Aksiyon RPG (ARPG) denildiğinde akla gelen ilk isim genellikle Diablo serisi olur. Yıllardır bu türün standartlarını belirleyen Blizzard'ın karşısında en dişli rakip ise her zaman Path of Exile oldu. Karmaşık yapısı ve derinliğiyle kemik bir kitleye hitap eden oyun, devam oyunu Path of Exile 2 ile artık sadece bir alternatif olmayı değil, türün lideri olmayı hedefliyor. Gelen son güncelleme, bu iddianın ne kadar ciddi olduğunun en büyük kanıtı.
Path of Exile 2, özellikle son eklenen dördüncü bölümü (Act 4) ile oyunculara sadece bir 'ganimet avı' değil, aynı zamanda unutulmaz bir macera vaat ediyor. Geliştirici Grinding Gear Games (GGG), hikaye anlatımını ve bölüm tasarımlarını öyle bir seviyeye taşımış ki, oyunun türü için yeni bir standart belirleyebilir.
Sıkıcı Görev Zincirlerine Elveda: Act 4 ile Gelen Özgürlük
Birçok ARPG oyuncusunun ortak şikayeti, oyunun son aşaması olan 'endgame' içeriğine ulaşmak için saatler süren, kendini tekrar eden görevleri tamamlamak zorunda olmalarıdır. Path of Exile 2'nin ilk bölümleri de bu eleştirilerden payını alıyordu. Ancak Act 4, bu monoton döngüyü tamamen kırıyor.
Doğrusal bir ilerleyiş yerine, oyuncuları farklı adalara yelken açabilecekleri bir yapı karşılıyor. Her adanın kendine özgü bir teması, mini hikayesi ve atmosferi var. Bu sayede oyun, oyuncuyu sürekli yeni ve taze deneyimlerle besleyerek tekdüzeliğin önüne geçiyor. Bir adada goblinlerin arenasında dövüşürken, bir diğerinde devasa deniz yıldızlarıyla savaşabiliyorsunuz. Bu çeşitlilik, hikayeyi bir angarya olmaktan çıkarıp, maceranın kendisi haline getiriyor.
Öne Çıkan Yenilikler
- Doğrusal Olmayan Yapı: Act 4'te adaları istediğiniz sırada ziyaret etme özgürlüğü.
- Yaratıcı Boss Savaşları: FromSoftware oyunlarını andıran, bulmaca benzeri mekaniklere sahip patron dövüşleri.
- Etkileyici Atmosfer: Çöken bir hapishaneden dalgalardan kaçmak gibi sinematik anlar.
- Yüksek Tekrar Oynanabilirlik: İsteğe bağlı boss'lar ve keşfedilecek gizli bölgeler.
Boss Savaşlarında FromSoftware Esintisi
Güncellemenin en çok konuşulan yönlerinden biri de boss savaşları. GGG, bu konuda adeta ders vermiş. Basit 'vur ve kaç' taktiklerinin ötesine geçen, zeka ve yetenek gerektiren dövüşler tasarlanmış. Örneğin, bir büyücü boss, sizi sismik bir patlamadan kaçmak için kayalık bir labirentte depar atmaya zorlarken, bir diğeri zamanı dondurup etrafınızı klonlarıyla sarabiliyor.
Bu dövüşler, özellikle Elden Ring veya Dark Souls gibi FromSoftware oyunlarını seven oyunculara oldukça tanıdık gelecek. Savaşın ortasında dönüşüm geçiren, saldırılarını bir bulmaca gibi çözmeniz gereken boss'lar, Path of Exile 2'ye bambaşka bir derinlik katıyor ve her karşılaşmayı unutulmaz kılıyor.
Şeytanın Avukatı: Peki Eski Oyuncular Ne Düşünüyor?
Tüm bu övgülere rağmen, madalyonun bir de diğer yüzü var. Path of Exile'ın sadık oyuncu kitlesinin bir kısmı için oyunun asıl keyfi, hikayeyi hızla bitirip endgame'de karakterlerini mükemmelleştirmek ve haritaları temizlemektir. Bu kitle için uzatılmış ve daha zorlu bir hikaye modu, can sıkıcı bir engel olarak görülebilir. GGG'nin önündeki en büyük zorluk, hem hikaye odaklı yeni oyuncuları memnun etmek hem de endgame odaklı eski oyuncuları küstürmemek arasında hassas bir denge kurmak olacak.
Bu yeni yaklaşım, Path of Exile 2'nin sadece bir 'Diablo klonu' olmadığını, kendi kimliğini ve vizyonunu inşa ettiğini gösteriyor. Hikaye modu artık bir 'eğitim' değil, oyunun ta kendisi.
Sonuç: ARPG Türü İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor
Path of Exile 2'nin son güncellemesi, oyunun potansiyelini gözler önüne seriyor. Grinding Gear Games, türün kalıplaşmış formüllerini yıkmaya ve oyunculara daha zengin, daha sürükleyici bir deneyim sunmaya kararlı. Eğer bu kalite oyunun geri kalanına da yansıtılırsa, Path of Exile 2 sadece yılın oyunu adaylarından biri olmakla kalmaz, aynı zamanda ARPG türünün gidişatını da değiştirebilir.
Bu haberin oluşturulmasında PC Gamer'da yayınlanan analizden faydalanılmıştır.