Yapay zekanın (AI) eğlence sektöründeki yükselişi, sanatçı hakları ve telif konusunda küresel çapta büyük bir krize yol açmaya devam ediyor. Bu tartışmanın son odak noktası ise, geliştiricileri tarafından 'aktrist' olarak lanse edilen yapay zeka karakteri Tilly Norwood oldu. ABD'de SAG-AFTRA sendikasının tepkisinin ardından, İngiltere'nin önde gelen oyuncular birliği Equity de konuya dahil olarak Norwood'un yaratılış biçimi hakkında derin endişelerini dile getirdi.

Equity: 'O Bir Oyuncu Değil, Performansçının Eserinden Oluşan Bir Araç'

İngiliz oyuncular sendikası Equity yöneticileri, Tilly Norwood'un oyunculuk yeteneği olduğu yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetti. Equity'nin sesli ve yeni medya organizatörü Shannon Sailing, BBC Radio’ya yaptığı açıklamada, AI karakterinin temel sorununa dikkat çekti.

“Tilly bir aktrist değil. O bir yapay zeka aracı. O bir performansçı değil,” diyen Sailing, endişelerinin esas olarak aracın nasıl oluşturulduğuyla ilgili olduğunu belirtti. “Ancak bu araç, performansçıların eserlerinden oluşuyor ve biz, bu eserlerin kaynağının nereden geldiği ve bu şekilde kullanılması için rıza verilip verilmediği konusunda endişeliyiz.”

Veri Kaynağı ve GDPR: Hukuki Mücadele Başlıyor

Equity Genel Sekreteri Paul Fleming, sendikanın Tilly Norwood gibi yapay zeka ürünlerinin nasıl bir araya getirildiğini tespit etmek için yollar aradığını açıkladı. Yapay zeka teknolojilerinde kullanılan verinin kaynağının zamanla belirsizleşmesinin, sadece sanatçıları değil, her veri kullanıcısını ilgilendiren büyük bir etik sorun yarattığını vurguladı.

Fleming, Sky News’e yaptığı açıklamada, sendikanın bu durumu çözmek için Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) gibi mevcut veri koruma düzenlemelerini kullanmayı planladığını belirtti. Amaçları, bu yapay zeka ‘yaratıklarına’ giren verinin nereden geldiğini öğrenmek ve üyelerinin çalışmalarının kötüye kullanılmadığından emin olmak.

Bu etik ve hukuki mücadele, eğlence sektörünün diğer kollarında da şiddetle hissediliyor. Örneğin, Dünya Film Müziği Ödülleri (WSA) gibi köklü organizasyonlar dahi, yapay zekanın bestecilik alanında yarattığı 'kontrolden çıkmış muazzam rekabet' nedeniyle endişelerini dile getiriyor. Besteciler, yapay zeka araçlarının düşük müzik eğitimine sahip kişilere bile eser yaratma olanağı sunmasının, sektördeki doygunluğu artırdığını ve insan zanaatının değerini düşürdüğünü vurguluyor. Bu etik ve hukuki endişelerin aksine, yapay zeka teknolojisi bazı sektörlerde ise tamamen yeni deneyimlerin kapısını aralıyor. Örneğin, bulut oyun hizmeti Amazon Luna, Prime üyelerine özel AAA kalitesindeki yüksek bütçeli oyunlarla birlikte, yapay zekayı (LLM) temel alan 'GameNight' sosyal oyun koleksiyonunu da sunarak eğlence dünyasını kökten yeniliyor. Bu koleksiyon, geleneksel kontrolcüye gerek kalmadan akıllı telefonlarla oynanabilen dinamik yapay zeka destekli oyunlarla öne çıkıyor. Yapay zekanın orkestralar ve bestecilik üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi için Dünya Film Müziği Ödülleri'nin (WSA) 25. yıl kutlamalarında yapay zeka tartışmalarına göz atabilirsiniz. Amazon Luna'nın yenilenen yüzü ve Prime üyelerine sunduğu AAA oyunlar ile yapay zeka destekli sosyal oyunların detaylarını ise buradan inceleyebilirsiniz.

Şeytanın Avukatı: Geliştirici Tarafından Savunma