Shari Redstone'dan Cesur Çıkış: 'Geç Gece Talk Show'ları Finansal Açıdan Sürdürülemez'

Haber Merkezi

19 September 2025, 17:11 tarihinde yayınlandı

Shari Redstone'dan Şaşırtıcı İtiraf: 'Stephen Colbert Show' İptali, Geç Gece Talk Show'larının Finansal Çıkmazıydı
```html

Medya dünyasının güçlü isimlerinden, Paramount Global'ın eski başkanı Shari Redstone, şirketin Skydance Media'ya satışının ardından ilk kez kameralar karşısına geçerek dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Özellikle CBS'in popüler programı 'The Late Show With Stephen Colbert'ın neden iptal edildiğine dair yaptığı yorumlar, sektörde büyük yankı uyandırdı. Redstone'a göre, geç gece talk show'ları uzun süredir finansal açıdan sürdürülemez bir yapıya sahip.

Colbert ve Geç Gece Talk Show'larının Geleceği: Bir Devrin Sonu Mu?

Axios Media and Trends Live konferansında konuşan Redstone, Stephen Colbert'ın programının iptal kararının, Trump yönetiminin Paramount-Skydance anlaşmasını onaylamasıyla ilgisi olmadığını açıkça belirtti. Kararın aylarca öncesinden alındığını vurgulayan Redstone, 'Stephen'ı seviyorum, harika bir iş çıkarıyor ama finansal olarak sürdürülebilir bir iş modeline ihtiyacımız vardı. James Corden'ın 'Late Late Show'u için de benzer bir karar almıştık' ifadelerini kullandı. Corden'ın programı 2023'te sona ermişti.

Bu açıklama, geç gece talk show'larının televizyon ekosistemindeki rolünü ve geleceğini yeniden tartışmaya açtı. Geleneksel medya gelirlerinin düşüşü, reklam pazarının daralması ve dijital platformların yükselişi, yüksek maliyetli bu yapımların ayakta kalmasını zorlaştırıyor. Colbert'ın programının geçtiğimiz haftalarda 'En İyi Talk Show' kategorisinde ilk Emmy ödülünü kazanmış olması, kararın zamanlaması hakkında soru işaretleri yaratırken, Redstone'un vurgusu programın sanatsal başarısından ziyade ticari gerçeklere odaklandığını gösteriyor.

Editörün Notu: Geç gece talk show'ları, sadece eğlence değil, aynı zamanda siyasi ve kültürel yorumların da yapıldığı önemli platformlardır. Bu tür programların finansal gerekçelerle sona ermesi, ana akım medyanın kamusal tartışmalara olan katkısının azalması anlamına gelebilir. Bu durum, eleştirel düşünce ve farklı bakış açılarının sunulduğu alanların daralması riskini de beraberinde getirir.

Siyasi Bölünme ve Medya Sorumluluğu: İçerik Üreticileri Nerede Durmalı?

Redstone, ABC'nin Jimmy Kimmel'ı yayından çekme kararı hakkında yorum yapmaktan kaçınırken **—ki Kimmel'ın programı 'Jimmy Kimmel Live!', Pazartesi gecesi yayınlanan monoloğunda muhafazakar aktivist Charlie Kirk'ün ölümüyle ilgili yaptığı ve 'MAGA çetesi'ni hedef alan tartışmalı yorumları sonrası Federal İletişim Komisyonu (FCC) Başkanı Brendan Carr'ın Disney'e yönelik "kolay yoldan ya da zor yoldan" gidilebileceği uyarısıyla ve tehditlerinin de etkisiyle, ABC'ye bağlı Nexstar'ın bünyesindeki 32 ve Sinclair'e ait tüm yerel istasyonlar tarafından süresiz olarak yayından kaldırılmış, bu durum ülke genelinde medya özgürlüğü ve ifade hürriyeti üzerine yeni bir tartışma dalgası başlatmıştı. Bu alışılmadık hamle, aynı zamanda Nexstar'ın FCC'yi mevcut televizyon istasyonu sahipliği sınırlarını yeniden gözden geçirmesi için yoğun bir baskı uyguladığı ve rakip bir istasyon grubunu 6 milyar dolarlık bir işlemle satın alma niyeti gibi ticari çıkarlarıyla da yakından ilişkiliydi. Jimmy Kimmel'ın programının yayından kaldırılmasıyla ilgili detaylı bilgi için Jimmy Kimmel Neden Yayından Kaldırıldı? haberimizi inceleyebilirsiniz.