Teknoloji dünyası, ABD yönetiminin Çin'e yönelik ticari hamleleriyle çalkalanmaya devam ediyor. Beyaz Saray'dan gelen son açıklamalar, Nvidia ve AMD'nin Çin'e yaptıkları çip satışlarından elde ettikleri gelirin %15'ini ABD hükümetine ödemelerini öngören tartışmalı anlaşmanın, henüz yasal zemini tam olarak oturtulmadan diğer şirketlere de genişletilebileceğini işaret ediyor. Bu durum, teknoloji sektöründe yeni bir belirsizlik dalgası yaratmış durumda.

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, yaptığı açıklamada, şu an için sadece Nvidia ve AMD'yi kapsayan bu uygulamanın gelecekte 'diğer şirketleri' de içerebileceğini belirtti. Ancak işin ilginç yanı, mevcut anlaşmanın bile henüz tam olarak netleşmemiş olması. Leavitt, "Anlaşmanın yasallığı ve mekaniği hala Ticaret Bakanlığı tarafından çözülmeye çalışılıyor" diyerek, uygulamanın nasıl hayata geçirileceğine dair detayların belirsizliğini koruduğunu ifade etti.

Anlaşmanın Yasal Zemini Hala Muğlak

Bu %15'lik kesinti, ABD Başkanı Trump'ın, Çin gibi kısıtlamalı bir pazara ihracat lisansı vermenin karşılığında şirketlerin ülkeye bir bedel ödemesi gerektiği yönündeki görüşüne dayanıyor. Trump'ın, "Eğer bunu yapacaksam, bir ülke olarak bize bir şeyler ödemenizi istiyorum, çünkü size bir serbesti tanıyorum" şeklindeki sözleri, bu politikanın temelini oluşturuyor.

Ancak uzmanlar, ABD hükümetinin ihracat lisansları için bu şekilde doğrudan bir gelir payı talep etmesinin hukuki olarak daha önce eşi benzeri görülmemiş bir alan olduğunu ve mevcut kuralların sınırlarını zorladığını belirtiyor. Bu durum, anlaşmanın yasal olarak ne kadar sağlam olduğu konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Şirketler Neden Sessiz: %15 mi, Hiç mi?

Hukuki belirsizliklere rağmen ne Nvidia ne de AMD, bu %15'lik kesintiye karşı kamuoyu önünde bir rahatsızlık dile getirmedi. Nvidia, kısaca "ABD hükümetinin dünya pazarlarına katılımımız için belirlediği kurallara uyuyoruz" demekle yetindi. AMD CEO'su Lisa Su ise bu tür önlemleri "hayatın bir gerçeği" olarak nitelendirerek durumu kabullendiklerini açıkça ortaya koydu.

Bu stratejik hamle, meselenin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Zira bu politikalar, sadece çip üreticilerini değil, onların ürettiği bileşenlere bağımlı olan tüm bir donanım ekosistemini de doğrudan etkiliyor. Örneğin, bilgisayar üreticisi HP'nin henüz duyurduğu ve gücünü NVIDIA'nın gelecek nesil RTX 5090 ekran kartı ile AMD'nin Zen 5 mimarili Ryzen 9 işlemcilerinden alan yeni HP Omen Max 45L gibi üst düzey sistemler, bu belirsizliklerin merkezinde yer alıyor. Çin pazarına yönelik olası bir tedarik zinciri aksaması veya maliyet artışı, bu tür yüksek performanslı ürünlerin küresel fiyatlandırmasını ve bulunabilirliğini de ciddi şekilde değiştirebilir.

Sırada Hangi Şirketler Olabilir?

Uygulamanın genişletilmesi durumunda hedefe girebilecek şirketler hakkında tahminler de başladı. Çip üretim ve tasarım yazılımları konusunda lider olan Synopsys, Cadence ve Siemens gibi firmalar, daha önce ihracat kısıtlamalarıyla karşılaşıp ardından bu kısıtlamaların kaldırıldığı şirketler olarak ilk akla gelen adaylar. Ayrıca, yapay zeka hızlandırıcıları üreten ve çip tasarım efsanesi Jim Keller tarafından yönetilen Tenstorrent gibi uzmanlaşmış firmalar da potansiyel hedefler arasında sayılıyor.

Sonuç olarak, teknoloji endüstrisi, ABD'nin ticaret politikalarındaki öngörülemezlikle bir kez daha yüzleşiyor. Nvidia ve AMD ile başlayan bu %15'lik vergi uygulamasının yasal statüsü netleşmeden diğer şirketlere de yayılma ihtimali, sektördeki tüm oyuncular için belirsiz ve endişe verici bir dönemin habercisi olabilir.

Bu haberin oluşturulmasında PCGamer tarafından yayınlanan makaledeki bilgilerden yararlanılmıştır.