Spice Girls üyesi olarak dünya çapında şöhrete ulaşan, ardından başarılı bir futbolcu eşi (WAG) kimliğinden saygın bir moda tasarımcısına dönüşen Victoria Beckham, kendi adını taşıyan Netflix belgeseliyle en mahrem sırlarını izleyicilerle paylaşıyor. Yönetmenliğini “Becoming” filminin de yönetmeni Nadia Hallgren'in üstlendiği üç bölümlük bu dizi, Victoria’nın sadece ihtişamlı Paris Moda Haftası hazırlıklarını değil, aynı zamanda kariyerinin en karanlık ve kişisel mücadelelerini de gözler önüne seriyor. Belgesel, moda dünyasının dev isimleri Anna Wintour ve Tom Ford'dan, eşi David Beckham'a kadar birçok önemli figürle yapılan samimi röportajları içeriyor.

'Lonca' Olan Çocuğun Savunma Mekanizması

Victoria Beckham, kamuoyunda genellikle somurtkan ve mesafeli bir figür olarak bilinse de, belgeselde bu soğuk duruşun kökenlerini açıklıyor. Çocukluğunda yaşadığı zorbalık ve dışlanmışlık deneyimi, kariyerinin ilerleyen dönemlerinde edindiği kişiliğin temelini atmış. Beckham, okulda kendini “beceriksiz, uyumsuz çocuk” olarak tanımlıyor ve tek sığınağının sahne sanatları olduğunu belirtiyor. Bu dönemde yaşadığı dış görünüş eleştirileri, sonraki yıllarda kendisiyle ilgili algısını derinden etkilemiş.

“Ben hiç uyum sağlayamadım. Sahnedeyken, o an için başka biri oluyorsunuz. Ve ben gerçekten kendim olmak istemiyordum. Kendimi sevmiyordum.”

Şöhretten Yalnızlığa Geçiş ve Mel B'nin Yorumu

Spice Girls’ün 2000 yılında dağılmasının ardından, Victoria’nın hayatı radikal bir değişime uğradı. Dünyaya “Girl Power” mesajı yayan bir pop yıldızıyken, kendini Manchester’da, David Beckham’ın eşi ve yeni anne olarak buldu. Bu geçişin kendisi için “gerçekten çok zor” olduğunu ve o dönemde kendini “çok yalnız ve amaçsız” hissettiğini itiraf ediyor. Medyada sürekli eleştirilere maruz kalması, “gülümsemeyen, mutsuz inek” imajını pekiştirdi. Beckham, bu eleştirilerin bir noktada haklı olduğunu da kabul ediyor.

Moda imparatorluğunu kurmadan önce Spice Girls’ün 2008’deki birleşme turnesi sırasında, grup arkadaşı Mel B'nin kendisine söylediği bir sözün kendisini üzdüğünü de belirtiyor. Mel B’nin “Nereden geldiğini unutma” şeklindeki uyarısı üzerine Victoria, “Nereden geldiğimi asla unutmadım. Posh Spice, şu an burada olmamın nedeni. O huysuz olabilir ama aslında harikaydı,” diyerek Posh Spice kimliğine olan minnetini vurguluyor. Bu turne, aynı zamanda sahnenin artık ait olduğu yer olmadığını anlamasına neden olmuş.

Yeme Bozukluğu Mücadelesi ve Kontrol Kaybı

Belgeselin en çarpıcı bölümlerinden biri, Victoria’nın hayat boyu süren yeme bozukluğuyla mücadelesi. Özellikle ilk oğlu Brooklyn’in doğumundan altı ay sonra ulusal televizyonda tartılmaya zorlanması ve kilo vermesi yönündeki baskılar, bu sorunu derinleştirmiş. Kendisine yöneltilen “şişman Posh’tan sıska Posh’a” değişen etiketler, gerçeklik algısını kaybetmesine neden olmuş.

“Kendimi sürekli eleştiriyordum. Yeme bozukluğunuz olduğunda, yalan söylemekte çok iyi oluyorsunuz. Ailemle bu konuda hiç dürüst olmadım. O anlarda kontrol edebildiğim tek şeyin kıyafetlerim ve kilom olduğunu düşündüm, ama bunu inanılmaz sağlıksız bir şekilde kontrol ediyordum.”

