Trey Parker ve Matt Stone imzalı efsanevi animasyon dizisi South Park, 27. sezonunda da sivri dilini ve cüretkar mizahını sergilemekten çekinmiyor. "Sickofancy" adlı **ve 20 Ağustos Çarşamba günü yayınlanan 27. sezonun üçüncü bölümü,** eski ABD Başkanı Donald Trump'ı bir kez daha hedef alırken, bu kez denkleme Silikon Vadisi'nin dev isimleri Apple CEO'su Tim Cook ve Meta CEO'su Mark Zuckerberg'i de dahil etti. **Bölüm, Trump'ın başkent Washington D.C.'ye yönelik tartışmalı federal müdahalesini hicvederek,** sadece siyasi hicivle kalmayıp, teknoloji ve güç ilişkilerine dair de çarpıcı bir yorum sunuyor.
Trump'ın Washington D.C.'deki hamlesi, başkentteki suç ve evsizlik sorunlarını gerekçe göstererek yüzlerce asker ve federal ajanın konuşlandırılmasına dayanıyordu. Bu karar, yerel özyönetimi savunanlar tarafından sert bir dille eleştirilmiş, federal hükümetin yerel yönetim üzerindeki yetkisini aşan bir güç gösterisi olarak yorumlanmıştı. **Dizinin bu bölümü, Trump'ın Washington'a yönelik bu tartışmalı operasyonunu ele alırken,** aynı zamanda siyasi figürlerle teknoloji devlerinin arasındaki karmaşık ilişkiyi de gözler önüne seriyor. Bu konuda daha fazla bilgi için South Park yeni bölüm: Trump Washington Operasyonu haberimize göz atabilirsiniz.
Bölümün ana odağında, Trump'ın küçük bir penise sahip olduğu iması yinelenirken, Washington'a hediyelerle gelen uzun bir politikacı ve iş insanı kuyruğu gösteriliyor. Bu kuyrukta dikkat çeken isimler ise Tim Cook ve Mark Zuckerberg. Her ikisi de Trump'a hediyeler sunarken, bir yandan da ona penisinin küçük olmadığını telkin ediyor. Bu sahne, dizinin siyasi figürlerin teknoloji devleriyle olan ilişkisini bir tür 'rüşvet' ve 'onay arayışı' olarak yorumladığını gözler önüne seriyor.
Sadece Siyaset Değil: Teknoloji ve Güç Eleştirisi
South Park'ın bu bölümdeki eleştirisi yalnızca Trump ile sınırlı kalmıyor. Dizinin yaratıcıları, teknoloji liderlerini de hiciv oklarının hedefi haline getiriyor. ChatGPT ve ketamin gibi modern unsurları kullanarak bir teknoloji/kenevir şirketi (Techridy) kuran Randy ve **konuşan, uyuşturucu bağımlısı havlu** Towelie'nin hikayesi üzerinden, teknolojinin ve yapay zekanın geldiği nokta mizahi bir dille eleştiriliyor. Towelie'nin esrarın yasallaşması için Trump'a 'rüşvet' olarak verilmesi ve sonunda cinsel ilişki sonrası bir 'temizlik bezi' olarak kullanılması, dizinin hiçbir konuya merhamet göstermediğinin kanıtı niteliğinde.
Eleştirmenler, bu sahnelerin sadece komedi unsuru taşımadığını, aynı zamanda büyük teknoloji şirketlerinin siyasi gücü nasıl etkilediğine ve bu gücü korumak için neler yapabileceğine dair derin bir eleştiri içerdiğini belirtiyor. Cook ve Zuckerberg'in rüşvet verir gibi tasvir edilmesi, kamuoyunda sıkça tartışılan 'lobi faaliyetleri' ve 'teknoloji tekelleri' konularına cesur bir gönderme olarak okunabilir.
Beyaz Saray'dan ve Eleştirilen İsimlerden Sert Tepki
South Park'ın bu keskin hicvi, beklendiği gibi karşılıksız kalmadı. Beyaz Saray, diziye yönelik sert bir açıklama yaparak eleştirileri 'ikiyüzlülük' olarak nitelendirdi.
"Solun ikiyüzlülüğünün gerçekten sonu yok. Yıllardır 'saldırgan' içerik olarak etiketledikleri South Park'a saldırıyorlardı, ama şimdi aniden şovu övüyorlar. Tıpkı South Park'ın yaratıcıları gibi, Solun da özgün veya orijinal bir içeriği yok, bu yüzden popülerlikleri rekor seviyede düşmeye devam ediyor."
