Meta, Yapay Zeka Sistemlerinde Verimlilik İçin Arm Neoverse Mimarisine Geçiyor

Haber Merkezi

16 October 2025, 09:36 tarihinde yayınlandı

Arm ve Meta Yapay Zeka Sistemlerini Ölçeklendirmek İçin Kritik Ortaklığa İmza Attı

Yapay zeka teknolojilerinin hız kesmeden ilerlemesi, büyük teknoloji şirketlerini devasa altyapı yatırımları yapmaya zorluyor. Bu küresel yarışın en önemli oyuncularından Meta, yapay zeka sistemlerini daha verimli ve ölçeklenebilir hale getirmek amacıyla yarı iletken tasarım devi Arm ile stratejik bir ortaklığa imza attı. Bu çok yıllı iş birliği, Meta'nın küresel çaptaki 3 milyardan fazla kullanıcısına ulaşan sıralama ve öneri sistemlerinin temelini değiştirecek.

Yapılan açıklamaya göre, Meta’nın kritik yapay zeka iş yükleri, özellikle bulut sistemleri için optimize edilmiş olan Arm Neoverse platformuna taşınacak. Bu hamle, Arm'ın geleneksel olarak mobil işlemci mimarisindeki liderliğini, veri merkezi ve bulut tabanlı AI pazarına taşıma stratejisinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Arm'ın 'Watt Başına Performans' Liderliği Yapay Zekada Nasıl Fark Yaratacak?

Arm, uzun yıllardır mobil cihazlar için düşük güç tüketimli CPU'larıyla tanınıyor. Şirket, genellikle Nvidia gibi rakiplerinin gölgesinde kalan GPU tekliflerinin aksine, şimdi odağını düşük enerji tüketimli (low-power) dağıtımlara kaydırıyor. Arm CEO'su Rene Haas, ortaklığa dair yaptığı açıklamada, “Yapay zekanın bir sonraki dönemi, ölçekte verimlilik sağlamakla tanımlanacak. Meta ile ortaklık kurarak, Arm'ın watt başına performans liderliğini Meta'nın yapay zeka inovasyonuyla birleştiriyoruz” dedi.

Meta Altyapı Yöneticisi Santosh Janardhan, “Yapay zeka, insanların bağlantı kurma ve içerik oluşturma biçimini dönüştürüyor. Arm ile ortaklık kurmak, bu inovasyonu Meta uygulamalarını ve teknolojilerini kullanan 3 milyardan fazla kişiye verimli bir şekilde ölçeklendirmemizi sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Meta'nın Devasa Veri Merkezi Projeleri: Prometheus ve Hyperion

Bu iş birliği, Meta'nın AI hizmetlerine yönelik beklenen talebi karşılamak için veri merkezi ağını agresif bir şekilde genişlettiği bir döneme denk geliyor. Meta, önümüzdeki yıllarda hizmete girecek olan iki devasa projeyle küresel AI altyapısında iddialı bir pozisyon almayı hedefliyor. Arm mimarisine geçiş, bu devasa altyapıların enerji maliyetlerini minimize etme stratejisinin temelini oluşturuyor.

Öne Çıkan Veri Merkezi Projeleri ve Kapasiteleri:
  • Prometheus Projesi (New Albany, Ohio): 2027 yılında faaliyete geçmesi beklenen bu tesis, çoklu gigawatt seviyesinde güç kapasitesine sahip olacak. Projenin enerji ihtiyacını karşılamak üzere doğrudan 200 megawattlık doğal gaz projesi inşa ediliyor.
  • Hyperion Projesi (Kuzeybatı Louisiana): 2.250 dönümlük bir alana yayılan bu kampüs, tamamlandığında 5 gigawatt hesaplama gücü sağlamak üzere tasarlandı. İnşaatın 2030 yılına kadar sürmesi bekleniyor.