** ABD'deki derin siyasi kutuplaşma göz önüne alındığında TV kanallarının 'içerik tonu konusunda daha düşünceli olması' gerektiğini belirtti. Bu durum, medyadaki 'siyasi baskı' rüzgarına dikkat çeken hiciv ustası Jon Stewart'ı da harekete geçirdi. Stewart, normalde sadece Pazartesi akşamları sunduğu 'The Daily Show' programında özel bir bölümle sahneye çıkarak, "Mütevazı, itaatkar Jon Stewart, Amerika'nın Yüce Lideri Donald J. Trump'ı övgü yağmuruna tutuyor ve Jimmy Kimmel'ın askıya alınmasının ardından ifade özgürlüğü kurallarını FCC onaylı bir şekilde tazeliyor" anonsuyla hicivli bir sunum yaptı. Stewart, ABD Anayasası'ndaki Birinci Değişiklik'i ('ifade özgürlüğü') hicivli bir şekilde yeniden yorumlayarak, sanatçıların 'yetenek katsayısı' (TQ) belirli bir seviyenin altına düştüğünde FCC'nin milyarlarca dolarlık ağ birleşmelerini tehdit etme veya doğrudan lisansları askıya alma yetkisini tetiklediği 'Yetenek Ölçer' adlı absürt bir bilimsel araçtan bahsetti. Kimmel ile Colbert arasındaki karşılaştırmaları reddeden Redstone, her şirketin kendi iş kararlarını aldığını ifade etti. Ancak genel olarak medyanın sorumluluğuna dikkat çekerek, 'Trump yüzünden ya da başka nedenlerle değil, bu ülkedeki bölünme göz önüne alındığında hepimizin yayınladığımız içerik hakkında düşünceli olmamız gerektiğini düşünüyorum' dedi.

Bu kararın ardından **meslektaşı Jimmy Fallon, Kimmel'a açıkça destek verdiğini ve sansür endişelerine rağmen Donald Trump'ı hedef alan eleştirel yayınlarına devam edeceğini belirtti. Ancak eski Başkan Donald Trump, Truth Social platformu üzerinden Kimmel'ı 'sıfır yetenekli' olmakla ve düşük izlenme oranlarına sahip olmakla suçlayarak duruma müdahil oldu. Bu durum, geç yayın programlarının siyasetle olan ilişkisini ve ifade özgürlüğünün sınırlarını yeniden tartışmaya açtı. Amerika Yazarlar Birliği Batı (WGA West) ve Sinema Oyuncuları Sendikası – Amerikan Televizyon ve Radyo Sanatçıları Federasyonu (SAG-AFTRA) gibi meslek örgütleri de ABC'nin bu hamlesini 'misilleme' olarak kınayarak, sanatçıların sesinin kısılmasının demokratik değerlere aykırı olduğunu vurguladı. Özellikle Nexstar Media ve Sinclair Broadcast Group gibi büyük istasyon sahiplerinin, Kimmel'ın programını bünyelerindeki toplam 32'den fazla ABC bağlı istasyonunda yayımlamayacağını açıklayarak ana ağa karşı açıkça cephe alması, bağlı istasyonların yayın ağları karşısında sahip olduğu muazzam gücü ve medya devlerinin ekonomik çıkarlarının yayın denetimi ve ifade özgürlüğü tartışmalarında nasıl bir rol oynadığını gözler önüne serdi. Hatta bir yayın televizyonu yöneticisinin bu durumu '17 Eylül'ü hatırlayın – Amerika'da Birinci Değişikliği kaybettiğimiz gün' sözleriyle değerlendirmesi, olayın ifade özgürlüğü üzerindeki potansiyel etkisinin ciddiyetini vurgulamaktadır. Bu kriz ve medya dünyasındaki yansımaları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Jimmy Fallon, Jimmy Kimmel'a Destek Verirken Trump Sansür Direnişiyle Geç Yayın Krizini Yorumladı haberimize göz atabilirsiniz. Jon Stewart'ın bu konudaki hicivsel yaklaşımı ve medyadaki siyasi baskılar hakkında daha fazla detay için Jon Stewart Trump Uyumlu Daily Show Medya Özgürlüğü haberimizi okuyabilirsiniz.

