Geçtiğimiz yıla damgasını vuran ve oyun dünyasını kasıp kavuran Baldur's Gate 3, unutulmaz karakterleriyle hafızalara kazındı. Bu karakterler arasında belki de en çok öne çıkanı, karizmatik, tehlikeli ve bir o kadar da trajik vampir Astarion oldu. Karaktere hayat veren aktör Neil Newbon, bu performansıyla The Game Awards'ta ödül kazanarak başarısını taçlandırmıştı. Milyonlarca oyuncunun kalbini çalan bu rolden sonra Newbon'un benzer karakter teklifleriyle karşılaşması kaçınılmazdı. Ancak başarılı aktör, bu konuda oldukça net bir duruş sergiliyor: Astarion'u yeniden canlandırmayı çok isterim, ama bir Astarion kopyası olmayı asla.
Neil Newbon, katıldığı bir röportajda, kariyerini tek bir karakterin gölgesinde geçirmek istemediğini ve sanatsal olarak kendini sürekli zorlamaktan keyif aldığını belirtti. Bu durum, bir aktörün kariyerindeki en büyük ikilemlerden birini gözler önüne seriyor: Başarının getirdiği konfor alanında kalmak mı, yoksa risk alarak yeni ufuklara yelken açmak mı?
Newbon, kendisine gelen teklifleri şu sözlerle özetliyor: "İnsanlar bana gelip, 'Bu karakter tıpkı Astarion gibi, oynamak ister misin?' diye soruyorlar. Ve ben de 'Aslında pek istemem, hayır' diyorum."
Typecasting İkilemi: Sanatçı İçin Lanet mi, Nimet mi?
Bir rolün bir aktörle bu denli özdeşleşmesi, iki ucu keskin bir kılıç gibidir. Bir yandan, Astarion gibi ikonik bir rol, Newbon'a şüphesiz büyük bir tanınırlık, hayran kitlesi ve kariyer güvencesi sağladı. Pek çok oyuncu, böyle bir başarıyı kariyerlerinin zirvesi olarak görebilir ve bu popülerliği benzer rollerle sürdürmek isteyebilir. Bu, finansal olarak mantıklı ve daha az riskli bir yol olarak görülebilir.
Şeytanın Avukatı: Ya Astarion Benzeri Roller Avantajlı Olsaydı?
Karşıt bir görüş olarak, izleyicilerin sevdiği bir arketipi yeniden canlandırmak, garantili bir başarı formülü sunabilir. Neil Newbon'un Astarion'daki ustalığı, benzer karakterlerde de ne kadar başarılı olabileceğinin bir kanıtı. Ancak Newbon için sanatsal tatmin, ticari güvencenin önünde geliyor. Onun bu duruşu, bir zanaatkarın sürekli olarak yeni malzemelerle çalışarak kendini geliştirme arzusuna benziyor.
Diğer yandan, Neil Newbon'un da işaret ettiği gibi, bu durum 'typecasting' yani tek tip role sıkışıp kalma tehlikesini beraberinde getirir. Sürekli aynı karakterin varyasyonlarını oynamak, bir aktörün yeteneklerini köreltebilir ve kariyerini tek boyutlu hale getirebilir. Newbon, bu tuzağa düşmemek için bilinçli bir çaba gösteriyor.
Vampirden Kasa Sahibi Kurutma Makinesine: Rol Çeşitliliğinin Gücü
Newbon'un bu sözlerinin altını dolduran en iyi kanıt ise rol aldığı diğer projeler. Aktör, Astarion'dan tamamen farklı karakterlere hayat vererek yelpazesini ne kadar geniş tuttuğunu gösteriyor. Örneğin, Warframe oyununda Fibonacci adında bir balığı veya Dead Take adlı korku oyununda zor durumdaki bir aktör olan Chase Lowry'yi seslendirdi.
Belki de en ilginç örneği, Date Everything adlı oyunda canlandırdığı kaslı ve konuşan bir kurutma makinesi olan Drysdale karakteri. Newbon, bu rolü Astarion klişesinden tamamen uzaklaştırmak için İngiliz komedyen Rik Mayall'ın efsanevi karakteri Lord Flashheart'tan ilham aldığını belirtiyor. Bu, onun bir role ne kadar derinlemesine yaklaştığını ve kendini tekrar etmemek için ne denli çabaladığını gösteren mükemmel bir örnek.
Oyun Sektörünün Aktörlere Sunduğu Özgürlük Alanı
Newbon, video oyunlarında çalışmanın en büyük avantajlarından birinin, sinema ve televizyonun aksine fiziksel görünümün bir engel teşkil etmemesi olduğunu vurguluyor. "Yüzümüzü çıkarma şansımız oluyor, bu da daha fazla karakter olabileceğimiz anlamına geliyor. Muhtemelen canlı aksiyonda bize asla verilmeyecek karakterleri oynama fırsatı buluyoruz. Bu benim için harika bir şey," diyor.
Bu durum, oyunculuğun sadece seslendirmeden ibaret olmadığını, motion capture (hareket yakalama) teknolojisiyle aktörlerin tüm bedenlerini ve mimiklerini karaktere aktardığı modern oyun endüstrisinin, sanatçılara eşsiz bir özgürlük alanı sunduğunu kanıtlıyor. Neil Newbon'un Astarion'a olan sevgisiyle sanatsal gelişim arzusunu dengeleme çabası, hem onun bir sanatçı olarak bütünlüğünü hem de Astarion karakterini bu kadar özel kılan yaratıcı kıvılcımın kaynağını gözler önüne seriyor. Hayranlar bir gün Astarion'u yeniden görebilir, ancak kesin olan bir şey var ki bu, bir taklit olmayacak.
Kaynak: Bu haberin oluşturulmasında PCGamer'da yayınlanan röportajdan alınan bilgiler temel alınmıştır.