- Taylor Rogers, Beyaz Saray Sözcüsü
Sadece Beyaz Saray'dan değil, kamuoyundan ve hukuk çevrelerinden de bölüme ve Trump'ın gerçek hayattaki hamlelerine yönelik tepkiler gecikmedi. Ünlü aktör Alec Baldwin, bir TikTok videosunda Trump'ın eylemlerinin domino etkisi yaratabileceği endişesini dile getirirken, Washington D.C. Başsavcısı Brian L. Schwalb, Trump yönetimine karşı "yasa dışı" bulduğu bu müdahaleler nedeniyle dava açarak başkentin özyönetim hakkı olan "Home Rule Act" yasasının ihlal edildiğini savundu. Başsavcı Schwalb, bu durumu "Bölge'nin şimdiye kadar karşılaştığı en ciddi özyönetim tehdidi" olarak nitelendirdi.
Bu bölümün yayınlanma zamanlaması ise ayrı bir ironi taşıyor. Dizinin yayınlandığı Comedy Central'ın ana şirketi Paramount Global'in kendisi de son dönemde Trump ile ilgili tartışmaların merkezinde yer almıştı. İddialara göre, Paramount'un eski sahibi Shari Redstone, Trump'ın dönemin başkan yardımcısı adayı Kamala Harris ile yapılan bir '60 Minutes' programındaki röportajın 'yanıltıcı şekilde kurgulandığı' iddiasıyla CBS'e karşı açtığı davayı düşürmesi için şirketin 16 milyon dolarlık bir ödeme yaptığını itiraf etmişti. Redstone, bu miktarın kendisini şaşırttığını, çok daha yüksek bir meblağ beklediğini belirterek, "Bunu nasıl başardılar? Bilmiyorum ve sormadım da," ifadelerini kullanmıştı. Bu ödemeyi "kocaman bir rüşvet" olarak değerlendiren CBS sunucusu Stephen Colbert'in programı ise bu eleştiriden sadece üç gün sonra 'finansal nedenlerle' yayından kaldırıldı. Bu durum, kararın gerçekten mali bir gerekçeye mi dayandığı yoksa siyasi bir sansür mü olduğu sorularını akıllara getirdi. Bu konu hakkında daha fazla bilgi için Paramount-Trump Anlaşması: Shari Redstone İtirafları haberimize göz atabilirsiniz. Medya, siyaset ve para üçgenindeki bu karmaşık ilişki, South Park'ın eleştirel tavrını daha da dikkat çekici kılıyor.
Bu, dizinin bu sezon aldığı ilk tepki değil. Bir önceki bölümde yavru köpek vurduğu için eleştirilen Kristi Noem de kendisinin canlandırılmasını 'tembelce' ve 'küçük düşürücü' olarak nitelendirmişti. Bu tepkiler, dizinin hala ne kadar etkili bir kültürel sinir ucu olduğunu ve dokunduğu konularla ilgili kişileri rahatsız etmeyi başardığını gösteriyor.
Tartışmalar Reytingleri Zirveye Taşıdı
Tüm bu tartışmalar ve sert tepkiler, South Park'ın işine yaramış gibi görünüyor. Dizinin 27. sezonu, son yılların en popüler sezonu olma yolunda ilerliyor. Özellikle Kristi Noem'in yer aldığı ikinci bölüm, yayınlandıktan sonraki ilk üç gün içinde dünya çapında 6.2 milyon izleyiciye ulaşarak büyük bir başarı elde etti. Bu rakamlar, dizinin Comedy Central kanalında 2018'den bu yana elde ettiği en yüksek izlenme oranları olarak kayıtlara geçti.
Sonuç olarak South Park, çeyrek asrı aşan yayın hayatına rağmen güncelliğini ve provokatif doğasını korumaya devam ediyor. Siyasetten teknolojiye, popüler kültürden toplumsal tabulara kadar geniş bir yelpazede eleştiri sunan dizi, yarattığı tartışmalarla reytinglerini artırarak aykırı duruşunun karşılığını fazlasıyla alıyor.
Bu haberde yer alan temel bilgiler, eğlence ve medya sektörünün önde gelen yayınlarından Variety'de yayımlanan bir rapora dayanmaktadır.