Yapay zeka teknolojilerinin tartışmasız liderlerinden olan OpenAI, finansal yükselişine hız kesmeden devam ediyor. Son raporlara göre ChatGPT'nin arkasındaki bu dev şirket, tahmini değerlemesini 500 milyar dolara çıkararak küresel teknoloji sahnesinde yeni bir rekor kırdı. Bu rakam, şirketin Mart ayındaki değerlemesine kıyasla tam 200 milyar dolarlık muazzam bir artışı temsil ediyor.

Bu değerleme artışı, mevcut ve eski şirket çalışanlarının yaklaşık 6.6 milyar dolarlık hisselerini yatırımcılara satmasının hemen ardından geldi. Bu hamle, OpenAI'ın sadece teknolojik bir inovasyon merkezi değil, aynı zamanda devasa bir yatırım mıknatısı olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Dünyanın En Büyük Startup'ı: SpaceX Bile Geride Kaldı

Bloomberg'e göre, 500 milyar dolarlık bu değerleme, OpenAI'ı resmen dünyanın en büyük startup'ı haline getiriyor. Şirket, daha önce 400 milyar dolarlık tahmini değerlemeye sahip olan Elon Musk'ın uzay keşif şirketi SpaceX'i dahi geride bıraktı. Ancak burada kritik bir soru ortaya çıkıyor: Yarım trilyon dolara yaklaşan bir işletmeye hâlâ 'startup' demek ne kadar doğru?

Reuters’a konuşan anonim kaynaklara göre, son hisse satışlarına SoftBank, Abu Dabi merkezli MGX, Thrive Capital, T. Rowe Price ve Dragoneer Investment Group gibi önemli küresel yatırımcılar ilgi gösterdi.

Devasa Harcamalar: Gelirler Giderleri Karşılıyor mu?

Bu astronomik değerlemeye rağmen, OpenAI'ın finansal tabloları hakkında şeffaflık eksikliği dikkat çekiyor. Raporlara göre, şirket Eylül ayında Oracle ile önümüzdeki beş yıl için 300 milyar dolarlık devasa bir hesaplama gücü (computing power) anlaşması imzaladı. Bu, yapay zeka modellerini eğitmek ve çalıştırmak için gereken maliyetlerin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Bazı raporlar, OpenAI'ın bu yıl Temmuz ayı itibarıyla yıllık bazda 12 milyar dolara kadar gelir elde ettiğini öne sürse de, bu rakamlar şirket tarafından doğrulanmadı. Daha da önemlisi, şirket içindeki maliyetlerin (özellikle veri merkezleri ve GPU yatırımları) gelirleri aşması nedeniyle OpenAI'ın hâlâ zarar ettiği belirtiliyor. Bu durum, hisse piyasasında oluşan yüksek değerleme ile operasyonel kârlılık arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor.

Sam Altman ve Yatırım Balonu Tartışması

Yapay zeka sektörüne akan kontrolsüz para akışı, şirketin CEO'su Sam Altman'ı dahi endişelendiriyor. Altman, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir yorumda, bu yatırım çılgınlığını 'biraz çılgınca' olarak nitelendirmişti. Altman, yatırımcıları 'üç kişi ve bir fikirden' ibaret olan şirketlere yapılan aşırı yüksek değerlemelere karşı uyarmış ve şunları eklemişti:

“Birileri akıl almaz miktarda para kaybedecek. Kim olduğunu bilmiyoruz, ancak birçok kişi de akıl almaz miktarda para kazanacak. Benim kişisel inancım, bu durumun ekonomi için genel olarak büyük bir net kazanç olacağı yönünde, yanılıyor olabilirim.”

Yatırım balonunun yanı sıra, yapay zeka tarafından üretilen içeriğin kalitesi de ciddi bir tartışma konusu. Örneğin, Meta’nın yakın zamanda tanıttığı ve yapay zeka tarafından üretilmiş sonsuz video içeriği sunmayı amaçlayan 'Vibes' platformu, piyasaya sürülür sürülmez 'AI Slop' (Yapay Zeka Çöpü) olarak adlandırılan, anlamsız ve kaotik içerik üretimi nedeniyle eleştirilere maruz kaldı. Bu tür platformların hızla ürettiği içeriklerde telif hakkı ihlali potansiyeli ve düşük içerik kalitesi, yapay zekanın sadece finansal bir balon değil, aynı zamanda dijital ekosistemi de düşük değerli içerikle doldurma riski taşıdığını gösteriyor. Meta Vibes AI video akışı ve yapay zeka çöpü tartışması hakkında daha fazla detay için Nexus Haber'in ilgili haberine göz atabilirsiniz.

Bu finansal balon endişelerinin yanı sıra, hızla yaygınlaşan yapay zeka destekli donanımların getirdiği operasyonel ve güvenlik riskleri de dikkat çekiyor. Örneğin, Çinli robot üreticisi Unitree’nin insansı robot serilerinde keşfedilen ve 'UniPwn' adı verilen kritik bir güvenlik açığı, robotların kullanıcı müdahalesi olmadan birbirlerine sızarak bir 'robot botneti' oluşturmasına imkan tanıyor. Bu durum, yapay zeka ile çalışan cihazların sadece yazılımsal değil, fiziksel güvenliği de tehdit eden potansiyel tehlikelerini somutlaştırıyor. Konuyla ilgili detaylı bilgiyi Unitree insansı robot güvenlik açığı ve robot botneti tehlikesi haberimizde bulabilirsiniz.

Eleştirel Bakış: Uzmanlar Ne Diyor?

OpenAI'ın değerlemesi, AMD, Coca-Cola ve General Electric gibi köklü şirketleri geride bırakırken, sektördeki uzmanlar bu hızın sürdürülebilirliği konusunda şüpheci. Tesla ve Amazon gibi devlere yatırım yapmış büyük teknoloji yatırımcısı James Anderson, Guardian'a verdiği demeçte, OpenAI ve Anthropic gibi şirketlere aniden yüklenen devasa değer artışlarının 'endişe verici' olduğunu belirtti.

Deutsche Bank'tan George Saravelos ise, yapay zeka ile ilgili harcamaların, ABD ekonomisini resesyondan kurtardığını öne sürdü. Ancak Saravelos, büyümenin yapay zeka teknolojisinin kendisinden değil, yapay zeka kapasitesini oluşturmak için 'fabrika inşa etmekten' (yani altyapı yatırımlarından) geldiğine dikkat çekti.

Bu eleştirel bakış açısı, Bain & Company'nin yıllık küresel teknoloji raporunda da destekleniyor. Rapor, sektörün 2030 yılındaki veri merkezlerini kârlı bir şekilde finanse edebilmesi için tahmini 800 milyar dolarlık yıllık gelir açığını kapatması gerektiğini öne sürüyor. Bu, yapay zeka yatırımlarına giren para miktarına kıyasla, uzun vadede ayakta kalmak için yeterli gelir üretilemediği anlamına geliyor ki, bu da bir 'balon' sinyali olarak yorumlanabilir.

Kaynak: OpenAI’ın Değerlemesi 500 Milyar Doları Aştı (Haberin orijinal İngilizce kaynağına erişmek için: PC Gamer)