Oyun dünyasının dev isimlerinden Ubisoft, bir kez daha iş yeri kültürü ve taciz iddialarıyla sarsılıyor. Şirketin CEO'su Yves Guillemot, geçtiğimiz Haziran ayında üç eski yöneticinin iş yeri tacizinden suçlu bulunduğu davanın ardından Fransız mahkemesine çağrıldı. Bu gelişme, oyun sektöründeki kurumsal sorumluluk tartışmalarını ve çalışan haklarını bir kez daha gündemin merkezine taşıyor.
Guillemot Neden Mahkemeye Çağrıldı?
Ubisoft'un eski Baş Kreatif Direktörü Serge Hascoët, eski Editoryal ve Kreatif Hizmetler Başkan Yardımcısı Tommy François ve eski Oyun Direktörü Guillaume Patrux'un cinsel suistimal, psikolojik taciz ve mobbing suçlamalarıyla mahkum edildiği davanın yankıları sürüyor. Bu davanın ardından, Solidaires Informatique sendikası ve orijinal davada yer alan dört başka kişi, CEO Yves Guillemot'nun 1 Ekim'de Brobigny Bölge Mahkemesi'nde ifade vermesi için celp gönderdi. Fransız haber ağı BFM TV'nin (VGC aracılığıyla) bildirdiğine göre, bu çağrı tamamen daha önceki mahkeme kararlarıyla ilgili.
Öne Çıkanlar
- Ubisoft CEO'su Yves Guillemot, eski yöneticilerin taciz davası sonrası Fransız mahkemesine çağrıldı.
- Bu çağrı, Haziran ayında suçlu bulunan Serge Hascoët, Tommy François ve Guillaume Patrux'un davasıyla ilişkili.
- Çağrıyı yapanlar arasında sendika Solidaires Informatique ve dört mağdur bulunuyor.
- Ubisoft, adalete iş birliği yapacağını belirtirken, savcılığın daha önce şirket yönetimine karşı cezai işlem başlatmaya gerek görmediğini vurguluyor.
Ubisoft'tan Açıklama: İş Birliği Vurgusu ve Önceki Savcılık Kararı
Ubisoft, celbin sendika ve ilgili taraflardan geldiğini doğruladı. Şirket, yaptığı açıklamada şunları belirtti:
“Bunlar aynı davacı sivil taraflar ve bu celp, geçtiğimiz Haziran ayında mahkeme tarafından yargılanan davanın ve Kamu Savcılığı tarafından yapılan soruşturmanın dayandığı aynı gerçeklere dayanmaktadır.”
Ubisoft ayrıca, savcılığın o soruşturma sonrasında, davacıların taleplerinin aksine, Ubisoft veya yönetimine karşı cezai işlem başlatmak için herhangi bir gerekçe bulmadığını ve bu kararın geçtiğimiz Haziran ayındaki duruşmada kapanış argümanları sırasında teyit edildiğini vurguladı. Şirket, bu konuda adalete beş yıldır olduğu gibi iş birliği yapmaya devam edeceğini ifade etti. İcra Başkan Yardımcısı Cecile Russeil ise, şirketin önceliğinin çalışanlarının fiziksel ve ahlaki bütünlüğünü korumak olduğunu, cinsel veya ahlaki tacize, cinsiyetçi davranışlara ve her türlü ayrımcılığa karşı sıfır tolerans politikası uyguladıklarını dile getirdi.
Mahkum Edilen Yöneticiler ve Kararlar
Haziran ayında görülen davada mahkum edilen üç eski Ubisoft yöneticisinin detayları şu şekildeydi:
Mahkum Edilen Yöneticiler ve Kararları
Adı Soyadı
Eski Görevi
Suçlamalar
Verilen Ceza
Serge Hascoët
Baş Kreatif Direktör
Psikolojik taciz, cinsel tacize iştirak (ırkçı hakaretler, İslamofobik şakalar)
18 ay ertelenmiş hapis, 40.000€ para cezası
Tommy François
Editoryal ve Kreatif Hizmetler Bşk. Yrd.
