ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE), son dönemdeki göçmenlik karşıtı politikaların merkezinde yer alarak, kayıt dışı göçmenleri hedef alan operasyonlarını yoğunlaştırdı. Bu çabaların arkasında, bireyleri tespit etme, izleme ve veri toplama yeteneği sunan gelişmiş bir teknoloji yığını bulunuyor. Türkiye'nin önde gelen teknoloji portallarından Sen,Nexus olarak, bu dijital araç setini ve beraberinde getirdiği etik sorgulamaları detaylıca inceledik.
Özellikle önceki yönetim döneminde ilan edilen sert göçmenlik politikaları, ICE'nin sahada yürüttüğü operasyonların teknolojik altyapısını daha da güçlendirdi. Yakın zamanda açıklanan verilere göre, deportasyon rakamları önemli seviyelere ulaşmış durumda ve bu artışın bir kısmı doğrudan bu ileri gözetim sistemlerinin kullanımına bağlanabilir.
Hücresel Ağları Taklit Eden Casus Cihazlar: IMSI Yakalayıcılar
ICE'nin kullandığı en tartışmalı araçlardan biri Hücre Sitesi Simülatörleri (CSS) olarak bilinen cihazlardır. Bu cihazlar, cep telefonu kulesi gibi davranarak yakındaki tüm cihazların kendilerine bağlanmasını sağlar. Uluslararası Mobil Abone Kimliği (IMSI) numarasını yakalamak için tasarlanan bu araçlar, menzili içindeki telefonları sahte simülatöre bağlanmaya zorlayarak, konum tespiti yapılmasını ve potansiyel olarak telefon görüşmeleri, mesajlar ve internet trafiği izlenmesini sağlar. Bu teknolojiler, 'Stingray' veya 'IMSI Catchers' adıyla da anılır. ICE'nin bu araçları konuşlandırılmış araçlar halinde tedarik ettiği ve Maryland merkezli TechOps Specialty Vehicles (TOSV) firmasıyla son dönemde 825.000 dolarlık ek bir sözleşme imzaladığı bilinmektedir. Stingray sahte baz istasyonlu araçların gözetim operasyonlarında kullanılmasıyla ilgili detaylara sitemizden ulaşabilirsiniz.
Yüz Tanıma Teknolojisinde Clearview AI Devrimi
Yüz tanıma devi Clearview AI, internetten kazıdığı devasa fotoğraf veritabanı sayesinde tanınırlığını artırdı. Son gelişmelere göre, ICE’nin Kolluk Kuvvetleri Soruşturma (HSI) birimi, bu teknolojiyi kullanmak üzere yeni bir sözleşme imzaladı. Bu sözleşmenin, çocuk istismarı vakalarındaki mağdurların ve kolluk kuvvetlerine saldıranların tespitinde kullanılacağı belirtilse de, geniş veri tabanının göçmenlik bağlamında nasıl kullanılacağına dair spekülasyonlar sürüyor.
Paragon Casus Yazılımı ve Yasal İnceleme
İsrailli casus yazılım üreticisi Paragon Solutions ile yapılan 2 milyon dolarlık sözleşme, başlangıçta Biden yönetimi tarafından durdurulmuştu. Ancak, son dönemde bu durdurma kararının kaldırılmasıyla sözleşme yeniden aktif hale geldi. Paragon'un İtalya'da gazetecileri ve aktivistleri gözetlemekle suçlanması ve sonrasında bu kurumlarla ilişkilerini kesmesi, firmanın etik duruşu hakkında soru işaretleri yaratıyor. Bu yazılımın ICE tarafından kullanılmaya başlanmasının operasyonel hızı, donanım kurulumu ve eğitim süreçlerine bağlı olacaktır.
Veri Toplama ve Açık Kaynak İstihbaratı Araçları
ICE'nin gözetim kapasitesini artıran diğer önemli bileşenler şunlardır:
- Magnet Forensics (Graykey): 3 milyon dolarlık bu lisans, kilitli cep telefonlarındaki dijital kanıtları kurtarmak ve telefonların şifresini çözmek için kullanılan araçları içeriyor.
- Penlink (Tangles & Webloc): Yaklaşık 5 milyon dolarlık bu araç seti, milyarlarca günlük konum sinyalini işleyerek hem adli analiz hem de öngörüsel analiz sunuyor.
Bu konum verilerinin büyük bir kısmı, uygulama yazılım geliştirme kitleri (SDK'lar) aracılığıyla veya reklam teknolojisi süreçleri yoluyla toplanıyor. Veri brokerları aracılığıyla satın alınan bu veriler, yasal olarak arama emri gerektirmeyen bir erişim yolu oluşturuyor.
Palantir ve Kapsamlı Veri Yönetimi
Gözetim teknolojileri devi Palantir, ICE ile olan uzun soluklu ilişkisini sürdürüyor. En büyük sözleşmelerden biri olan 'Investigative Case Management' (ICM) sistemi, göçmenlik durumuna, fiziksel özelliklere, konum verilerine ve daha pek çok kritere göre filtreleme yapılmasına olanak tanıyor. Ayrıca, Palantir'in 'ImmigrationOS' adını verdiği yeni bir araç üzerinde çalıştığı biliniyor. Bu araç, 'yasadışı yabancıların seçim ve yakalama operasyonlarını' kolaylaştırmayı ve vize süresini aşan kişileri takip etmeyi hedefliyor.
Eleştirel Bakış: Şeffaflık ve Etik Sınırlar
Bu teknolojilerin hem göçmenlik soruşturmalarında hem de çocuk istismarı gibi kritik alanlarda kullanılması bir yandan kamu güvenliğini destekleme amacı taşısa da, diğer yandan kitlesel gözetim potansiyeli taşıyor. Özellikle LexisNexis gibi veri brokerları üzerinden elde edilen bilgiler, bireyler suça karışmadan önce 'şüpheli faaliyetleri' tespit etme amacını güderek, eleştirmenlerce 'kitlesel gözetim' olarak nitelendiriliyor. Şeffaflık eksikliği ve bazı durumlarda mahkeme süreçlerinde bu teknolojilerin varlığını gizleme çabaları, dijital haklar aktivistleri için temel endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Bu teknolojik gelişmeler, göçmenlik politikalarının uygulanma biçimini kökten değiştirirken, dijital çağda kişisel mahremiyetin sınırlarının nerede çizilmesi gerektiği sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor.
Kaynak: Bu analiz, ICE'nin kullandığı gözetim teknolojileri hakkında TechCrunch'ta yayımlanan kapsamlı bir rapora dayanmaktadır.