Bilim kurgu korku türünün son yıllardaki en ikonik yapımlarından biri olan Dead Space'in yaratıcısı ve The Callisto Protocol'ün yönetmeni Glen Schofield, oyun dünyasını heyecanlandıran bir açıklama yaptı. Schofield, Ridley Scott'ın yarattığı ve neredeyse 50 yıldır korku sinemasına ilham veren efsanevi Alien evreninde bir oyun geliştirmeyi çok istediğini belirtti. Ancak bu heyecan verici itirafın ardında, modern oyun endüstrisinin acı gerçekleri ve bir yaratıcının tavizsiz duruşu yatıyor.
Schofield, Alien evrenine olan tutkusunun sadece bir heves olmadığını, son iki yıldır yapay zeka sanat aracı Midjourney'de kendi Xenomorph tasarımlarını oluşturarak bu evrenle haşır neşir olduğunu ifade etti. Bu kişisel projeleri, potansiyel bir Alien oyununa dair ne kadar tutkulu olduğunun en büyük kanıtı.
'Diyelim ki bir lisans aldım, ki aslında bunu pek istemiyorum; kendi oyunlarımı yapmak istiyorum. Ama biri gelip bana 'Sana Alien lisansını vereceğiz' deseydi, hemen size son iki yılda Midjourney'de yaptığım belki de 100 farklı uzaylıyı gösterebilirdim. Sadece sevdiğim için yapıyorum. Yani evet, bir Alien oyunu yapmayı çok isterdim.'
Tek Bir Şart: Tavizsiz Yaratıcı Kontrol
Ancak Schofield'ın bu hayali gerçekleştirmek için masaya koyduğu bir şart var ve bu şart, pazarlığa kapalı: Tam yaratıcı kontrol. Büyük markaların, özellikle de Disney gibi dev bir şirkete ait olan 20th Century Studios'un kontrolündeki Alien gibi bir evrende çalışmanın getireceği kısıtlamaların farkında olan Schofield, kendi vizyonunu yüzde yüz yansıtamayacağı bir projeye imza atmayacağını net bir dille ifade ediyor.
'Yaratıcı kontrolün bende olması gerekiyor. Bu pazarlık konusu bile değil. Çünkü bir oyun benim değilse ve ben ona tamamen dahil olmazsam harika bir oyun yapamam. O zaman size yüzde 130'umu veririm.' diyerek bu konudaki net duruşunu ortaya koyuyor.
Nexus Analiz: Sektörün Acı Gerçekleri Hayallere Karşı
Schofield'ın Alien hayali ne kadar heyecan verici olsa da, AAA oyun endüstrisinin mevcut durumu bu hayalin gerçekleşme ihtimalini oldukça düşürüyor. Schofield, kısa süre önce kızıyla birlikte geliştirdiği yeni bir proje için fon bulma sürecinde yaşadığı zorlukları açıklamıştı. Başlangıçta 17 milyon dolarlık bir bütçeyle yola çıktıkları projenin prototipi beğenilse de, yatırımcılardan gelen geri bildirimler bütçenin önce 10 milyon, sonra ise 2-5 milyon dolara kadar düşürülmesi yönündeydi. Schofield ve ekibi, 'Bazı fikirler ucuza yapılmaktansa hiç dokunulmadan bırakılsa daha iyidir.' diyerek projeden çekilme kararı aldı. Bu durum, yayıncıların ve yatırımcıların ne kadar riskten kaçındığını ve yaratıcı projelerin finansman bulmakta ne denli zorlandığını gözler önüne seriyor.
Bir Devrin Sonu mu? 'Belki de Son Oyunumu Yönettim'
The Callisto Protocol'ün yayıncı Krafton'un satış hedeflerini tutturamaması sonrası Striking Distance Studios'taki CEO'luk görevinden ayrılan ve ardından stüdyodaki birçok geliştiricinin işten çıkarılmasına tanık olan Schofield, sektördeki geleceği hakkında karamsar bir tablo çiziyor.
'Her şeyi özledim. Ekibi, kaosu, hayranlar için bir şeyler inşa etmenin keyfini... Hala buralardayım, sanat yapıyorum, hikayeler ve fikirler yazıyorum ve sektörü desteklemeye devam ediyorum. Ama belki de son oyunumu yönettim. Kim bilir? Eğer öyleyse, oyunlarımı oynadığınız için teşekkür ederim.'
Sonuç olarak, Dead Space gibi bir başyapıtı ortaya çıkaran bir dehanın Alien evrenine el atma fikri kağıt üzerinde muhteşem dursa da, endüstrinin mevcut finansal iklimi ve büyük markaların yaratıcı özgürlük konusundaki katı tutumu, bu rüyanın yakın zamanda gerçeğe dönüşme ihtimalini azaltıyor. Yine de, Schofield'ın tutkusu ve Alien evreninin potansiyeli, hayranların umutlarını canlı tutmaya devam ediyor.
Bu haberde yer alan bilgiler, PCGamer'da yayınlanan bir makaleden derlenmiştir.