Cinsel suistimal, cinsel saldırı girişimi (zorla öpme)
3 yıl ertelenmiş hapis, 30.000€ para cezası
Guillaume Patrux
Oyun Direktörü
Şiddetli mobbing
12 ay ertelenmiş hapis, 10.000€ para cezası
Şeytanın Avukatı: Ubisoft'un Durumu ve Kurumsal Sorumluluk
Ubisoft'un savcılık tarafından yönetime yönelik cezai işlem başlatılmasına gerek görülmediğini belirtmesi önemli bir savunma noktası. Bu, hukuki olarak şirketin tepe yönetiminin doğrudan suçlu bulunmadığı anlamına geliyor olabilir. Ancak, sendika ve mağdurların CEO'yu mahkemeye çağırmakta ısrarcı olması, durumu sadece hukuki bir perspektiften değil, aynı zamanda etik ve kurumsal sorumluluk açısından da karmaşıklaştırıyor.
Bir yandan Ubisoft, adalete iş birliği yaptığını ve bu tür davranışlara karşı sıfır tolerans gösterdiğini ifade ediyor. Öte yandan, oyun sektöründe uzun süredir konuşulan 'zehirli işyeri kültürü' iddiaları, özellikle 2020'de ortaya çıkan büyük skandalların ardından, şirketlerin sadece suçluları ayıklamakla kalmayıp, bu kültürün kökenlerine inmesi gerektiğini gösteriyor. CEO'nun mahkemeye çağrılması, olayın sadece bireysel yöneticilerin davranışlarından ibaret olmadığını, aynı zamanda şirketin genel denetim ve yönetim yapısının da sorgulandığını akla getiriyor. Bu durum, Ubisoft'un itibarını uzun vadede nasıl etkileyecek, merak konusu.
Bu tür vakalar, iş yerindeki sorunların sadece yönetim kademesinden aşağıya doğru değil, aynı zamanda çalışanların memnuniyetsizlikleri sonucunda da ciddi sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Örneğin, eski bir yazılım geliştiricisinin kıdeminin düşürülmesi üzerine eski işverenine karşı gerçekleştirdiği siber sabotaj eylemi, kendisine 4 yıllık hapis cezası getirdi. Bu olay, içeriden gelen tehditlerin şirketler için ne denli yıkıcı olabileceğini ve kötü niyetli eylemlerin ağır hukuki sonuçlarla karşılaştığını ortaya koyuyor. Davis Lu adlı bu geliştiricinin Eaton Corporation sistemlerine yerleştirdiği 'imha anahtarı' ve diğer kötü amaçlı yazılımlar, yüz binlerce dolarlık zarara yol açtı. Konuyla ilgili detaylı bilgiye eski yazılımcı siber sabotaj hapis cezası başlıklı haberimizden ulaşabilirsiniz.
Bu minvalde, büyük teknoloji şirketleri sadece iş yeri etiği ve içeriden gelen tehditlerle değil, aynı zamanda pazar rekabeti ve tekel iddialarıyla da sık sık hukuk mücadelelerine girişiyor. Örneğin, yapay zeka sektöründe yankı uyandıran bir başka gelişmede, xAI'ın kurucusu Elon Musk, Apple ve OpenAI'ı iOS ekosistemindeki ChatGPT entegrasyonuyla yapay zeka sohbet botu pazarında rekabeti engellemekle suçlayarak mahkemeye verdi. Bu dava, dijital dünyanın en güçlü aktörleri arasındaki gerilimi ve yapay zeka sektöründe potansiyel bir emsal teşkil etme potansiyelini gözler önüne seriyor. Elon Musk'ın Apple ve OpenAI'ye açtığı dava hakkında daha fazla bilgi edinerek, teknoloji devlerinin rekabet ve kurumsal sorumluluk çerçevesinde karşılaştığı farklı zorlukları görebilirsiniz.
Sektöre Etkisi ve Gelecek
Ubisoft davası, tüm oyun endüstrisi için bir dönüm noktası olabilir. Çalışan haklarının ve güvenli iş ortamlarının sağlanması gerektiği bilinci artarken, bu tür davalar şirketleri daha şeffaf olmaya ve hesap verebilirliğe zorluyor. Yves Guillemot'nun mahkeme karşısına çıkacak olması, sadece Ubisoft için değil, benzer sorunlarla boğuşan diğer büyük teknoloji ve oyun şirketleri için de bir emsal teşkil edebilir. 1 Ekim'deki duruşma, bu sürecin nereye evrileceğine dair önemli ipuçları sunacak.
Kaynak: PC Gamer - Ubisoft CEO'su Taciz Davası İçin Fransız Mahkemesi'ne Çağrıldı