Yarı iletken dünyasının devi Intel, son yıllarda yaşadığı zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken, şirketin geçmişi ve bugünü arasında büyük bir vizyon çatışması yaşanıyor. Intel'in 1998-2005 yılları arasında CEO'luğunu yapmış, şirketin altın çağının mimarlarından Craig Barrett, mevcut CEO Lip Bu Tan'ın yeni fabrika yatırım stratejisini yerden yere vurdu ve çözüm için oldukça radikal bir öneri sundu: Intel'i kurtarmak için parayı rakipleri Nvidia, Apple ve Google vermeli.
"Lider Olmak İçin Bekleyemezsiniz": Barrett'ın Sert Eleştirileri
Tartışmanın merkezinde, Intel'in yeni nesil 14A çip üretim teknolojisine yapılacak yatırım yer alıyor. Mevcut CEO Lip Bu Tan, bu devasa yatırımı yapmadan önce büyük müşterilerden somut siparişler ve taahhütler almayı beklediklerini açıklamıştı. Barrett ise Fortune'a yaptığı oldukça net ve maddeler halindeki açıklamasında bu yaklaşımı bir "şaka" olarak nitelendirdi.
"Mevcut Intel CEO'sunun yeni teknolojiye (14A) yatırım yapmak için müşterilerin sıraya girmesini bekleme konusundaki yorumları bir şakadır. Bu alanda kazanmak için takipçi değil, teknolojide lider olmanız gerekir. Bu teknolojilerden birini yaratmak yıllar sürer ve hiçbir müşteri ikinci en iyi olan bir şeye kaydolmak istemez."
Barrett'a göre, teknoloji liderliği proaktif olmayı gerektirir. Önce en iyi teknolojiyi geliştirirsiniz, sonra müşteriler size gelir; tersi değil. Bu eleştiri, Intel'in TSMC gibi rakiplerinin gerisinde kaldığı ve pazar liderliğini yeniden ele geçirmek için agresif adımlar atması gerektiği yönündeki genel kanıyı da destekliyor.
Çözüm Rakiplerin Cüzdanında: 40 Milyar Dolarlık Kurtarma Planı
Barrett, eleştirilerini sıralamakla kalmıyor, aynı zamanda kendi kurtarma planını da sunuyor. Ona göre çözüm, Intel'in en büyük müşterilerinin, aynı zamanda en büyük rakiplerinden bazılarının elini cebine atmasında yatıyor. Barrett, Nvidia, Apple, Google gibi nakit zengini şirketlerin, kendi tedarik zinciri güvenlikleri için Intel'e yatırım yapması gerektiğini savunuyor.
Önerisi ise oldukça somut: 40 milyar dolarlık bir nakit enjeksiyonu.
- Neden Yatırım Yapmalılar?: Barrett'a göre bu dev şirketlerin TSMC'ye alternatif, coğrafi olarak stabil ve güvenli ikinci bir üretim kaynağına şiddetle ihtiyacı var. Tüm yumurtaları aynı sepete (Tayvan) koymanın risklerini anlayan bu şirketler için Intel, stratejik bir yatırımdır.
- Finansman Modeli: "Eğer sekiz tanesi 5'er milyar dolar yatırım yapmaya istekli olursa, Intel'in bir şansı olur," diyor Barrett. Bu, ABD hükümetinin CHIPS Yasası ile sağladığı hibelerin tek başına yeterli olmayacağının da bir itirafı.
- Ulusal Güvenlik Vurgusu: Barrett, "Eğer yerli çelik ve alüminyumu destekleyebiliyorsak, kesinlikle yerli yarı iletkenleri de destekleyebiliriz," diyerek konuyu ulusal bir mesele haline getiriyor.
Şeytanın Avukatı: Herkes Barrett Gibi Düşünmüyor
Craig Barrett'ın bu sert ve net duruşu yankı uyandırsa da, Intel içindeki tek görüş bu değil. Kısa bir süre önce, dört farklı eski Intel yönetim kurulu üyesi, tam tersi bir öneriyle ortaya çıkmıştı: Intel'in tasarım birimi ile fabrika (foundry) biriminin tamamen ayrılması. Gerekçeleri ise oldukça mantıklıydı: Nvidia veya Apple gibi şirketler, hem kendi işlemcilerini tasarlayan hem de rakip tasarımlarının tüm sırlarına erişebilecek bir şirkete üretim yaptırmak istemez. Bu çıkar çatışması, potansiyel müşterileri uzaklaştırabilir.
Barrett ise bu görüşü, "Ciddi olun. Hem tedarik hem de rekabet içeren birçok şirket etkileşimi var," diyerek küçümsüyor. Ancak Barrett'ın kendi kredibilitesi de sorgulanmıyor değil. Daha bu yılın şubat ayında yaptığı "Intel geri döndü" yorumunun üzerinden sadece birkaç ay geçmişken şirketin durumu pek de parlak görünmüyor. Bu durum, Barrett'ın vizyonunun günümüz gerçekleriyle ne kadar uyumlu olduğu sorusunu akıllara getiriyor.
Intel İçin Sırada Ne Var?
Intel, tarihi bir yol ayrımında. Bir yanda mevcut yönetimin daha temkinli, müşteri taleplerine dayalı ve finansal olarak daha güvenli görünen yolu var. Diğer yanda ise Barrett'ın önerdiği yüksek riskli, yüksek kazançlı, "her şeyini ortaya koyma" stratejisi bulunuyor. Bu tartışma, sadece bir şirket içi fikir ayrılığı değil; aynı zamanda ABD'nin teknoloji geleceğini, küresel tedarik zincirlerinin güvenliğini ve tüm yarı iletken endüstrisinin dengelerini etkileyebilecek devasa bir kararın habercisi.
Bu çarpıcı açıklamaların ve analizlerin detaylarına, PCGamer'da yer alan orijinal haberden ulaşabilirsiniz.