Küresel Çip Tedarik Zincirinde Kriz: Tayvan'dan ABD'ye Net Ret

Haber Merkezi

02 October 2025, 09:09 tarihinde yayınlandı

Tayvan, ABD'nin Yarı İletken Üretiminde "50/50" Bölünme Teklifini Reddetti: Çip Savaşlarında Yeni Gerilim

Tayvan, dünyanın en büyük yarı iletken üreticisi TSMC'ye ev sahipliği yaparak küresel teknoloji ticaretinin merkezinde yer alıyor. ABD ise son yıllarda, özellikle tedarik zinciri güvenliğini sağlamak ve Çin'e karşı rekabet üstünlüğünü korumak amacıyla, çip üretimini kendi topraklarına çekme konusunda agresif adımlar atıyor. Bu jeopolitik mücadelenin son perdesi, ABD'den gelen iddialı bir teklif ve Tayvan'dan gelen sert bir ret ile yaşandı.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick'in, gelecekteki çip üretiminin %50'sinin ABD'de yapılması yönünde Tayvan'a bir teklif sunulduğu yönündeki açıklamaları, iki ülke arasındaki teknoloji diplomasisinde gerginliğe yol açtı. Ancak Tayvan hükümeti, bu teklifi jet hızıyla geri çevirdi.

Tayvan'dan Net Cevap: "Bu Koşulları Kabul Etmeyiz"

Tayvan Başbakan Yardımcısı Cheng Li-chiun, ABD’li yetkililerin önerdiği 50/50 üretim paylaşımı teklifine yönelik net bir açıklama yaptı. Li-chiun, basına yaptığı açıklamada, “Müzakere ekibimiz çip üretimi konusunda asla bir 50/50 bölünme taahhüdünde bulunmadı. Emin olun, bu tur görüşmeler sırasında bu konuyu tartışmadık ve bu tür koşulları kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, ABD'nin yarı iletken arz güvenliğini sağlama çabalarında karşılaştığı en büyük direnci gösteriyor.

ABD, Tayvan'dan ABD'ye yönelik üretilen çiplerin yarısının Amerika'da üretilmesini talep ederek küresel tedarik zinciri üzerindeki bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Ancak Tayvan için çip endüstrisi, sadece bir ekonomik sektör değil, aynı zamanda hayati bir ulusal güvenlik ve siyasi kaldıraç meselesi.

ABD'nin Baskı Mekanizmaları ve Tarifeler

ABD hükümeti, Tayvanlı şirketleri ABD topraklarında üretim yapmaya teşvik etmek için hem havuç hem de sopa taktiklerini kullanıyor. Bir yandan TSMC gibi şirketler ABD'de fabrika kurmaları karşılığında teşvikler alırken ('hiçbir ücret alınmayacak' taahhütleri), diğer yandan ithalata yönelik ağır tarifeler uygulanıyor.

Özellikle eski Başkan Donald Trump döneminde başlayan ve sık sık değişen tarife politikaları, yabancı üreticileri ABD'ye yatırım yapmaya zorlamayı amaçlıyor. Şu anda Tayvan'dan yapılan istisnasız ihracatlar %20 gümrük vergisine tabi. Ayrıca, ABD'li firmaların eşit miktarda ABD'de üretilmiş çip tedarik etmemesi durumunda bu firmalara da ek tarifeler uygulanması planlanıyor. Bu durum, dolaylı yoldan TSMC'nin ABD'deki talebini etkiliyor.

TSMC'nin Yatırımları ve Teknolojik Uçurum

Tayvan'ın 50/50 teklifini reddetmesine rağmen, TSMC Amerika'ya devasa yatırımlar yapmaya devam ediyor. Şirket, ABD'de üç yeni fabrika için 100 milyar doların üzerinde yatırım yapmayı planlıyor. Apple gibi ABD'li teknoloji devleri de bu yerel üretime olan bağlılıklarını 600 milyar dolara kadar artırdı.

Önemli Not: Teknolojik Fark (Node Delay)

TSMC'nin ABD'deki fabrikaları önemli bir kısıtlamayla karşı karşıya. Tayvanlı şirketlerin, Tayvan dışındaki tesislerinde ürettikleri çiplerin, adadaki en son teknoloji düğümünden (node) bir nesil geride olması gerekiyor. Bu, Tayvan'ın küresel teknolojik üstünlüğünü koruma politikasının bir parçasıdır.

  • Tayvan (Fab 20): Bu yıl N2 (2nm) sürecinin hacimli üretimine başlayacak, ardından A16 düğümleri gelecek.
  • ABD (Arizona Fabs): Şu anda N4 teknolojisini üretiyor. Daha gelişmiş N3 teknolojisine hacimli geçişin 2028'i bulması planlanıyor. N2 ve A16 düğümlerinin ABD'de üretime girmesi ise on yılın sonunu hedefliyor.

Bu tablo, en son ve en verimli çiplerin (Apple ve AMD gibi şirketlerin ilk kullandığı teknolojiler) hala büyük ölçüde Tayvan'da üretileceğini gösteriyor.

Görüşmeler Devam Ediyor mu?

Reuters'ın raporlarına göre, Tayvan Başbakanı Cho Jung-tai, Tayvan ile ABD arasında 'kritik ve esaslı istişarelerin' devam ettiğini ve 'belirli bir ilerleme' kaydedildiğini belirtti. Bu, 50/50 bölünme teklifinin kabul edilmemesine rağmen, ABD'deki üretimi artırma veya yeni düğümlerin daha hızlı benimsenmesini sağlama konusunda başka şartlar üzerinde pazarlık yapıldığı anlamına gelebilir. Ancak bu tür karmaşık yarı iletken süreçlerinin bir gecede hayata geçirilemeyeceği göz önüne alındığında, nihai bir anlaşmanın somutlaşması uzun zaman alacaktır.

Sonuç ve Eleştirel Bakış

ABD'nin 50/50 teklifi, tedarik zinciri güvenliği açısından anlaşılabilir olsa da, Tayvan'ın ulusal sanayi hegemonyasını koruma çabasıyla çatışıyor. Tayvan için TSMC, sadece ekonomik değil, aynı zamanda Çin'e karşı politik ve stratejik bir kalkan görevi görüyor. Bu teklifi reddetmek, Tayvan'ın, teknolojik üstünlüğünü pazarlık masasında kaybetmeye niyetli olmadığını gösteriyor.

Ancak, ABD'nin tarife tehditleri ve teşvikleri devam ettiği sürece, TSMC'nin ABD'deki varlığı artmaya devam edecektir. Gelecekteki pazarlıklar, %50 gibi radikal bir rakam yerine, ABD'de daha hızlı node geçişi veya daha spesifik ürün gruplarının yerelleştirilmesi gibi daha uygulanabilir hedeflere odaklanabilir.

Kaynak: PC Gamer