Çinli teknoloji devi ByteDance çatısı altındaki kısa video platformu TikTok, dört yılı aşkın süredir ABD'de ulusal güvenlik ve kullanıcı verilerinin potansiyel olarak Çin hükümetinin erişimine açılması endişeleri nedeniyle büyük bir krizin merkezindeydi. Bu gerilim, zaman zaman uygulamanın ABD'deki geleceğini belirsizliğe sürüklemiş, hatta kısa süreli erişim kesintilerine yol açmıştı.
Ancak son gelişmeler, bu yüksek profilli dramanın bir çözüme yaklaştığını gösteriyor. ABD Başkanı Donald Trump, platformun ABD operasyonlarının bir Amerikan yatırımcı grubuna satılmasını onaylayan kritik bir başkanlık kararnamesini imzaladı. Bu kararname, aylardır süren müzakerelerde önemli bir ilerlemeye işaret ediyor.
Anlaşmanın Çerçevesi ve Hissedar Yapısı Nasıl Olacak?
ABD ve Çin arasında 'çerçeve anlaşması' olarak adlandırılan bir mutabakat sağlandı. Ortaya çıkan bilgilere göre, aralarında Oracle, Silver Lake ve Andreessen Horowitz (a16z) gibi önemli yatırımcıların bulunduğu bir konsorsiyum, TikTok'un ABD operasyonlarının kontrolünü üstlenecek. Bu yapı, ByteDance’in kontrol gücünü önemli ölçüde azaltacak.
Öngörülen hisse dağılımına göre, ABD’li yatırımcılar yeni oluşumun hisselerinin %80’ini elinde tutacakken, kalan %20’lik pay Çinli hissedarlarda kalacak. Yeni şirketin yönetim kurulu büyük ölçüde ABD’li üyelerden oluşacak ve ABD hükümeti tarafından atanacak bir üyeye de yer verilecek. Bu yapı, platformun yönetiminin ve veri güvenliğinin Amerikalıların kontrolünde olmasını sağlamayı amaçlıyor.
Değerleme Çelişkisi: $14 Milyar mı, $60 Milyar mı?
TikTok ABD operasyonlarının potansiyel değeri, piyasa analistleri arasında büyük bir farklılık gösteriyor. Satışın onaylanmasıyla birlikte ortaya çıkan bu çelişkili rakamlar, anlaşmanın büyüklüğünü gözler önüne seriyor:
- Başkan Yardımcısı JD Vance'e göre: Yaklaşık 14 milyar dolar. (İlk aşama teklif değeri)
- CFRA Research Kıdemli Başkan Yardımcısı Angelo Zino'ya göre: Anlaşma gerçekleşirse platformun değeri 60 milyar doların üzerine çıkabilir. (Piyasa potansiyeli ve gelecekteki büyüme baz alınarak)
Bu büyük değerleme farkı, ABD operasyonlarının sadece mevcut gelir akışını değil, aynı zamanda ülkedeki geniş kullanıcı tabanı ve reklam potansiyelini de yansıttığını gösteriyor.
Oracle'ın Algoritma ve Veri Güvenliğindeki Merkezi Rolü
Anlaşmanın en kritik teknik yönü, platformun veri güvenliğini sağlamak için Oracle’a verilen görevler. Zaten TikTok’a bulut hizmetleri sağlayan ve ABD’deki kullanıcı verilerini yöneten Oracle, yeni düzende daha da merkezi bir rol üstlenecek. **Oracle, sadece TikTok anlaşmasında değil, aynı zamanda yapay zeka altyapısı pazarındaki payını büyütme kararlılığıyla da öne çıkıyor; şirket, altyapı genişlemesini ve OpenAI'ın Stargate projesi gibi devasa projeleri finanse etmek için 18 milyar dolarlık tahvil satışı gerçekleştirmişti. Bu stratejik hamleler hakkında daha fazla bilgiyi yapay zeka altyapısı, veri merkezleri ve Oracle yatırımları haberimizde bulabilirsiniz.**
Bir Beyaz Saray yetkilisine göre, Oracle, algoritmanın yeni bir ABD sürümünü kopyalayacak ve güvenli hale getirecek. ABD merkezli yeni TikTok sahipleri, ByteDance’ten algoritmayı kiralayabilecek ve Oracle bu algoritmayı yeniden eğitecek. En önemlisi, ByteDance’in ABD kullanıcı verilerine erişimi veya ABD algoritması üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak. Bu adım, ulusal güvenlik endişelerini gidermek için atılan en somut adım olarak görülüyor.
