Sinema ve görsel-işitsel teknoloji alanında Avrupa'nın en prestijli etkinliklerinden biri olan San Sebastián Film Festivali’nin amiral gemisi teknoloji yarışması Zinemaldia Startup Challenge, bu yıl iki farklı alandan çıkan yenilikçi projeyi ödüllendirdi. İspanya merkezli dinamik fiyatlandırma uygulaması Quickets 'En İyi İspanyol Projesi' ödülünü kazanırken, Birleşik Krallık’tan çıkan yapay zekâ destekli dublör maskeleri geliştiren AnthroTek ise 'En İyi Avrupa Projesi' ödülünün sahibi oldu.

Bu sonuç, sinema endüstrisinin geleceğinin yalnızca dijital dönüşümden ibaret olmadığını, aynı zamanda set güvenliği ve lojistik gibi somut, pratik sorunların çözümüne de odaklanılması gerektiğini gözler önüne serdi.

Ancak San Sebastián, sadece teknolojik yeniliklere değil, aynı zamanda derinlikli sinema eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Goya ödüllü İspanyol yönetmen José Luis Guerin, yaklaşık çeyrek asır sonra festival'e geri dönüş yaparak 'Good Valley Stories' (Historias del Buen Valle) adlı merakla beklenen belgesel filminin dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Bu önemli yapım hakkında detaylı bilgileri José Luis Guerin'in Good Valley Stories belgesel filmi içeriğimizde bulabilirsiniz. Guerin, filminde Barselona'nın Valbona mahallesini mikrokozmos olarak kullanarak küresel yerinden edilme, kimlik ve ekolojik çatışmalar gibi evrensel temaları inceliyor ve belgesel sinemanın yalnızca bir araç değil, başlı başına bir sanat eseri olarak görülmesi gerektiğini savunuyor.

Kazananların Profilleri: Dijital Optimizasyon ve Gerçek Dünya Güvenliği

Quickets (İspanya), sinema ve tiyatro salonları için havayolu şirketlerine benzer şekilde koltuk doluluk oranını maksimize etmeyi amaçlayan bir dinamik fiyatlandırma sistemi sunuyor. Uygulama, gösterimden sadece 60 dakika önce boş kalan koltukları indirimli olarak satışa çıkararak, önceden yapılan bilet satışlarını olumsuz etkilemeden salonların dolmasına yardımcı oluyor. Halihazırda İspanya genelinde 65 salonda kullanılan Quickets, 'Girişimcilik Özel Mansiyonu' ödülünü de alarak başarısını pekiştirdi.

AnthroTek (Birleşik Krallık) ise tamamen farklı bir niş pazara odaklanıyor: ateşli dublör sahneleri. Yapay zekâ destekli 3D modelleme süreçleri ve özel silikon materyaller kullanarak özelleştirilebilir ateş dublör maskeleri geliştiren şirket, dublörlere daha güvenli ve gerçekçi performans sergileme imkanı sunuyor. Bu teknoloji, '28 Years Later' gibi büyük yapımların hazırlık aşamalarında dahi dikkat çekmeyi başardı.

AnthroTek CEO'su Dr. Raoul Peltier, “Sponsorların bu niş projeyi desteklemesine gerçekten şaşırdım. Büyük, milyar dolarlık pazarlardan bahseden birçok dijital rakibe rağmen, teknoloji sadece devasa değil, aynı zamanda pratik, gerçek dünya sorunlarını da çözmeli,” diyerek teknoloji seçiminde somut fayda arayan eleştirel bir bakış açısı sundu.

Ödül Yapısı ve Finansal Destek Olanakları

Bask Hükümeti’nin (Sanayi, Enerji Dönüşümü ve Sürdürülebilirlik Departmanı) ve SPRI ajansının desteklediği Challenge’da, kazanan projelere önemli bir mali destek sağlanıyor. Ayrıca, tüm finalistler Bask Bölgesi’nden 500.000 Euro’ya kadar finansman ve bölgesel inovasyon merkezlerinde ücretsiz kuluçka alanlarına erişim imkanı kazanıyor.

