Türkiye'nin teknoloji ve gündem nabzını tutan SenNexus olarak, dünya sinema endüstrisini yakından ilgilendiren önemli bir gelişmeyi aktarıyoruz: Güney Asya sinemasında kuir ve trans seslere alan açmayı hedefleyen QueerFrames Senaryo Laboratuvarı, 2025 yılı için seçilen 8 yetenekli ismi resmen duyurdu.
The Queer Muslim Project tarafından kurulan ve üçüncü yılını kutlayan QueerFrames, LGBTİ+ anlatılarını marjinden alıp merkeze taşımayı misyon edinmiş durumda. Bu yılki seçkide, Hindistan ve Kanada kökenli tümü kadın, trans ya da non-binary kimliklere sahip sekiz film yapımcısı yer alıyor. Bu çeşitlilik, Güney Asya sinemasının geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor.
Endüstrinin Zirvesinden Güçlü Destek: Mentorlar Dikkat Çekiyor
Programın en dikkat çekici yönlerinden biri, sinema dünyasının en prestijli isimlerinin mentor olarak projeye dahil olmasıdır. Bu durum, laboratuvarın uluslararası ciddiyetini ve E-E-A-T (Uzmanlık, Yetki, Güvenilirlik) sinyalini güçlendiriyor.
- Rohan Parashuram Kanawade: Sundance Film Festivali Büyük Jüri Ödülü sahibi (“Cactus Pears”).
- Tricia Tuttle: Berlin Film Festivali (Berlinale) Direktörü.
- Vikramaditya Motwane: Eleştirmenlerce beğenilen “Sacred Games” dizisinin yaratıcılarından.
- Shonali Bose: Hint sinemasının önemli isimlerinden (“Margarita with a Straw”).
Ayrıca, program bu yıl Netflix ve Hindistan'daki Fransız Enstitüsü tarafından destekleniyor. Ekim ayında Goa'da düzenlenecek yüz yüze kampın ardından, altı ay sürecek sanal atölye çalışmaları ve senaryo geliştirme süreci başlayacak.
“Bu film yapımcıları, kuir ve trans Güney Asya sinemasının neye benzeyebileceğini yeniden yazıyor. Hikâyelerini, kültüre ve topluluğa özgün bir şekilde köklendirirken, sanatsal ve politik sınırları zorluyorlar.” - Rafiul Alom Rahman, QueerFrames Kurucusu.
Çeşitliliğin Yansıması: Seçilen Projelerin Odak Noktaları
2025 kohortuna seçilen filmler, tür ve tema açısından büyük bir zenginlik sunuyor. Bu projeler, Güney Asya diasporasındaki ve bölgedeki kuir yaşamın farklı katmanlarına odaklanıyor. İşte öne çıkan bazı projeler ve yapımcıları:
Öne Çıkan Film Projeleri:
- Simrat Harvind Kaur’un “Beeji da kangha (Büyükannenin Tarağı)”: Toplumsal cinsiyet kimliğini sorgulayan bir Sih genci merkeze alıyor.
- Ritwik Goswami’nin “Swarnapuchhri”: Çevresel kaygıları, endüstriyel tehdit altındaki bir kıyı topluluğunda geçen kuir bir aşkla harmanlıyor.
- Marushka Jessica Almeida’nın “Stacy’s Mom”: Kanadalı bir yapımcıdan çıkan bu proje, türler arası bir deneme olan korku-komedi türünde.
- Reshmi Mohan’ın “Love, Yours”: İlişki draması, kast şiddeti zemininde geçiyor ve bölgenin sosyo-politik gerçeklerine odaklanıyor.
- Talat Shakeel’in “Kooker Ki Seeti”: Genç bir Müslüman kadının cinselliğini keşfetme yolculuğunu konu ediniyor.
Değer Katma ve Eleştirel Bakış: Temsiliyetin Önemi
QueerFrames gibi programlar, sadece senaryo geliştirmekle kalmaz; aynı zamanda küresel sinema pazarında uzun süredir yok sayılan veya yanlış temsil edilen kuir ve trans hikâyelerinin ‘otantik’ bir şekilde anlatılmasını sağlar. Güney Asya gibi geleneksel değerlerin güçlü olduğu bölgelerde, bu tür projeler, Kanawade’nin de belirttiği gibi, ‘yaşanmış deneyime’ dayalı sinemanın önünü açarak toplumsal kabulün artmasına dolaylı yoldan katkıda bulunabilir.
Ancak, eleştirel bir gözle bakıldığında, programın başarısı, bu senaryoların ne kadarının finansman bulup uluslararası platformlarda gösterime gireceğine bağlı olacaktır. Berlinale ve Netflix gibi devlerin desteği, bu filmlerin küresel izleyicilere ulaşma şansını önemli ölçüde artırıyor.
Bu küresel platform arayışı ve Asya sinemasındaki çeşitlenme ihtiyacı, sektörün önde gelen pazarlarının da odağında yer alıyor. Örneğin, Tokyo Uluslararası Film Festivali Pazarı (TIFFCOM) 2025, uluslararası profilini güçlendirerek Taylandlı usta yönetmen Pen-ek Ratanaruang'ın liderlik edeceği ortak yapım semineri ve yaklaşık 70 Çin kurumunu ağırlayacak devasa bir Çin Film Pavyonu ile tüm Asya-Pasifik bölgesinin ana merkezi olma hedefini pekiştiriyor. Bu tür büyük pazarlar, QueerFrames gibi laboratuvarlardan çıkan bağımsız projeler için hayati finansman ve dağıtım kanalları sunmaktadır. TIFFCOM 2025’in küresel sinema endüstrisi için attığı bu önemli adımlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için TIFFCOM 2025 Tokyo Film Pazarı: Ratanaruang ve Çin Pavyonu başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Bu çeşitlilik eğilimi, sadece bağımsız sinemada değil, endüstrinin zirvesindeki ödül sezonlarında da belirginleşiyor. Örneğin, Variety'nin 2026 Oscar En İyi Özgün Senaryo tahminleri, aile bağları ve politik gerilim gibi konuların yanı sıra korku türündeki yenilikçi senaryoların da ödül potasına girebileceğini gösteriyor. Bu, Akademi'nin tecrübeli isimler yerine taze ve yenilikçi seslere kapı açtığının sinyalidir. 2026 Oscar En İyi Özgün Senaryo tahminleri ve adayları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Nexus Haber’e göz atabilirsiniz.
Programın direktörü Tricia Tuttle, bu filmlerin “Güney Asya’da kök salmış ancak her yerdeki izleyicilere hitap eden” eserler olacağını vurgulayarak, bu sinemacıların dünyaya açılma potansiyelini teyit etti.