GPT-5 Matematikte Çığır Açtı İddiası: OpenAI, Rakipleri Tarafından Neden 'Utanç Verici' Bulundu?

Haber Merkezi

20 October 2025, 09:14 tarihinde yayınlandı

OpenAI'ın Büyük Matematik İddiası Çöktü: GPT-5 Erdős Problemlerini Gerçekten Çözdü mü?

Yapay zeka dünyasının lideri OpenAI, son modeli GPT-5’in yetenekleriyle ilgili yaptığı iddialı bir açıklamayla teknoloji gündemine oturdu. Şirketin Başkan Yardımcısı Kevin Weil, silinen bir gönderide GPT-5’in, ünlü matematikçi Paul Erdős tarafından ortaya atılan 10 adet çözülememiş problemi (Erdős problemleri) çözdüğünü, 11 problemde ise ilerleme kaydettiğini duyurmuştu. Bu, dev bir matematiksel atılım sinyali olarak algılandı.

Ancak bu zafer turu kısa sürdü. OpenAI’ın rakipleri ve matematik camiası, yapılan bu açıklamaya hızla ve sert tepki gösterdi. Bu olay, yapay zeka endüstrisinde son dönemde artan 'hype' (şişirilmiş beklenti) döngüsü ve doğruluk standartları üzerine ciddi tartışmaları beraberinde getirdi.

Bu tartışmaların yaşandığı dönemde OpenAI, pazar hakimiyetini de pekiştiriyordu. Ekim 2025 itibarıyla ChatGPT’nin haftalık aktif kullanıcı sayısı 800 milyona ulaşmış ve yeni nesil modeli GPT-5, 'Otomatik', 'Hızlı' ve 'Düşünme' gibi modlarla kullanıcı adına takvim yönetimi veya online alışveriş gibi karmaşık görevleri tamamlayan bir 'yapay zeka ajanı' (Agent) olarak konumlandırılmıştı. Bu devasa büyüme ve ticari atılımlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için ChatGPT'nin 800 milyon kullanıcıya ulaşması ve GPT-5'in ticari gelişmelerini inceleyebilirsiniz.

Bu tartışmalar, OpenAI’ın sadece bilimsel iddiaları üzerinden değil, aynı zamanda kurumsal stratejileri ve şeffaflık beklentileri üzerinden de yoğun bir baskı altında olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, şirketin Strateji Direktörü Jason Kwon, Elon Musk'ın OpenAI'a açtığı dava sonrasında, bazı AI güvenliği sivil toplum kuruluşlarına (STK'lar) fon kaynakları ve olası koordinasyonları hakkında şeffaflık talep eden mahkeme celpleri gönderildiğini açıklamıştı. Bu hukuki hamleler, yapay zeka devlerinin rekabet ve güvenlik tartışmalarında ne kadar ileri gidebileceğini kanıtlamaktadır. Silikon Vadisi'ndeki genel algı, 'ihtiyatlı olmanın havalı olmadığı' yönünde değişirken, OpenAI gibi öncü şirketlerin güvenlik kısıtlamalarını gevşetme kararı, hızın güvenliğin önüne geçtiği yönündeki algıyı güçlendiriyor. Hatta bazı risk sermayedarları (VC) YZ güvenliğini savunan Anthropic gibi firmaları eleştirerek tansiyonu artırmıştır. Silikon Vadisi'ndeki bu kurumsal gerginlikler ve AI güvenliği savunucularıyla yaşanan sürtüşme hakkında daha fazla bilgi edinmek için, Silikon Vadisi yapay zeka güvenliği, inovasyon ve rekabet haberimizi inceleyebilirsiniz.