Geleceğin Prodüksiyon Trendleri: Yapay Zeka ve Sürdürülebilirlik

Yarışmaya katılan diğer finalistler de sinema endüstrisinin nereye doğru gittiğine dair önemli ipuçları verdi. Sunumlar, özellikle post-COVID döneminde artan uzaktan prodüksiyon yönetimi, yapay zekâ destekli içerik keşfi ve sürdürülebilirlik odaklı çözümler etrafında yoğunlaştı.

Bu teknolojik odaklanmanın yanı sıra, küresel sinema sektörünün temel yapısal sorunlarla da mücadele ettiğini unutmamak gerekir. Örneğin Endonezya sineması, gişede Hollywood'u geride bırakarak büyük bir başarı elde etse de, her yıl hazır olan yaklaşık 400 filmin sadece 150'sini gösterebilen sınırlı dağıtım sistemi ve altyapı eksiklikleri nedeniyle sürdürülebilirlik konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıya. Endonezya sinemasının bu çarpıcı yükselişini ve sürdürülebilirlik mücadelesini daha detaylı incelemek için bu konudaki Endonezya sineması haberimizi okuyabilirsiniz.

Teknolojik yenilikler Avrupa'da ödüllendirilirken, küresel eğlence endüstrisi de Asya pazarına odaklanmaya devam ediyor. Bu bağlamda, 29-31 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen Tokyo Market TIFFCOM gibi büyük etkinlikler, Japon anime'sinin yükselişini, uluslararası ortak yapımların dinamiklerini ve Asya drama pazarını mercek altına alıyor. Özellikle Oscar ödüllü 'Parasite' yapımcısı Choi Yoonhee ve 'Elvis' yapımcısı Schuyler Weiss gibi prestijli isimlerin katılımıyla, uluslararası iş birlikleri için pratik yol haritaları çiziliyor ve genç yeteneklerin küresel arenada tanınması teşvik ediliyor.

Öne Çıkan Avrupa ve İspanyol Finalistler

• Bubbo (İspanya): Yapay zekâ kullanarak birden fazla platformdaki (streaming fatigue) içerik yorgunluğuna çözüm sunan, kişiselleştirilmiş öneriler sunan bir uygulama.

• It’s On (İspanya): Yapımcıların çekimleri gerçek zamanlı ve uzaktan izlemesine olanak tanıyarak lojistik maliyetlerini ve karbon emisyonlarını azaltmayı hedefleyen bir çözüm.

• Signapse (Birleşik Krallık): Dünya çapındaki 300'den fazla işaret dilini desteklemeyi amaçlayan, yapay zekâ tabanlı fotogerçekçi işaret dili çeviri yazılımı geliştiriyor. Bu, erişilebilirlik konusunda kritik bir ihtiyaca yanıt veriyor.

• PXLD (Birleşik Krallık): Pahalı LED hacimlerini gereksiz kılan, AI destekli yazılımıyla düşük ve orta bütçeli prodüksiyonlar için sanal ortamda gerçek zamanlı kompozisyon imkanı sunarak post-prodüksiyon sürelerini yarıya indirmeyi vadediyor.

Sonuç: Film Teknolojilerinde Yeni Bir Dönem

Zinemaldia Startup Challenge, bir kez daha küresel görsel-işitsel endüstrinin yalnızca Hollywood stüdyolarının ihtiyaçlarına değil, aynı zamanda sinema salonlarının günlük işletme sorunlarına (Quickets) ve yüksek riskli prodüksiyon güvenliği gereksinimlerine (AnthroTek) de teknolojik çözümler aradığını kanıtladı. Yapay zekâ, keşif, yönetim ve güvenlikten erişilebilirliğe kadar endüstrinin her aşamasına nüfuz etmeye devam ediyor.

Kaynak: San Sebastián Film Festivali’nde teknoloji ve girişimcilik öne çıkıyor.