İnternetin devasa kapı bekçisi Google, ABD Adalet Bakanlığı ile arasındaki tekelcilik davasında kimsenin beklemediği bir açıklama yaparak teknoloji dünyasını sarstı. Şirket, mahkemeye sunduğu resmi bir belgede, internetin temelini oluşturan 'açık web'in halihazırda hızlı bir düşüş içinde olduğunu' belirtti. Bu ifade, yıllardır web'in sağlığı ve geleceği konusunda iyimser tablolar çizen bir şirketten gelmesiyle daha da çarpıcı hale geliyor.
Peki, internetin kaderini elinde tutan bir dev, neden kendi oyun alanının çöktüğünü itiraf eder? Cevap, şirketin milyarlarca dolarlık reklam imparatorluğunu koruma çabasında yatıyor.
Dava Perdesinin Arkası: Reklam Tekeli ve Stratejik Savunma
Google'ın bu şaşırtıcı açıklaması, ABD Adalet Bakanlığı'nın şirketin reklam teknolojisi (ad tech) pazarındaki tekelini kırmak için açtığı davanın bir parçası olarak geldi. Bakanlık, Google'ın hem reklamverenler hem de yayıncılar için pazarın her iki tarafını da kontrol ederek rekabeti ezdiğini iddia ediyor ve şirketin reklamcılık işini parçalara ayırmasını talep ediyor.
İşte Google'ın 'açık web çöküyor' argümanı tam bu noktada devreye giriyor. Şirket, bu ifadeyi kendi reklam işini savunmak için bir kalkan olarak kullanıyor. Mahkemeye sunulan metinde şu ifadelere yer verildi:
Gerçek şu ki, bugün açık web zaten hızla geriliyor ve Davacıların (Adalet Bakanlığı) elden çıkarma teklifi bu düşüşü yalnızca hızlandıracak, şu anda açık web görüntülü reklam gelirine dayanan yayıncılara zarar verecektir.
Özetle Google, 'Eğer bizi parçalarsanız, zaten zor durumda olan bağımsız yayıncılar ve içerik üreticileri daha da kötü duruma düşer. Biz, onların ayakta kalmasını sağlayan can simidiyiz.' mesajını veriyor.
Geri Adım mı, Kelime Oyunu mu?
Bu ifadenin haber olmasının ardından Google, bir sözcü aracılığıyla durumu toparlamaya çalıştı. Sözcü Jackie Berté, The Verge'e yaptığı açıklamada, ifadenin genel olarak 'açık web'i değil, spesifik olarak 'açık web görüntülü reklamcılığını' kastettiğini söyledi. Şirkete göre, Connected TV ve perakende medya gibi kapalı platformlardaki reklam yatırımları artarken, geleneksel web sitelerindeki görüntülü reklamlar pazar payı kaybediyor.
Ancak bu açıklama, eleştirmenleri pek de tatmin etmedi. Açık web'deki bağımsız yayıncıların büyük çoğunluğunun gelir modeli, tam da Google'ın 'düşüşte' olduğunu söylediği bu reklam modeline dayanıyor. Dolayısıyla, reklam modelinin çöküşü ile web'in kendisinin çöküşü arasında doğrudan bir bağ bulunuyor. Bu durum, Google'ın açıklamasını bir kelime oyunundan çok, rahatsız edici bir gerçeğin üstünü örtme çabası olarak gösteriyor.
Nexus Yorumu: Kendi Yarattığı Sorunu Kalkan Olarak Kullanmak
Google'ın bu hamlesi, teknoloji devlerinin kendi eylemlerinin sonuçlarını nasıl stratejik bir avantaja çevirmeye çalıştığının bir örneği. Yıllardır arama sonuçlarının kalitesinin düşmesi, SEO manipülasyonları ve son olarak yapay zeka özetlerinin içeriği doğrudan sunarak web sitelerine giden trafiği azaltması, 'açık web'i zayıflatan en önemli etkenler arasında. Google, bir yandan bu zayıflamaya neden olan adımlar atarken, diğer yandan mahkemede 'bakın web ne kadar kırılgan, bize dokunmayın' diyerek ironik bir savunma yapıyor. Bu durum, internetin geleceği ve bilgiye erişim özgürlüğü adına endişe verici bir tablo çiziyor.
Büyük Resim: Arama Kalitesi, Yapay Zeka ve Belirsiz Gelecek
Google'ın mahkeme salonundaki bu itirafı, aslında birçok internet kullanıcısının uzun süredir hissettiği bir gerçeği yansıtıyor. Arama sonuçları, artık en doğru bilgiyi değil, en iyi SEO'ya sahip veya en çok reklam veren içeriği ön plana çıkarıyor. Yapay zeka destekli özetler ise kullanıcıların orijinal kaynaklara tıklama ihtiyacını ortadan kaldırarak, içerik üreticilerinin gelir modellerini baltalıyor.
Tüm bu gelişmeler, Google'ın bir zamanlar misyon edindiği 'Don't be evil' (Kötü olma) sloganından ne kadar uzaklaştığını gösteriyor. Şirketin tekelcilik davasındaki kaderi ne olursa olsun, 'açık web'in geleceği ve bilgiye özgür erişim hakkı, hem regülatörlerin hem de kullanıcıların yakından takip etmesi gereken kritik bir dönemeçte bulunuyor.
Bu haberin oluşturulmasında PCGamer'da yer alan analizden yararlanılmıştır.
