunda detay vermekten kaçındı.
İngiltere'deki Mevcut Bağlantılar ve Teknolojik Altyapı
Waymo'nun İngiltere pazarına girmesi sürpriz değil. Şirket, 2019 yılında Oxford Üniversitesi bilgisayar bilimleri bölümünden ayrılan ve makine öğrenimini kullanarak simülasyonları gerçekçi hale getiren İngiliz startup'ı Latent Logic'i satın almıştı. Bu satın alma sayesinde Waymo, Oxford'da bir mühendislik merkezi kurarak İngiliz AR-GE ekosistemine zaten entegre olmuştu. Bu, Londra'daki operasyonların teknolojik ve operasyonel derinliğini artıracak önemli bir faktör olarak görülüyor.
Piyasa Koşulları ve Regülasyon Engeli: Şeytanın Avukatı
Değer Katma: Zorlu Londra Koşulları
ABD'deki geniş, düzenli caddelere sahip Phoenix veya San Francisco’nun aksine, Londra, dar sokakları, eski altyapısı, yoğun trafiği ve değişken hava koşullarıyla otonom araçlar için çok daha zorlayıcı bir test ortamı sunuyor. Bu durum, Waymo'nun algoritma ve sensörlerinin Avrupa şehirlerine adaptasyonu açısından kritik bir sınav olacak. Başarının anahtarı, sadece teknoloji değil, aynı zamanda İngiliz Sürüş standartlarına uyum sağlamakta yatıyor.
Waymo'nun 2026'daki ticari lansmanı, büyük ölçüde Birleşik Krallık hükümetinin otonom araç operasyonları için onay sürecini nihayetlendirmesine bağlı olacak. Bu yasal kesinlik sağlanmadan, takvimde esneklik yaşanması muhtemeldir.
Operasyonel Ortaklıklar
Robotaksi hizmetlerinin lojistik yükünü hafifletmek isteyen Waymo, operasyonel iş birliğine odaklanıyor. Şirket, Phoenix'te halihazırda otonom araçlarını (AV) yöneten Moove adlı şirketle Londra'da da filo operasyonlarını yürütmek üzere ortaklık kurmayı planlıyor.
Bu strateji, Waymo'nun Uber ile yaptığı iş birliğine de benzerlik gösteriyor. Örneğin Austin ve Atlanta'da Uber, araçların şarjını, bakımını, temizliğini ve uygulama erişimini yönetirken; Waymo ise otonom teknolojinin izlenmesini, yol yardımı ve teknik desteği sağlıyor. Bu tür ortaklıklar, Waymo'nun sermaye ve operasyonel riskini dağıtırken, daha hızlı büyümesinin önünü açıyor.
Londra hamlesi, Waymo'nun son iki yılda Phoenix'ten San Francisco, Los Angeles, Austin ve Atlanta gibi birçok ABD şehrine yayılan agresif büyüme stratejisinin bir parçası. Şirket ayrıca Miami, Nashville ve Washington DC'de de ticari hizmet sunmayı hedefliyor.
Kaynak: TechCrunch