Beckham, kameraları gördüğünde yüzüne taktığı maskenin (gülümsemeyen, mesafeli kişi) aslında kendini koruma amaçlı bir zırh olduğunu ve bu kişiden hoşlanmadığını, ancak bu mekanizmayı değiştiremediğini de ekliyor.

Moda Markası: On Milyonlarca Dolarlık Çöküşün Eşiği

Victoria Beckham markası, başlangıçta moda dünyası tarafından büyük bir şüpheyle karşılandı. Tom Ford gibi ikonlar bile, bir ünlünün bu kadar zorlu bir sektöre girmesinin ihtimalinin çok düşük olduğunu düşündüklerini itiraf ediyor. Ancak asıl şok edici gerçek, markanın finansal durumu oldu.

Yatırımcı David Belhassen’in markaya dahil olmasıyla, operasyonel felaketler gün yüzüne çıktı. Belhassen, işin durumunu “tam bir felaket” olarak tanımlarken, sadece ofis bitkileri ve onların sulanması için yıllık 85.000 dolar harcandığını gösteren abartılı masraflara dikkat çekiyor. Victoria Beckham, bu denetimsizliğin büyük ölçüde kendisine “Hayır” denilmesinden korkan insanlar yüzünden ortaya çıktığını itiraf ediyor ve ünlü olmanın getirdiği gücün bu durumu tetiklediğini belirtiyor.

Paris'te Gelen Zafer ve Durmayan Hırs

Belgesel, Victoria’nın kariyerinin zirvesini simgeleyen Paris Moda Haftası defilesiyle doruğa ulaşıyor. Fırtınalı hava şartlarına rağmen gösteriyi iptal etmeyi reddeden Beckham, bu anı “Bu sektörde yerimi kazanmak için çok çalıştım ve inşa ettiğim her şeyi kaybetmek istemiyorum,” sözleriyle açıklıyor. Defile, Anna Wintour’un da gözlemlediği gibi, Victoria’nın moda dünyasındaki yerini sağlamlaştırdığı bir zafer anı oluyor.

Belgeselin sonunda David Beckham, eşine sürekli kendini kanıtlama arayışının nedenini soruyor. Victoria’nın cevabı, özellikle David’e olan mali borçluluğu nedeniyle hâlâ bir şeyler kanıtlama isteği taşıdığını gösteriyor. David’in “Biz seninle bir peynirli tost yapsan bile gurur duyarız,” şeklindeki esprili ve destekleyici yanıtı, çiftin güçlü bağını ortaya koyuyor.

Victoria Beckham, “Başarı, iyi hissettiriyor, yalan söylemeyeceğim. Hırslı olmaktan utanmıyorum ve hâlâ yapmak istediğim çok şey var. Henüz durmuyorum,” diyerek kariyer hedeflerinin bitmediğini netleştiriyor.

Kaynak ve Daha Fazlası

Bu dürüst ve savunmasız yaklaşım, son dönemde büyük isimlerin kişisel mücadelelerini mercek altına alan belgesellerde sıkça karşımıza çıkıyor. Tıpkı Victoria Beckham gibi, efsanevi isimler dahi kamera karşısında zoraki bir imajı korumak zorunda kalıyor. Heavy metal dünyasının ikon ismi Ozzy Osbourne'un hayatının son yıllarını konu alan “Ozzy: No Escape From Now” belgeseli, sanatçının kronik ağrı, zayıflık ve derin depresyonla mücadelesini beyazlatmadan gösteriyor; hatta Osbourne’un sahneye çıkmadan saniyeler önce zorla 'Looney Tunes sırıtışını' yüzüne yerleştirmesi, bu 'maske' temasının ne kadar evrensel olduğunu kanıtlıyor. Ozzy Osbourne'un kronik ağrı itiraflarını ve belgesel detaylarını öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu haber, Victoria Beckham’ın Netflix belgeselindeki önemli açıklamalarına ve Variety'de yayınlanan detaylı analize dayanmaktadır. Orijinal kaynak içeriği okumak için: Variety’de Yayınlanan Orijinal Haberin Detayları