San Sebastián Film Festivali 2025: Sinemanın Kalbi Bask Ülkesinde Atacak

Haber Merkezi

19 September 2025, 12:31 tarihinde yayınlandı

San Sebastián Film Festivali 2025: Yıldızlar, Ödüller ve Sinema Endüstrisinin Geleceği

Avrupa'nın en prestijli A-list film festivallerinden biri olan San Sebastián Film Festivali, 19-27 Eylül tarihleri arasında İspanya'nın gözde Bask şehrinde sinemaseverlere kapılarını açmaya hazırlanıyor. Aynı tarihlerde, Çin'in önde gelen sinema etkinliklerinden biri olan Pingyao Uluslararası Film Festivali (PYIFF) de 24-30 Eylül tarihleri arasında dokuzuncu yılında zengin bir seçki sunacak. PYIFF'in bu yılki açılışını ise usta yönetmen Paul Thomas Anderson'ın merakla beklenen son filmi 'One Battle After Another' yapacak. Küresel sinema takviminin bir diğer önemli etkinliği ise, bu yıl 30. yıl dönümünü 17-26 Eylül tarihleri arasında görkemli bir törenle kutlayan Busan Uluslararası Film Festivali oldu. Festival, Oscar ödüllü yönetmen Guillermo del Toro'nun Kore sinemasına duyduğu hayranlığı dile getirdiği açıklamalarla dikkat çekti. Yönetmen José Luis Rebordinos liderliğinde, 2025 edisyonu, hem usta yönetmenlerin eserlerini hem de gelecek vadeden yeni yeteneklerin keşfedileceği zengin bir program sunarken, küresel film ve TV endüstrisindeki baş döndürücü değişimlere de ışık tutacak.

Yıldızlar Geçidi ve Prestijli Donostia Ödülü

Festivalin en dikkat çekici anlarından biri, 26 Eylül'de kariyer başarı ödülü olan Donostia'yı alacak olan Oscar ödüllü oyunc Jennifer Lawrence'ın katılımı olacak. Lawrence, ödül töreninin ardından Cannes'da büyük yankı uyandıran Lynne Ramsay'in 'Die My Love' adlı filmini sunacak. Festivalde ayrıca, Fransız yönetmen Alice Winocour'un 'Couture' adlı filmiyle 21 Eylül'de boy gösterecek olan Oscar ödüllü oyuncu Angelina Jolie, Edward Berger'ın 'Ballad of a Small Player' filmiyle Colin Farrell ve Claire Denis'in 'The Fence' filmiyle Matt Dillon gibi Hollywood yıldızları da bekleniyor. San Sebastián, aynı zamanda Juliette Binoche, Richard Linklater, Olivier Assayas ve Walter Salles gibi uluslararası sinema devlerine de ev sahipliği yapacak.

Jolie, filmde Paris Moda Haftası'nda meme kanseri teşhisi alan gotik-glam bağımsız korku filmleri yönetmeni Maxine Walker karakterini canlandırıyor. Bu rol için kendi ailesinin kanser geçmişinden ve kişisel önleyici cerrahilerinden ilham aldığı belirtilen Jolie'nin, filmde ilk kez Fransızca performans sergilemesi sinema otoritelerince büyük takdirle karşılandı ve kariyerinde yeni bir sayfa açtığına işaret edildi. Filmin detayları hakkında daha fazla bilgi için Angelina Jolie'nin 'Couture' filmi ve San Sebastian performansı haberimize göz atabilirsiniz.

Donostia Ödülü, San Sebastián Film Festivali'nin en yüksek onuru olup, sinema dünyasına olağanüstü katkılarda bulunmuş isimlere verilir. Bu yıl Jennifer Lawrence'a layık görülmesi, onun genç yaşına rağmen ulaştığı sanatsal derinliğin ve etki alanının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

Guillermo del Toro ve Kore Sinemasına Övgüler

Busan Uluslararası Film Festivali'ne katılan Oscar ödüllü yönetmen Guillermo del Toro, Kore sinemasının zenginliğini ve özgünlüğünü vurguladı. Özellikle 'Parazit' filminin dehası Bong Joon Ho'ya büyük hayranlık duyduğunu belirten del Toro, Bong'un filmlerinde 'kaosu, gülünç olanı, ihtişamlıyı, şiirseli ve korkunç olanı aynı anda' sunabilme yeteneğinin eşsiz olduğunu ifade etti. 'Cinayet Anıları' filmini ise Amerikanvari bir suç prosedürü olmaktan öte, varoluşsal derinliğiyle Kore sinemasına özgü bir ses taşıdığını belirtti. Del Toro ayrıca, 'Oldboy'un yönetmeni Park Chan-wook'u sinemanın 'en güzel, en çaresiz, en varoluşsal romantiklerinden' biri olarak tanımlayarak onunla arasında 'ikiz ruh' bir bağlantı hissettiğini söyledi. Park Chan-wook'un filmlerindeki romantizmin kaderin, kasvetin ve varoluşsal karanlığın içindeki derin inançtan beslendiğini de ekledi. Öte yandan, Park Chan-wook, festivaldeki basın toplantısında yapay zekanın (YZ) yükselişine dikkat çekerek, YZ'nin gelişim hızının öngörülemez olduğunu ve sinema dünyasının bu yeni teknolojik tehdide karşı duyduğu endişeyi dile getirdi. Kore sinemasının bu ticari kaygılardan öte kültürel özgünlüğe verdiği önem, 'Şeytanı Gördüm' veya 'Zombi Ekspresi' gibi filmlerin Amerikan sinemasında sıkça görülen 'iyi ve kötü' ayrımcılığından kaçınarak daha derin ve nüanslı hikayeler anlatmasını sağlıyor. Bu değerli perspektifler hakkında daha fazla bilgi edinmek için Guillermo del Toro'nun Kore sinemasına yönelik açıklamalarına göz atabilirsiniz.

Yarışma Filmleri ve Sektörün Nabzı

Ana yarışma bölümünde Arnaud Desplechin'in 'Two Pianos'u ve Claire Denis'in sömürgecilik karşıtı temalara dönüş yaptığı 'The Fence' gibi filmler büyük merak uyandırıyor. Eski belgeselci Xiaoyu Qin'den 'Her Heart Beats in Its Cage' ise gerçek bir olaya dayanan cinayet hikayesiyle dikkat çekiyor. Festival programı, hem sanatsal derinliği olan filmleri hem de endüstri profesyonelleri için önemli buluşmaları bir araya getiriyor. CAA Media Finance destekli Yaratıcı Yatırımcılar Konferansı, bağımsız yapımcılar için fırsat ve zorlukları masaya yatıracak. Özellikle ABD stüdyo yatırımlarının daralması ve yüksek çekim maliyetleri karşısında Avrupa'nın bir çözüm olup olamayacağı tartışılacak.

İspanyol Sinemasının Altın Çağı ve Streaming Platformlarının Etkisi

Öne Çıkanlar: İspanyol Sinemasında Dönüşüm

Festival Direktörü Rebordinos'a göre İspanyol sineması şu anda