Sektördeki Agresif Rekabet ve Farklı Ortaklık Yaklaşımları

Bu anlaşmayı sektördeki diğer büyük AI altyapı anlaşmalarından ayıran kritik bir fark bulunuyor: Arm ve Meta, herhangi bir sahiplik payı veya önemli fiziksel altyapı değişimi yapmıyor. Bu durum, özellikle rakip Nvidia'nın agresif yatırım stratejisiyle keskin bir tezat oluşturuyor. Nvidia, kısa süre önce OpenAI'ya 100 milyar dolarlık aşamalı yatırım, ayrıca Elon Musk’ın xAI’si ve Fransız AI laboratuvarı Mistral’a milyarlarca dolarlık yatırım taahhüdünde bulunmuştu.

Bu devasa altyapı rekabetinde, OpenAI’ın donanım stratejisi ölçeğiyle dikkat çekiyor. Şirket, yapay zeka sistemlerinin performansını maksimize etmek ve genel amaçlı donanımlara bağımlılığı azaltmak amacıyla kendi çip ve sistem tasarımlarını donanıma entegre etme yoluna gitti. Bu kapsamda, OpenAI, yarı iletken devi Broadcom ile 2026'dan 2029'a kadar teslim edilmek üzere 10 gigawatt (GW) kapasitesinde özel yapay zeka donanımı anlaşması imzaladı. Financial Times'ın tahminlerine göre, bu iş birliğinin maliyeti 350 milyar ila 500 milyar dolar arasında değişebilir ve bu da OpenAI’ın önümüzdeki on yılda altyapıya harcayacağı 1 trilyon dolarlık devasa bütçenin bir parçasıdır.

Ancak rekabet yalnızca donanım yatırımlarıyla sınırlı değil; yapay zeka modellerinin kendisinde de hız ve maliyet optimizasyonu yarışı sürüyor. Örneğin, Anthropic şirketi, Claude model ailesinin en yeni ve en küçük üyesi olan Claude Haiku 4.5’i duyurdu. Bu model, önceki nesil karmaşık modellerden olan Sonnet 4’e benzer performans sunarken, bunu üçte bir maliyetle ve iki katından fazla hızda gerçekleştirerek, yüksek hacimli ve düşük gecikmeli operasyonel AI uygulamaları için yeni bir verimlilik standardı belirliyor. Anthropic’in hız ve maliyet odaklı yeni yapay zeka modeli Claude Haiku 4.5’e dair detayları Nexus Haber’de bulabilirsiniz.

Ancak rekabet yalnızca Nvidia ile sınırlı değil. Arm ve Nvidia’nın bir diğer rakibi olan AMD de, OpenAI'a 6 gigawatt hesaplama kapasitesi tedarik etme taahhüdünde bulundu. Bu anlaşma kapsamında OpenAI, AMD şirketinin %10'una kadar hisse senedi opsiyonu alacak. Meta ve Arm'ın doğrudan teknoloji entegrasyonuna odaklanarak risk paylaşımından kaçınan modeli, bu yoğun rekabet ortamında dikkat çekiyor.

Değerlendirme: Verimlilik, Ölçek ve Çevresel Ayak İzi

Arm'ın Neoverse mimarisinin düşük enerji avantajı, Meta'nın Prometheus ve Hyperion gibi gigawattlarca enerji tüketecek veri merkezlerinin işletme maliyetleri ve çevresel ayak izi açısından kritik. Ancak, yapay zeka talebinin katlanarak arttığı bir ortamda, Arm'ın verimlilik liderliği bu devasa ölçekteki güç talebini ne kadar dengeleyebilir? Uzmanlar, bu tür stratejik ortaklıkların, uzun vadede sadece maliyetleri düşürmekle kalmayıp, AI sistemlerinin donanım standartlarını ve Toplam Sahip Olma Maliyeti (TCO) yapısını kökten değiştireceğine inanıyor.

Kaynak: Daha Verimli Yapay Zeka İçin Arm ve Meta İşbirliği (TechCrunch)