Kullanıcıları Ne Bekliyor? Uygulama Kapanabilir mi?
Bu satış anlaşmasının en çok merak edilen sonucu, mevcut kullanıcı deneyiminin nasıl etkileneceği. Bloomberg’in raporlarına göre, anlaşma kesinleştiğinde mevcut TikTok uygulamasının ABD’de kullanımdan kaldırılması ve kullanıcıların tamamen yeni bir platforma geçiş yapması gerekebilir. Ancak bu yeni platformun özellikleri, orijinal uygulamadan ne kadar farklı olacağı ve geçiş sürecinin nasıl yönetileceği henüz netlik kazanmadı.
Bu durum, milyonlarca kullanıcının içeriklerini, takipçilerini ve alışkanlıklarını potansiyel bir geçiş dönemine hazırlaması gerektiği anlamına geliyor. Teknoloji uzmanları, yeni platformun, güvenlik odaklı yapısının yanı sıra kullanıcı memnuniyetini sürdürüp sürdüremeyeceğinin asıl test olacağını belirtiyor.
Geçmişten Bugüne: TikTok Krizinin Kısa Tarihçesi
TikTok ile ABD hükümeti arasındaki gerilim, ilk olarak Ağustos 2020’de, Başkan Trump’ın ByteDance ile işlemleri yasaklayan bir kararname imzalamasıyla başlamıştı. Ardından ABD hükümeti platformun satışını zorlamış, ancak bir ABD yargıcının kararıyla yasak geçici olarak durdurulmuştu. Biden yönetimi döneminde de Senato’dan geçen yasağın imzalanmasıyla süreç derinleşti.
TikTok, ABD hükümetine karşı dava açarak yasağın anayasaya aykırı olduğunu ve Amerikalı kullanıcıların Birinci Değişiklik haklarının ihlal edildiğini savunmuştu. Şirket, sürekli olarak ABD’deki verilerinin yerel yasalara uygun olarak depolandığını ve güvenlik tehdidi oluşturmadığını iddia etti.
Bu dönemde, Trump yönetimi sadece veri güvenliğini değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığı ve tedarik zincirini de hedef almıştı. ABD'nin teknolojik kendine yeterliliğini artırma çabaları kapsamında, özellikle yarı iletken sektöründe alışılmışın dışına çıkan bir politika gündeme geldi: yerli çip üreticilerine, ithal ettikleri çip sayısıyla aynı miktarda çipi ABD'de üretme zorunluluğu getiren 1:1 tarife planı üzerinde duruldu. Bu tür bir zorunluluk, yerli üretimi teşvik etmek ve ulusal güvenliği güçlendirmek amacıyla uygulanan radikal ticaret politikalarından sadece biriydi. ABD çip üretimine yönelik Trump'ın 1:1 tarife zorunluluğu hakkında detaylı bilgiyi ilgili haberimizde bulabilirsiniz.
Bugün, Trump’ın ilk dönemindeki tavrından bir miktar uzaklaşarak, ByteDance ve bir ABD şirketi arasında %50-%50 ortaklık düzenlemesi yapmaya çalıştığı da biliniyordu. Satış sürecinde Frank McCourt liderliğindeki 'The People’s Bid for TikTok' ve Jesse Tinsley liderliğindeki 'American Investor Consortium' gibi grupların da dahil olduğu çok sayıda talip ortaya çıkmıştı. Ancak son kararla birlikte Oracle'ın bulunduğu konsorsiyumun eli güçlenmiş durumda.
Kaynak
Bu haber içeriği, konuya dair en güncel bilgileri içeren TechCrunch'ta yayımlanan orijinal metin referans alınarak yeniden yorumlanmıştır.