ABD ve Çin arasındaki jeopolitik gerilimlerin giderek tırmanması, küresel teknoloji tedarik zincirinde köklü bir değişimi tetikliyor. Sektör kaynaklarından gelen bilgilere göre, teknoloji dünyasının üç devi Microsoft, Amazon (AWS) ve Google, ürünlerinin ve veri merkezi bileşenlerinin üretimini Çin dışına taşımak için devasa adımlar atmaya başladı. Nikkei tarafından bildirilen bu stratejik kaydırma, "tedarik zincirini Çin’den ayırma" (decoupling) çabalarının somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Microsoft’tan Radikal Hedef: %80 Azaltma
Bu süreçte en iddialı hedefi belirleyen şirket Microsoft oldu. Raporlara göre, şirket 2026 yılına kadar Surface dizüstü bilgisayarları, tabletleri ve kritik veri merkezi bileşenlerinin %80'ine kadarının Çin dışında üretilmesini istiyor. Bu kapsam, yalnızca mevcut ürünleri değil, şirketin gelecekteki sunucu ve dizüstü bilgisayar ürünlerinin bileşenlerini ve montaj süreçlerini de kapsıyor. Microsoft ayrıca, Xbox oyun konsollarının üretiminin bir kısmını da Asya'daki diğer bölgelere kaydırmak için tedarikçilerine talimat verdi. Mevcut ortaklarından gelecek yıldan itibaren Çin dışındaki üretim kabiliyetlerini hazırlamaları isteniyor.
AWS ve Google Alternatif Üsleri Güçlendiriyor
Bulut bilişim devi Amazon Web Services (AWS) de benzer adımlar atıyor. AWS, özellikle yapay zeka (AI) veri merkezleri için gerekli olan baskılı devre kartlarını (PCB) uzun süreli tedarikçisi olan SYE'den daha az almayı planlıyor. Bu, kritik altyapı bileşenlerinde tek bir coğrafi bölgeye bağımlılığı azaltma çabasının bir parçası.
Google ise sunucu üretimini hızla Tayland'a kaydırmaya odaklanmış durumda. Şirket, Tayland'da parça, bileşen ve montaj için birden fazla partnerle anlaşarak burayı önemli bir üretim üssü haline getiriyor. Vietnam, Hindistan ve Malezya gibi ülkeler, bu tür tedarik zinciri kaydırma stratejilerinde Çin’e alternatif olarak öne çıkıyor.
Bu hamleler, ABD'nin Çin'e uyguladığı artan tarifeler, kritik bileşenlere yönelik ihracat kontrolleri ve teknoloji satış kısıtlamaları gibi misilleme tedbirlerinin doğrudan bir sonucu olarak görülüyor. Şirketler, siyasi risklerin iş sürekliliğini tehdit etmesini engellemeye çalışıyor.
Şeytanın Avukatı: Zorluklar ve Çin'in Gücü
Teknoloji devlerinin bu kadar hızlı bir kaydırma yapma arzusu anlaşılır olsa da, bu sürecin zorlukları da göz ardı edilemez. Sektör uzmanları, Çin'in sahip olduğu muazzam üretim uzmanlığı, lojistik altyapısı ve çok geniş bileşen yelpazesini kısa sürede başka bir bölgede replike etmenin neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor. Nikkei'nin de işaret ettiği gibi, Çinli ortakların teknolojik becerisi ve üretim yeteneği düşünüldüğünde, üretimi bu kadar hızlı taşımak büyük bir mühendislik ve lojistik meydan okumasıdır. Bu nedenle, şirketler tamamen ayrılmaktan ziyade, riski dağıtma (de-risking) stratejisine odaklanmak zorunda kalabilirler.
Bu stratejik değişimler, sadece büyük teknoloji şirketlerini değil, aynı zamanda küresel ekonomiyi de etkileyecek. Orta ve uzun vadede, Tayland, Vietnam ve Hindistan gibi ülkeler teknoloji üretiminde önemli bir sıçrama yaşayabilirken, Çin'in küresel üretimdeki mutlak hakimiyeti azalmaya başlayacaktır. Tüketiciler açısından ise bu durum, başlangıçta tedarik zinciri karmaşası nedeniyle ürün fiyatlarında dalgalanmalara veya gecikmelere yol açabilir.
Konuyla ilgili görüş almak üzere Microsoft, Google ve Amazon’a yapılan yorum taleplerine henüz bir yanıt gelmediği bildirildi.
Kaynak: Microsoft, AWS ve Google’ın tedarik zincirindeki Çin rolünü azaltma çabaları hakkında daha detaylı bilgi için TechCrunch'ın orijinal raporuna başvurulmuştur.