Tartışmalı Kararlar: Trump Davası ve DEI Programları

Redstone, Paramount Global'ın eski Başkan Trump'a '60 Minutes' programındaki bir röportajla ilgili açtığı dava kapsamında yaptığı 16 milyon dolarlık ödemeyi de savundu. Eleştirmenler – Colbert dahil – bu ödemeyi Paramount-Skydance birleşmesinin onayını kazanmak için bir 'rüşvet' olarak nitelendirmişti. Ancak Redstone, bu kararın şirketin dikkatini dağıtan ve maliyetli bir yasal süreci sonlandırmak için 'kesinlikle doğru' bir adım olduğunu söyledi.

Şirketin çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) programlarını sonlandırması konusunda ise Redstone, DEI'nin var olma nedenlerinin önemli olduğunu ve bu konularda mücadele etmeye devam edilmesi gerektiğini belirtti. Ancak DEI'nin uygulanış biçiminin 'genellikle çözdüğünden daha fazla soruna yol açtığını' ifade ederek, yapılan değişikliklerin bu sorunları farklı bir şekilde ele almayı amaçladığını savundu. Bu görüş, DEI uygulamalarının etkinliği ve yöntemi üzerine süregelen tartışmalara yeni bir boyut katıyor.

Haberin Dengesi ve Gelecek Vizyonu

Shari Redstone, TV haberlerinin hala 'dengeli' olma konusunda bir 'sorun' yaşadığını dile getirdi. Haberciliğin daha dengeli, olgulara dayalı olması ve kamuoyu ile gerçeklerin karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. CBS News'e Susan Zirinsky'nin yönetici editör olarak geri getirilmesini ve eski Trump danışmanı Kenneth Weinstein'ın ombudsman olarak atanmasını olumlu gelişmeler olarak gösterdi. Bu adımlar, haber bölümlerindeki yanlılık iddialarını gidermeyi ve gazetecilik standartlarını güçlendirmeyi hedefliyor.

Öne Çıkanlar: Medya Dünyasındaki Dönüşümün İşaretleri

  • Geç Gece Talk Show'ları Tehlikede: Stephen Colbert ve James Corden örnekleri, geleneksel televizyon formatlarının finansal baskı altında olduğunu gösteriyor.
  • İçerik ve Siyasi Sorumluluk: Medyanın siyasi kutuplaşmadaki rolü ve 'düşünceli içerik' üretme ihtiyacı.
  • İfade Özgürlüğü Krizleri: Jimmy Kimmel'ın programının yayından kaldırılması, Jon Stewart'ın hicivli tepkisi ve Jimmy Fallon'ın sansüre karşı duruşu, geç yayın dünyasındaki siyasi baskıyı ve ifade özgürlüğü tartışmalarını derinleştirdi.
  • Kurumsal Eleştiriler ve Savunmalar: Trump davası ve DEI programlarındaki değişiklikler, şirketlerin kamuoyu baskısıyla başa çıkma stratejilerini gözler önüne seriyor.
  • Haberin Geleceği: Dengeli, olgusal habercilik ve şeffaflık, medya güvenilirliği için kritik öneme sahip.

Paramount'un yeni Skydance ekibinden ve CEO David Ellison'dan umutlu olduğunu belirten Redstone, şirketin harika bir kültür yarattığını ve bu mirasın devam etmesini diledi. Ellison'ın The Free Press gibi muhafazakar bir yayın kuruluşunu satın alma potansiyeli ve Bari Weiss'ın CBS News'e katılması ihtimali hakkında da yorum yapan Redstone, farklı bakış açılarının dinleyiciye sunulması gerektiğini savundu. Son olarak, Paramount+'ın sektördeki başarısına değinen Redstone, şirketi geleceğe iyi konumlandırdıklarına inandığını ve Ellison'ların finansal kaynakları ve teknolojiyi getirerek rekabette öne çıkacaklarını umduğunu ifade etti.

Bu hafta İsrailli girişimci Emilio Schenker'in Sipur yapım şirketine yatırım yaptığını ve yönetim kuruluna başkan olarak katılacağını duyuran Redstone, medyanın sadece bir iş değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğuna dair inancını koruduğunu gösterdi.

Kaynak: Variety

```