Hitman serisiyle gizlilik türünün ustası olarak anılan IO Interactive, merakla beklenen James Bond oyunu Project 007 hakkında ilk oynanış detaylarını paylaştı. Yaklaşık 30 dakikalık bir sunumla tanıtılan oyun, pek çok kişinin beklentisinin aksine, Ajan 47'nin gölgelerdeki zarafetinden çok, John Wick'i andıran acımasız ve patlayıcı bir aksiyon vaat ediyor. Bu durum, oyuncular arasında şimdiden 'Gerçek Bond bu mu?' tartışmalarını alevlendirmiş durumda.
IO Interactive'in bu projesi, bir ikilemle karşı karşıya: Hitman'in gölgesinde kalmadan, kendine özgü bir kimliğe sahip, unutulmaz bir Bond deneyimi sunmak. Görünen o ki stüdyo, bu kimliği saf aksiyonda bulmuş olabilir.
Hitman Mirası ve 'Tanıdık' Gizlilik Anları
Oynanış demosunun başlangıcı, IO Interactive hayranlarına hiç de yabancı gelmeyecek sahneler içeriyordu. Bond'un bir otele sızmaya çalıştığı anlar, tıpkı Hitman oyunlarındaki gibi sosyal gizlilik, dikkat dağıtma ve çevresel etkileşimlerle doluydu. Bir muhafızla konuşmak, duvara tırmanmak, hatta bir yaprak yığınını ateşe vermek gibi eylemler, stüdyonun imzası haline gelen mekanikleri sergiliyordu.
Ancak bu anlar, bazı eleştirmenler tarafından 'fazla doğrusal' ve 'senaryoya bağlı' olarak nitelendirildi. Özellikle araç takip sahnesinin, oyuncunun yeteneğinden çok önceden belirlenmiş bir rotayı izlediği hissini vermesi, Hitman serisinin sunduğu özgürlük ve tekrar oynanabilirlik vadeden yapısıyla çelişiyor gibiydi.
Beklenmedik Sürpriz: 'Öldürme Yetkisi' Tam Anlamıyla Kullanılıyor
Gizlilik bölümleri beklentileri karşılarken, oyunun asıl parlama anı Bond'un silahına sarıldığı sahneler oldu. Demo, James Bond'un otomatik tüfeklerden pompalı tüfeklere kadar çeşitli silahları ustalıkla kullandığını gösterdi. Mermisi biten silahı düşmanın suratına fırlatması, patlayıcı varilleri ve benzin tankerlerini hedef alarak zincirleme reaksiyonlar yaratması, aksiyonun ne kadar 'abartılı' ve sinematik olacağının sinyallerini verdi. Kurşunların bedenlere isabet ettiğinde ortaya çıkan beyaz toz bulutları gibi küçük dokunuşlar, aksiyon filmlerine yapılmış bir saygı duruşu niteliğindeydi.
Aksiyon Mekaniklerinin Öne Çıkanları:
- 'Bond-Vision': Zamanı yavaşlatarak Max Payne tarzı taktiksel çatışmalara olanak tanıyan bir mekanik.
- Sifu Benzeri Dövüş: Yakın dövüş sistemi, düşmanları kitaplıklara fırlatma ve çevresel nesneleri silah olarak kullanma gibi dinamiklere sahip.
- İkonik Bond Anları: Bir düşmanı etkisiz hale getirdikten sonra havada süzülen silahını estetik bir hareketle yakalamak gibi karaktere özgü 'havalı' anlar.
Eleştirel Bakış: Gösterişli Sahneler Tekrar Oynanabilirliği Tehdit Ediyor mu?
Oyunun en görkemli anlarından biri, Bond'un uzaktan kontrol ettiği bir uçağın kargo bölümündeki sandıkları sağa sola savurarak düşmanları ezdiği sahneydi. Bu ve benzeri araç takip sahneleri, görsel olarak etkileyici olsa da Call of Duty serisinin tek oyunculu senaryolarını akla getirdi. Bu tür yüksek prodüksiyonlu, ancak tamamen senaryoya bağlı anlar, eğlenceli birer gösteri sunsa da, oyuncu kontrolünü ve özgürlüğünü kısıtlayarak oyunun tekrar oynanabilirlik değerine zarar verme potansiyeli taşıyor.
Karşıt Görüş: James Bond, filmlerde de sadece bir casus değil, aynı zamanda gerektiğinde ortalığı birbirine katan bir aksiyon kahramanıdır. Oyunun bu yönü öne çıkarması, karakterin özüne sadık kalma çabası olarak da yorumlanabilir.
Sonuç: Dengede Durmaya Çalışan Bir Ajan
Project 007, IO Interactive'in konfor alanının dışına çıktığı cesur bir proje olarak şekilleniyor. Görünen o ki stüdyo, Hitman formülünü kopyalamak yerine, James Bond'un karakterine daha uygun olduğunu düşündüğü patlayıcı ve sinematik bir aksiyon deneyimi yaratmayı hedefliyor. Oyunun başarısı, bu görkemli aksiyon sahneleri ile oyuncuya özgürlük tanıyan gizlilik mekanikleri arasında kuracağı dengeye bağlı olacak. Aksi takdirde, Project 007, potansiyeli yüksek ancak kimlik bunalımı yaşayan bir oyun olarak hatırlanabilir.
Bu haberde yer alan bilgiler, PC Gamer'da yayınlanan oynanış analizinden derlenerek Nexus Haber vizyonuyla yeniden yorumlanmıştır.