Meta CEO'sunun Gizli Dünyası: Palo Alto'da Kurduğu 110 Milyon Dolarlık İmparatorluk ve Komşularının Çilesi

Haber Merkezi

11 August 2025, 06:11 tarihinde yayınlandı

Mark Zuckerberg'in 110 Milyon Dolarlık 'Gizli Kalesi' Komşularını Çileden Çıkardı

Silikon Vadisi'nin kalbi Palo Alto'da, ağaçlarla çevrili sakin bir mahalle olan Crescent Park, son 14 yıldır sessiz bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşümün merkezinde ise tek bir isim var: Meta'nın kurucusu ve CEO'su Mark Zuckerberg. Zuckerberg, yıllar içinde tam 11 farklı mülkü satın alarak kendine adeta kişisel bir krallık kurdu. Toplamda 110 milyon doları aşan bu yatırım, mahallenin dokusunu sonsuza dek değiştirdi ve komşuları için hayatı bir hayli zorlaştırdı.

Öne Çıkanlar

  • Toplam Yatırım: 110 Milyon Doların Üzerinde
  • Satın Alınan Mülk Sayısı: 11
  • Projenin Süresi: 14 Yıl
  • Yeraltı Alanı: Yaklaşık 650 metrekarelik "Milyarder Yarasa Mağarası"
  • Komşu Tepkisi: İşgal edildiklerini düşünüyorlar.

Bir Milyarderin Hayalindeki Mahalle: Havuzdan Dans Pistine, Heykelden Sığınağa

Zuckerberg'in parça parça birleştirdiği bu devasa yerleşke, sıradan bir konut projesinin çok ötesinde. Ana konut, misafir evleri, özenle tasarlanmış bahçeler ve bir pickleball sahasının yanı sıra, teknolojik bir harikaya da ev sahipliği yapıyor: gerektiğinde bir yüzme havuzunu saniyeler içinde bir dans pistine dönüştürebilen hareketli bir hidrolik zemin. Yerleşkenin en dikkat çekici detayı ise belki de Zuckerberg'in eşi Priscilla Chan'in gümüş renkli bir elbiseyle tasvir edildiği 2 metreyi aşan heykeli.

Ancak asıl gizem, yüzeyin altında yatıyor. Komşularının "Milyarder Yarasa Mağarası" adını taktığı, yaklaşık 650 metrekarelik devasa bir yeraltı sığınağı bulunuyor. Bu yapı, Zuckerberg'in mahremiyet ve güvenlik takıntısının en somut göstergesi olarak kabul ediliyor.

Gürültü, Gözetleme ve İhlaller: Komşular İsyan Noktasında

Bu ultra lüks ve yüksek teknolojili yaşamın bedelini ise en çok mahallenin diğer sakinleri ödüyor. Yıllardır bitmek bilmeyen inşaat gürültüsü, sürekli kapalı olan araba yolları ve her köşeye yerleştirilmiş gözetleme kameraları, mahallelinin sabrını taşırmış durumda. Üstelik mülklerden birinde, 14 çocuk için özel bir okul işletildiği ve bunun şehir imar yasalarına açıkça aykırı olduğu belirtiliyor. Ancak ilginç bir şekilde, şehir yetkililerinin bu durumu görmezden geldiği iddia ediliyor.

Mahallenin eski sakinlerinden Michael Kieschnick, durumu şu sözlerle özetliyor: "Hiçbir mahalle işgal edilmek istemez ama onların yaptığı tam olarak bu."

Zuckerberg'in ekibinin, komşuların gönlünü almak için zaman zaman şarap, donut ve en ironik olanı, inşaat gürültüsünü bastırmaları için gürültü önleyici kulaklıklar hediye ettiği belirtiliyor. Bu "jestler", milyarder yaşam tarzı ile sıradan vatandaşların gerçekliği arasındaki derin uçurumu gözler önüne seriyor.

Bu Ne Anlama Geliyor?

Zuckerberg'in bu hamlesi, teknoloji milyarderlerinin servetlerini sadece dijital dünyada değil, fiziksel dünyada da kendi kurallarına göre şekillendirmek için nasıl kullandıklarının çarpıcı bir örneği. Bu durum, aşırı zenginliğin özel hayat ve kamusal alan arasındaki sınırları nasıl bulanıklaştırdığı, bir topluluğun sosyal dokusunu nasıl etkileyebileceği ve yerel yönetimlerin bu tür güç odakları karşısında ne kadar etkili olabildiği gibi önemli soruları gündeme getiriyor. Bu sadece bir mülk hikayesi değil, aynı zamanda modern dünyada güç, mahremiyet ve komşuluk ilişkileri üzerine bir vaka çalışmasıdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Mark Zuckerberg neden bu kadar çok mülk satın aldı?

Temel motivasyonun, ailesi için maksimum düzeyde mahremiyet ve güvenlik sağlamak, aynı zamanda kendi yaşam tarzına ve ihtiyaçlarına göre tamamen özelleştirilmiş bir alan yaratmak olduğu düşünülüyor.

2. Yaptığı işlemler yasal mı?

Mülkleri satın alması tamamen yasal bir süreç. Ancak, mülklerden birinde şehir imar yasalarını ihlal ederek izinsiz bir özel okul işletmesi, yasal bir gri alan ve tartışma konusu yaratıyor.

3. Komşuların temel şikayetleri neler?

Başlıca şikayetler; 14 yıldır süren ve bitmeyen inşaat gürültüsü, inşaat kamyonları tarafından sürekli engellenen yollar, her yeri gören gözetleme kameralarının yarattığı mahremiyet ihlali hissi ve kendilerini kendi mahallelerinde "işgal edilmiş" gibi hissetmeleri.


Bu haberde yer alan bilgiler, teknoloji dünyasının saygın yayınlarından TechCrunch'ta yayımlanan bir rapora dayanmaktadır.