The Man I Love: Rami Malek, Ebon Moss-Bachrach ve Rebecca Hall'lu Müzikal Fantazi Filmi Yolda

Haber Merkezi

30 September 2025, 20:59 tarihinde yayınlandı

Rami Malek, Rebecca Hall ve Ebon Moss-Bachrach’ın Başrolde Olduğu Ira Sachs Filmi: ‘The Man I Love’ Geliyor

Oscar ödüllü oyuncu Rami Malek, bağımsız sinemanın önde gelen isimlerinden Ira Sachs'ın yöneteceği yeni filmi “The Man I Love” ile hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 1980'lerin sonlarında, canlı ancak zorlu bir dönemden geçen New York'ta geçen film, 'bir şehrin baskı altındaki müzikal fantezisi' olarak tanımlanıyor.

Sachs ve Mauricio Zacharias'ın senaryosunu kaleme aldığı bu iddialı projede Malek’e, BAFTA adayı Rebecca Hall ve son dönemde “The Bear” ile dikkatleri üzerine çeken Ebon Moss-Bachrach eşlik ediyor. Kadroda ayrıca Tom Sturridge ve Luther Ford gibi yetenekli isimler de bulunuyor.

Malek'in Zorlu Dönemdeki Sanatçı Portresi

Rami Malek, filmde Jimmy George adında, şehir merkezinde yaşayan bir sanatçıyı canlandıracak. Karakter, 'büyük hastalık ve ölüm arasında, yine de tüm güzellik ve aşkın mümkün olduğu olağanüstü bir anda' yaşamaktadır. Bu tanım, filmin odağının 1980'lerde ABD'yi derinden sarsan AIDS salgını dönemine ve bu dönemdeki hayatta kalma mücadelelerine dikkat çekeceğini gösteriyor. Malek'in, Freddie Mercury rolüyle kazandığı Oscar tecrübesinin ardından, bu müzikal fantezi türündeki zorlu duygusal rolü nasıl ele alacağı şimdiden merak konusu.

“The Man I Love” sadece bir müzikal değil, zor zamanlarda dahi aşkın ve estetiğin gücünü kutlayan, dönemin New York ruhunu yansıtan bir fantezi olarak öne çıkıyor. Ira Sachs'ın bağımsız drama konusundaki ustalığı, projeye derinlik katacağa benziyor.

Güçlü Oyuncu Kadrosu ve Öne Çıkan İsimler

Filmin kadrosu, güncel ve eleştirmenlerce beğenilmiş yapımlardan tanıdığımız yüzleri bir araya getiriyor. İşte projede yer alan kilit isimler ve son dönemdeki önemli çalışmaları:

Başrol Oyuncular ve Önemli Projeleri

  • Rami Malek: “Bohemian Rhapsody” (Oscar ödüllü), “Mr. Robot”, “No Time to Die”. Yakında “Nuremberg” filminde Russell Crowe ile rol alacak.
  • Ebon Moss-Bachrach: “The Bear” (Richie rolüyle büyük çıkış), “The Fantastic Four: First Steps”.
  • Rebecca Hall: Eleştirmenlerden tam not alan “Christine”, “Godzilla vs. Kong”. Ayrıca “Passing” filmini yönetti ve Sachs'ın “Peter Hujar’s Day” filminde rol aldı.
  • Tom Sturridge: “Far From the Madding Crowd”, “The Sandman”.
  • Luther Ford: “The Crown” dizisinde Prens Harry rolüyle tanınıyor.

Ira Sachs’ın Müzikal Fantaziye Geçişi

Yönetmen Ira Sachs, “Love is Strange,” “Little Men” ve tartışmalı “Passages” gibi filmleriyle tanınan, genellikle karakter odaklı, duygusal derinliği yüksek bağımsız dramaların usta ismi. Sachs’ın bu kez ‘müzikal fantezi’ gibi, dramatik içeriği yüksek ama stilize bir türü seçmesi, sinema çevrelerinde heyecanla karşılandı.

Bağımsız dramaların bu zorlu dönemde üretilmesi, küresel sinema endüstrisinin karşılaştığı zorlukları da gözler önüne seriyor. Önde gelen oyuncu ve yapımcı Yao Chen'in Pingyao Sinema Festivali'nde (PYIFF) belirttiği gibi, sadece Çin pazarının değil, küresel olarak tüm pazarın zorluklarla karşı karşıya olduğu ve sanat filmlerinin yaşam alanının daraldığı görülüyor. Bu tür karakter odaklı, yüksek duygusal içeriğe sahip projelerin izleyiciye ulaşma mücadelesi, ticari kaygıların ön planda olduğu pazarda daha da zorlaşıyor. Küresel sinemadaki bu kolektif çıkmaz ve sanat filmlerinin geleceği hakkındaki detaylı değerlendirmelere Yao Chen'in Pingyao Sinema Festivali'ndeki sanat filmleri ve küresel sinema üzerine yaptığı açıklamalardan ulaşabilirsiniz. Bu zorluklar, aynı zamanda modern ekonomik sistemlerin insanlardan zaman çalan 'zaman hırsızları' temasını işleyen ve Martin Freeman'ın rol aldığı Momo filmi gibi, ticari potansiyeli olan büyük uyarlamaların bile eleştirel derinlikten yoksun kalma riskini ortaya koyuyor. Martin Freeman’ın başrolde olduğu Momo filmi ve zaman hırsızları eleştirisi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Öte yandan, küresel zorluklara rağmen bağımsız tür sinemasında öne çıkan ve uluslararası alanda satış başarısı yakalayan projeler de dikkat çekiyor. Örneğin, Happy Death Day serisinden tanıdığımız Jessica Rothe'un başrolünde yer aldığı, bilim kurgu ve korku ögelerini harmanlayan yeni filmi Affection, hafızasını sürekli sıfırlayan ve döngüsel bir kabusun içinde sıkışıp kalan Ellie Carter karakterine odaklanıyor. Yönetmen BT Meza’nın ilk uzun metraj denemesi olan ve Blue Finch Films’in uluslararası satış haklarını aldığı bu özgün yapım, bağımsız sinema pazarının ne kadar çeşitli ve dinamik olabileceğinin bir kanıtı olarak öne çıkıyor. Jessica Rothe'un yeni bilim kurgu-korku filmi Affection detayları hakkında daha fazlasını öğrenmek için Nexus Haber'i ziyaret edebilirsiniz.

Sachs, genellikle insan ilişkilerinin karmaşıklığını, yaşlanmayı ve kentsel yaşamın getirdiği zorlukları gerçekçi bir dille ele alır. Bu kadar ağır bir arka planı (80'ler New York ve salgın) müzikal bir çerçevede sunma kararı, alışılmışın dışında bir yaklaşım sergileyeceğinin sinyallerini veriyor. Projenin, dönemin ruhunu nostaljik bir müzikle mi yoksa eleştirel bir tınıyla mı yansıtacağı, filmin en çok tartışılacak yönlerinden biri olacak.

Yapım ve Çekim Takvimi

Filmin temel çekimleri (Principal Photography), bu yılın Eylül ayı sonlarında New York'ta başlayacak. Yapımcılığını Big Creek Projects (Scott McGehee, David Siegel ve Mike Spreter) ve Myriam Schroeter üstleniyor. Ayrıca Sachs’ın “Passages” filminde de görev alan Saïd Ben Saïd yapımcılar arasında yer alıyor.

Bu güçlü kadro ve vizyoner yönetmenle, “The Man I Love” projesinin bağımsız sinemada 2025 yılının en çok beklenen yapımlarından biri olması bekleniyor.

Kaynak: Variety