İngiliz müzik dünyasının en saygın ödül törenlerinden biri olan Ivors Akademi, ana etkinliği Ivor Novello Ödülleri'nden sadece dört ay sonra, Londra'da ilk kez düzenlenen Onur Ödülleri (Ivors Academy Honours) törenine ev sahipliği yaptı. Bu yeni etkinlik, sahne arkasında çalışan ve genellikle göz ardı edilen şarkı yazarlarının haklarına ve sektöre yaptıkları katkılara odaklanmayı amaçlıyordu.
Törenin en dikkat çeken ismi, son yıllarda hem müzik başarılarıyla hem de aktivizmiyle öne çıkan şarkıcı-söz yazarı Raye oldu. Raye, bu yıl aldığı ödülü, sektördeki en kritik konulardan biri olan şarkı yazarlarının adil ücretlendirilmesi için verdiği mücadelenin bir zaferi olarak kullandı.
Raye’den Tarihi Başarı: Günlük Ücret Zaferi
Raye, 2024 Ivor Novello kabul konuşmasında yaptığı çağrının sonuçlarını Ivors Onur Ödülleri sahnesinde duyurdu. İngiltere hükümetinin yayın telif ücreti çalışma grubu kapsamında, üç büyük plak şirketinin artık şarkı yazımı seanslarına katılan yazarlara günlük 75 Sterlin (yaklaşık 100 Dolar) harcırah ve masraflar ödemeyi kabul ettiği açıklandı.
Bu anlaşma, çoğu zaman stüdyoda saatlerce çalışmasına rağmen temel giderlerini bile karşılamakta zorlanan bağımsız şarkı yazarları için büyük bir adım olarak görülüyor. Raye, bu zaferin sadece bir başlangıç olduğunu belirtti.
Asıl Savaş: Kontrat Şeffaflığı
Raye, elde edilen bu maddi başarının ardından gözünü daha büyük bir hedefe dikti: sözleşme şeffaflığı. Şarkıcı-söz yazarı, sektördeki meslektaşlarını birbirleriyle rekabet etmek yerine, manipülasyona izin veren sözleşmelerdeki “gri alanları” ortadan kaldırmak için plak şirketlerine karşı birleşmeye çağırdı.
“Sözleşmelerimizdeki gölgeleri ve manipülasyonun oluşmasına izin verilen gri alanları ortadan kaldırmak için bir araya gelmemiz gerçekten önemli bir sonraki adım,” diyen Raye, “Şarkılarının karşılığını doğru bir şekilde alana kadar durmayacağımızı” sektör devlerinin anlaması gerektiğini vurguladı.
Sony CEO'su Jon Platt’tan Dengeleyici Destek
Gecede Onur Ödülü alan bir diğer önemli isim ise Sony Music Publishing CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı Jon Platt idi. Platt, normalde ödülleri reddettiğini ancak söz yazarı organizasyonu olan Ivors Akademi'nin mücadelesinin farklı olduğunu belirtti. Bu durum, sektörün en büyük oyuncularından birinin, Raye gibi aktivistlerin hedefine aldığı konulara destek vermesi açısından dikkat çekiciydi.
Raye'nin mücadelesi doğrudan büyük plak şirketlerini hedef alırken, Sony gibi dev bir kuruluşu yöneten Platt’ın ödül alması ilginç bir denge yaratıyor. Bu durum, sektörün hem sorunun kaynağı hem de çözümün bir parçası olabileceği gerçeğini yansıtıyor. Şarkı yazarlarının hakları için mücadele eden bir Akademi tarafından takdir edilmek, bu yöneticilerin sektör içi değişim baskısına ne kadar maruz kaldığını gösteriyor.
Richard Branson’dan Müzik Endüstrisinin Bağımsızlık Kaybına Vurgu
Virgin Group kurucusu Richard Branson da gecede onurlandırılan isimler arasındaydı. Müzik endüstrisindeki 'yaramaz' geçmişi ve Virgin Records’un Sex Pistols gibi asi gruplarla imzalayarak sektörü nasıl değiştirdiğine dair eğlenceli anılarını paylaştı.
Branson, Virgin Records'u sattığı günden bugüne müzik endüstrisindeki dönüşüme dair önemli bir eleştiride bulundu. O dönemde rekabet eden Chrysalis, Jive ve Island gibi birçok bağımsız şirketin var olduğunu, ancak bugün bu bağımsız ruhun kaybolduğunu ve sanatçıların zor zamanlar geçirdiğini belirtti. Branson’ın bu yorumu, Raye’nin mücadelesinin temelinde yatan, sektördeki güç dengesizliğine dair modern kaygıları pekiştirir nitelikteydi.
Bu güç dengesizliği ve sanatçıların kendi eserleri üzerindeki kontrol mücadelesi, güncel popüler kültüre de yansıyor. Örneğin, küresel çapta tanınan yıldız Taylor Swift’in son albümü “The Life of a Showgirl”, sanatçının kariyerinin ilk yıllarındaki kataloğunun satılmasıyla başlayan uzun soluklu mücadelesini lirik düzlemde sürdürdüğünü gösteriyor. Önceki albümünün yoğun ıstırap dolu havasının aksine, bu kayıt neşeli ve tasasız bir tını yakalıyor. Albümde, Swift'in sekiz yıl aradan sonra pop dehaları Max Martin ve Shellback ile tüm prodüksiyonu üstlenmesi, onun sanatsal özerkliğini pekiştirirken, merhum İngiliz müzik efsanesi George Michael’ın 1987 tarihli klasiği olan “Father Figure”ın interpolasyonunu içeren ve master kayıt anlaşmazlığına gönderme yaparak "Bu imparatorluk bana ait" gibi ifadelerle endüstriye meydan okuduğu görülüyor. Bu durum, sektördeki en büyük isimlerin dahi bağımsızlık ve hak mücadelesi verdiğini ortaya koyuyor.
Sahne Arkası Kahramanları Onurlandırıldı
Törende ayrıca hükümet çalışma grubunun itici güçlerinden Sir Chris Bryant MP (Milletvekili), klasik müzik ajansı kurucusu Catherine Manners ve MOBO Group CEO'su Kanya King gibi isimler de ödüllendirildi. Sir Bryant’ın, “Her şarkı yazarı bir mucize işçisidir ve mucize işçilerine doğru şekilde ödeme yapılmalıdır,” sözü, gecenin ana temasını özetledi.
Ivors Akademi Onur Ödülleri, sadece başarıyı değil, aynı zamanda değişimi ve sektördeki adaleti de kutlayarak, müziğin yaratıcılarının hakları için verilen mücadelenin hız kesmeden devam edeceğini gösterdi.
Kaynak
Bu haberin hazırlanmasında, sektördeki güncel gelişmeleri aktaran Variety'nin ilgili makalesi esas alınmıştır. Daha detaylı bilgi ve orijinal içeriğe ulaşmak için: Variety
