Hollywood, 31 Ekim 1993 sabahına sinema dünyasının en parlak yıldızlarından birini kaybetmenin şokuyla uyandı. Henüz 23 yaşında olan ve neslinin en yetenekli aktörlerinden biri olarak kabul edilen River Phoenix, West Hollywood'daki ünlü Viper Room kulübünün önünde yere yığıldı ve kısa bir süre sonra hayata veda etti. Ölümünün üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, bu trajik olay gizemini korumaya devam ediyordu. Ancak şimdi, Variety'nin iHeartPodcasts ile ortaklaşa hazırladığı 'Variety Confidential' adlı podcast serisinin yeni bölümü, Phoenix'in son günlerine ışık tutarak, o dönem en yakınındaki isimlerin sessizliğini bozuyor.
Podcast'ten Öne Çıkanlar
- Samantha Mathis'in İlk Ağızdan Anlatımı: Phoenix'in o dönemki kız arkadaşı olan aktris Samantha Mathis, 30 yıldır nadiren konuştuğu bu konu hakkında samimi ve kişisel anılarını paylaşıyor.
- İhmal İddiası: Yakın arkadaşı Matthew Ebert, Phoenix'in son filminin setinde madde bağımlılığıyla mücadele ettiğini ve yapım ekibinden kimsenin ona yardım etmediğini iddia ediyor.
- O Gece Yaşananlar: Phoenix'in son saatlerine dair detaylar ve Viper Room'da yaşananlar, görgü tanıklarının ifadeleriyle yeniden gündeme geliyor.
Bir Arkadaşın İsyanı: 'Kimse Onu Kurtarmak İçin Bir Şey Yapmadı'
Podcast'in 'Gone Too Soon' (Çok Erken Gitti) başlıklı bölümünde en sarsıcı iddialardan biri, River Phoenix'in yakın arkadaşı Matthew Ebert'ten geliyor. Ebert, Phoenix'in son filmi olan 'Dark Blood'ın çekimleri sırasında durumunun giderek kötüleştiğini belirtiyor. Arkadaşının madde bağımlılığıyla boğuştuğunun set ekibi tarafından açıkça görüldüğünü söyleyen Ebert, kimsenin müdahale etmediğini vurguluyor.
'Uyuşturucu kullandığını bilmemeniz imkansızdı çünkü perişan haldeydi. Ayılması için ona hiçbir destek sağlanmadı.'
Bu ifadeler, Hollywood'daki genç yıldızların üzerindeki baskıyı ve sektörün bu tür kriz anlarındaki sorumluluğunu yeniden tartışmaya açıyor. Phoenix'in durumu bir sır değilken, neden bir müdahale mekanizmasının çalışmadığı sorusu, 30 yıl sonra bile önemini koruyor. Bu durum, sektörün parlak ışıklarının ardındaki karanlık ve yalnız bırakılmış hayatlara dair acı bir gerçeği gözler önüne seriyor.
Bir Aşkın Ardından Kalanlar: Samantha Mathis Anlatıyor
River Phoenix hakkında konuşmaktan genellikle kaçınan aktris Samantha Mathis, podcast'te sevgilisini hem kişisel hem de profesyonel yönleriyle anıyor. Phoenix'i 'göz kamaştırıcı' olarak tanımlayan Mathis, onun sadece yetenekli bir aktör değil, aynı zamanda zeki, hazırcevap, hayat dolu ve iyi kalpli bir insan olduğunu dile getiriyor. Phoenix'in özellikle hayvan hakları konusundaki tutkulu aktivizmine de dikkat çekiyor.
Mathis, 'O gerçek bir sanatçıydı. Ruhunda bu vardı. Hem hırçın, hem zeki, hem de anı yaşayan biriydi. Kişiliğinde yaramaz bir taraf vardı ama ruhu çok nazikti,' diyerek Phoenix'in çok yönlü karakterini ve ardında bıraktığı derin etkiyi vurguluyor. Bu samimi portre, medyanın çizdiği 'trajik genç yıldız' imajının ötesinde, yaşayan, nefes alan bir insanı yeniden hatırlatıyor.
Viper Room'da Son Gece: Adım Adım Trajedi
Olay gecesi, o dönem Johnny Depp'in de ortaklarından olduğu Viper Room'da bir Cadılar Bayramı kutlaması olarak başlamıştı. Phoenix, kulübe sevgilisi Samantha Mathis ve kardeşleri Joaquin ve Rain ile birlikte geldi. İçeride, Red Hot Chili Peppers'tan Flea ve Johnny Depp'in de gitar çaldığı 'P.' grubu sahnedeydi. Tanıkların anlatımına göre, grubun solisti Gibby Haynes'in sahnede Phoenix'e yaptığı ürkütücü bir göndermeden dakikalar sonra genç aktör dışarı çıktı ve kaldırımda yere yığıldı. Kardeşi Joaquin Phoenix'in panik içindeki 911 aramasında, abisinin nöbet geçirdiği duyuluyordu.
Otopsi raporu, Hollywood'u yasa boğan gerçeği ortaya koydu:
- Ölüm Nedeni: Yüksek dozda eroin ve kokainin ölümcül birleşimi (speedball).
- Sistemde Bulunan Diğer Maddeler: Esrar, Valium ve reçetesiz satılan bir soğuk algınlığı ilacı.
- Karar: Ölümün 'kaza' olduğuna hükmedildi.
Şöhretin Bedeli ve Hollywood'un Sorumluluğu
River Phoenix'in ölümü, John Belushi'nin ölümüne benzer şekilde, şöhretin tehlikeleri ve bedeli hakkında bir uyarı hikayesine dönüştü. Ancak bu hikayenin diğer bir yüzü de var. Matthew Ebert'in iddiaları, sektörün genç ve savunmasız yıldızları koruma konusunda ne kadar yetersiz kalabildiğini gösteriyor. Olay sadece bireysel bir trajedi miydi, yoksa çevresindeki profesyonel yapının görmezden geldiği bir yardım çığlığı mıydı? Bu sorular, Phoenix'in mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor.
30 yılı aşkın bir süre sonra bile 'My Own Private Idaho' ve 'Running on Empty' gibi filmlerdeki performanslarıyla ilham vermeye devam eden River Phoenix'in hikayesi, yeteneğin parıltısı kadar şöhretin karanlık gölgelerini de hatırlatıyor. Variety'nin bu podcast'i, sadece geçmişe bir bakış sunmakla kalmıyor, aynı zamanda günümüz yıldızları için de çıkarılması gereken dersler olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor.
Kaynak: Bu haberde yer alan bilgiler, Variety tarafından yayınlanan 'Variety Confidential' podcast'iyle ilgili makaleden derlenmiştir.