Türkiye'nin önde gelen teknoloji ve gündem haber platformu Sen,Nexus, otomotiv ve ulaşım teknolojilerindeki son gelişmeleri mercek altına alıyor. Son haftaların en çok konuşulan konusu şüphesiz lidar teknolojisinin kilit oyuncularından Luminar etrafındaki gelişmeler oldu. Şirketin milyarder kurucusu ve CEO'su Austin Russell'ın birkaç ay önce etik incelemeler sonucunda yönetim kurulu tarafından görevinden ayrılmaya zorlanmasının ardından attığı adım, sektörde büyük bir sürpriz yarattı.

Russell, ayrılığının ardından Eylül ayında, Mercedes-Benz Group AG CTO'su Markus Schäfer gibi sektör devlerinin de kurucuları arasında yer aldığı Russell AI Labs ile hızlı bir dönüş yaptı. Bu yeni şirketin misyonu 'dönüştürücü yapay zeka ve sınır teknoloji şirketlerini destekleme ve kurma' olarak belirlendi. Ancak asıl bomba, bu yeni girişimi üzerinden, Luminar'ın tüm A Sınıfı Adi Hisselerini satın almayı hedefleyerek, bizzat ayrıldığı şirketi Luminar'ı satın almak için resmi bir teklif sunması oldu. Russell'ın etik inceleme sonrasında görevinden ayrılmasının sadece beş ay sonrasına denk gelen bu hamle, Başlangıçta SEC dosyalamaları nedeniyle potansiyel olarak düşmanca bir devralma girişimi olarak yorumlandı. Ancak perde arkasından sızan bilgilere göre durum daha karmaşık görünüyor. Bu gelişmenin detaylarını Luminar Kurucusu Austin Russell Şirketi Geri Almak İstiyor haberimizde bulabilirsiniz.

İddialara Göre 'Dostane' Bir Davet

Haber kaynakları, Russell'ın bu teklifinin tamamen tek taraflı bir hamle olmayabileceğini öne sürüyor. Edinilen bilgilere göre, Luminar'ın dokuz üyeli yönetim kurulundan bazı isimler, Russell ile geçtiğimiz ay temasa geçerek bu tür bir fikri 'teşvik etti'. Bu durum, Russell'ın etik incelemesini yürüten denetim komitesindeki üyelerin de bulunduğu yönetim kadrosunun bir kısmının, kurucunun geri dönmesini istiyor olabileceği yönünde ciddi bir çıkarım doğuruyor. Bu çelişkili durum, yönetim içindeki derin anlaşmazlıkların veya stratejik bir değişimin habercisi olabilir.

Teknik analistler, eğer bu devralma gerçekleşirse, Russell AI Labs'ın başka bir otomotiv teknoloji şirketiyle birleşerek Luminar ile birleştirebileceği muhtemel senaryolar üzerinde duruyor. **Hatta, Russell'ın vizyonu, Luminar'ı devraldıktan sonra daha büyük küresel bir otomotiv teknoloji şirketiyle birleşerek 'Luminar 2.0' adı verilen birleşik bir teknoloji platformu oluşturmak.** Russell'ın bu altyapıyı yeni şirketi bünyesinde bir kuluçka merkezi (incubator) gibi kullandığı düşünülüyor.

Haftanın Diğer Önemli Ulaşım ve Teknoloji Anlaşmaları

Luminar krizi sürerken, ulaşım teknolojileri alanında dikkat çeken başka önemli finansal ve stratejik gelişmeler de yaşandı:

Ayrıca, Stellantis ve Çinli otonom sürüş devi Pony.ai, Avrupa pazarı için robotaksi çözümleri geliştirmek üzere bağlayıcı olmayan bir iş birliği anlaşması imzaladı. Bu stratejik ortaklık kapsamında, Pony.ai'nin sürücüsüz yazılımı, Stellantis'in elektrikli ticari araç platformlarına entegre edilecek ve ilk testler Peugeot e-Traveller modeli baz alınarak Pony.ai'nin Avrupa merkezi Lüksemburg'da başlayacak. Detayları Stellantis Pony.ai Avrupa Robotaksi Ortaklığı haberimizde okuyabilirsiniz. Bu anlaşma dikkat çekerken, Stellantis'in Kuzey Amerika'daki elektrikli araç stratejisini yavaşlatıp geleneksel imalatı güçlendirmeye odaklanma kararı (önümüzdeki dört yılda 13 milyar dolar yatırım) sendikalar tarafından eleştirilere neden oldu.

Ulaşım dünyasında bu tür büyük teknolojik ve finansal manevralar, sektörün ne kadar hızlı değiştiğini gösterirken, kurumsal sadakat ve stratejik vizyon arasındaki gerilimi de net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Daha derinlemesine analizler ve sektördeki diğer önemli gelişmeleri kaçırmamak için Sen,Nexus bültenimize abone olmayı unutmayın. (Kaynak: Bu haber, TechCrunch'ın ulaşım teknolojileri üzerine yayımladığı detaylı analize dayanmaktadır.)