ABD’de bir federal temyiz mahkemesi, teknoloji ve uzay taşımacılığı devi SpaceX lehine önemli bir karara imza atarak, Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu'nun (NLRB) şirket aleyhindeki haksız iş uygulamaları davalarını kovuşturmasını engelledi. Beşinci Bölge Temyiz Mahkemesi'nin bu kararı, NLRB'nin yapısının anayasaya aykırı olabileceği yönündeki tespitiyle dikkat çekiyor ve ABD iş hukuku üzerinde geniş çaplı etkiler yaratma potansiyeli taşıyor.
NLRB ve SpaceX Arasındaki Davanın Arka Planı
Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu (NLRB), Amerika Birleşik Devletleri'nde sendikal hakları korumak, işçi-işveren ilişkilerini düzenlemek ve haksız iş uygulamalarını önlemekle görevli bağımsız bir federal ajanstır. SpaceX'e karşı açılan dava, şirketin CEO Elon Musk'ı ve şirketteki cinsel ayrımcılık kültürünü eleştiren açık bir mektubu imzalayan bir grup çalışanın işten çıkarılmasıyla ilgiliydi. NLRB, bu işten çıkarmaları haksız iş uygulaması olarak değerlendirmiş ve şirket aleyhine yasal süreç başlatmıştı.
Mahkemenin kararı, SpaceX'in yanı sıra Energy Transfer ve Findhelp gibi diğer iki şirkete karşı açılan davaların da askıya alınmasına yol açtı. Bu şirketler de NLRB yapısının ABD Anayasası'nı ihlal ettiği iddiasını sürdürüyor.
Anayasaya Aykırılık İddiasının Temeli: Kuvvetler Ayrılığı İlkesi
Uyuşmazlığın özü, NLRB bünyesindeki idari hukuk yargıçlarının (administrative law judges - ALJ) başkan tarafından görevden alınmalarını engelleyen, hukuka aykırı korumalara sahip olup olmadığı sorusuna dayanıyor. Üç yargıçtan oluşan panel, eğer durum buysa, bunun ABD Anayasası'nda yer alan kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal ettiğini belirtti. Panelde Başkan Donald Trump tarafından atanan iki ve George H.W. Bush tarafından atanan bir yargıç bulunuyordu.
Mahkeme, muhtemelen anayasaya aykırı bir idari sürece tabi tutulmanın, SpaceX'in iddia ettiği gibi, telafisi mümkün olmayan bir zarar olduğunu belirtti ve bu nedenle davaların askıya alınmasını sürdürdü.