Rakip CEO'lardan Sert Eleştiriler: 'Utanç Verici'

OpenAI’ın iddiaları, sektördeki en güçlü rakiplerden hemen yanıt aldı. Meta’nın Baş Yapay Zeka Bilimcisi Yann LeCun, bu durumu alaycı bir ifadeyle eleştirirken, Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis’in yorumu çok daha çarpıcıydı. Hassabis, konuyu açıkça “bu utanç verici” olarak nitelendirdi. Yapay zeka devlerinin bu kadar keskin bir dille karşı karşıya gelmesi, sektördeki rekabetin ve bilimsel doğruluk beklentisinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis, OpenAI’ın GPT-5 iddiaları için “Bu utanç verici” yorumunu yaparak, yapay zeka camiasındaki beklenti yönetimi sorununa dikkat çekti.

Matematikçiden Gelen Düzeltme: Yanlış Anlama mı, Çarpıtma mı?

İddiaların temelden sarsılması, ünlü matematikçi Thomas Bloom’dan geldi. Erdős Problemleri web sitesini yöneten Bloom, OpenAI Başkan Yardımcısı Weil’in paylaşımının “dramatik bir çarpıtma” olduğunu belirtti. Bloom, söz konusu problemlerin kendi web sitesinde “açık” (çözülmemiş) olarak listelenmesinin, yalnızca kendisinin bu çözümlerden haberdar olmadığı anlamına geldiğini vurguladı.

Gerçek şu ki, GPT-5 daha önce çözülememiş yeni matematiksel kanıtlar üretmedi. Aksine, yapay zeka modeli, literatürde zaten var olan ve çözülmüş olan ancak Thomas Bloom’un kişisel olarak farkında olmadığı referansları buldu. Bloom, durumu şöyle özetledi: “GPT-5, benim şahsen bilmediğim, bu problemleri çözen referansları buldu.”

Değer Katma: Yapay Zeka ve Hype Çevrimi

Bu olay, geniş dil modellerinin (LLM) birincil zayıflığını da gözler önüne seriyor: Bilgi üretmek yerine, mevcut bilgileri tarama ve sentezleme konusunda ustalar. GPT-5’in gerçekleştirdiği başarı, bir matematiksel deha değil, son derece gelişmiş bir kütüphane asistanının başarısıdır. Bu tür yanıltıcı iddialar, yapay zekanın gerçek bilimsel yetenekleri ile halkın beklentileri arasındaki uçurumu derinleştirmektedir. Yapay zeka araştırmacılarının, özellikle henüz deneysel aşamada olan projelerde, iddiaları yayımlamadan önce titiz bir doğrulama sürecinden geçirmeleri gerektiği bir kez daha kanıtlanmıştır.

OpenAI'ın Savunması: Literatür Taraması da Bir Başarıdır

Eleştirilerin ardından, OpenAI ekibinden Sebastien Bubeck, modelin sadece literatürdeki çözümleri bulduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Ancak Bubeck, bu durumu tamamen başarısızlık olarak görmüyor. Bubeck, “Literatürü taramanın ne kadar zor olduğunu biliyorum” diyerek, GPT-5’in zor bulunan veya gözden kaçan bilimsel yayınları tespit etme yeteneğinin bile önemli bir başarı olduğunu öne sürdü.

Bu savunma, GPT-5’in birincil matematikçi rolünden ziyade, bilimsel bilgiye erişim ve sistematikleştirme aracı olarak değerini koruduğunu gösteriyor. Ancak, başlangıçta yapılan “çözülmemiş problemleri çözdü” şeklindeki iddia, şeffaflık ve dürüstlük açısından büyük bir yanlış adım olarak kayıtlara geçti.

Bu olay, yapay zeka şirketleri arasındaki rekabetin, zaman zaman bilimsel gerçeklerin önüne geçebileceğini ve halkın yapay zeka yeteneklerine dair sağlıklı bir bakış açısı geliştirmesi için net, doğrulanabilir iletişimin kritik önem taşıdığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Kaynak: Haberde yer alan bilgiler ve gelişmeler, orijinal olarak TechCrunch yayınına dayanmaktadır.