Norveç sinemasının son yıllardaki en dikkat çekici başarılarından biri olan 'Sex-Love-Dreams' üçlemesinin arkasındaki yapım şirketi Motlys, yine iddialı bir projeyle gündemde. Canneseries 2023'te zafere ulaşan 'Power Play' ve Avrupa Film Ödüllü 'Ninjababy' gibi işlerin başarılı senaristi Johan Fasting, bu kez yönetmen koltuğuna oturarak ilk uzun metraj filmi 'How to Steal a Bike' (Bir Bisiklet Nasıl Çalınır) için hazırlıklara başladı.
Proje, Oslo'nun zengin sokaklarında hayatta kalmaya çalışan ve bu uğurda bisiklet hırsızlığına başvuran Hedda adında genç bir kadının hikayesini merkezine alıyor. İlk denemesinde feci şekilde başarısız olan Hedda, usta bir hırsız olan Pål tarafından kurtarılır ve onun kanatları altına girerek bu 'mesleğin' inceliklerini öğrenir. Ancak film, basit bir suç hikayesinden çok daha fazlasını vaat ediyor.
Suçluyu Anlamak: Film Bir 'Empati Makinesi' Olabilir mi?
Yönetmen Johan Fasting, projenin çıkış noktasını oldukça çarpıcı bir şekilde açıklıyor. Çevresindeki insanların bisiklet hırsızları hakkında konuşurken genellikle onları 'lanetleyen', 'hapse atılması', hatta 'cehennemde yanması gerektiğini' söyleyen tepkilerle karşılaştığını belirtiyor. Fasting, bu noktada efsanevi sinema eleştirmeni Roger Ebert'in ünlü sözüne atıfta bulunuyor:
Filmlerin birer 'empati makinesi' olduğuna dair tanımını her zaman savundum. Suça yönelen insanların bunu yapmak için, bizim onları hapsetme nedenlerimizden genellikle daha iyi sebepleri olduğunu hepimize hatırlatacak bir filme ihtiyacımız olabilir.
Bu 'empati makinesi' tanımına uyan bir diğer yapım da, Locarno Film Festivali'nde kariyer başarı ödülü alan ve başrolünü Lucy Liu'nun üstlendiği 'Rosemead' filmi. Eric Lin'in yönettiği bu dram, şizofreni teşhisi konan oğluyla tek başına mücadele eden Çin asıllı Amerikalı bir annenin yürek burkan hikayesini anlatarak, özellikle göçmen topluluklarındaki akıl sağlığına yönelik derin tabuları ve bireyin bu zorluklar karşısındaki dayanıklılığını sorgulatıyor. Irene Chao karakterine hayat veren Lucy Liu, acı ve çaresizlik içindeki bir anneyi canlandırarak izleyiciyi bu trajik durumla empati kurmaya davet ediyor. Film hakkında daha fazla detay için Nexus Haber'deki Lucy Liu Rosemead filmi haberimizi ziyaret edebilirsiniz.
Fasting'in bu yaklaşımı, filmin sadece bir hırsızın maceralarını değil, aynı zamanda toplumun dışladığı bir bireyin hayatta kalma mücadelesini ve ait olma arayışını anlatacağını gösteriyor. Yapımcı Yngve Sæther de filmin, izleyiciyi bir bisiklet hırsızının zihnine sokacağını, şiirsel ve duygusal bir dille bu 'dışlanmış' karakteri sevdirme potansiyeli taşıdığını vurguluyor.
Eleştirel Bakış: Suçu Romantikleştirme Riski Var mı?
Her ne kadar projenin amacı 'empati kurmak' olarak belirlense de, suç eylemini gerçekleştiren bir karakteri sempatik gösterme çabasının 'suçu romantikleştirme' veya 'normalleştirme' gibi bir algı yaratma riski taşıdığı da bir gerçek. Özellikle mülkiyet hakkına yönelik bu tür bir eylemin sinemada nasıl işleneceği, filmin ahlaki pusulasının nerede duracağı şimdiden merak konusu. Yönetmenin, karakterin motivasyonlarını derinlemesine işlerken eylemlerinin sonuçlarından kaçınmaması, filmin başarısı için kritik bir denge unsuru olacak.
Fasting'in bu cüretkar yaklaşımı, Avrupa sinemasında son dönemde gözlemlenen, toplumsal adalet ve ahlaki gri alanları sorgulayan bir akımın parçası olarak da görülebilir. Benzer bir temayı, ancak bu kez madalyonun diğer yüzünden ele alan Fransız yönetmen Dominik Moll'un yeni filmi Case 137, polis şiddeti ve adalet mekanizmasının içindeki bir memurun vicdani hesaplaşmasına odaklanıyor. Bu tür filmler, izleyiciyi alışıldık kahraman-kötü adam ikileminin dışına çıkararak, sistemin kendisini ve bireylerin ahlaki sorumluluklarını sorgulamaya davet ediyor.
Motlys'in Başarı Formülü: Yeteneğe Uzun Vadeli Yatırım
Johan Fasting gibi kanıtlanmış bir senariste ilk yönetmenlik denemesi için şans verilmesi, yapım şirketi Motlys'in stratejisinin bir parçası. Yapımcı Yngve Sæther, Dag Johan Haugerud ile 'Sex-Love-Dreams' üçlemesinde yakaladıkları büyük başarının tesadüf olmadığını belirtiyor. Üçlemeyle Berlin'de Altın Ayı da dahil olmak üzere Venedik ve Berlin gibi 'A' sınıfı festivallerden ödüllerle dönen şirket, yeteneklerle uzun süreli çalışmanın meyvelerini topluyor.
Sæther, mevcut sinema pazarının zorluklarına da değiniyor: “Streaming balonu patladı, birçok TV profesyoneli uzun metraj filmlere geri dönüyor ve kamu fonları için rekabet çok sıkı.” Bu zorlu ortamda Motlys'in ayakta kalma stratejisi ise muhafazakarlaşmak yerine risk almak ve auteur sinemasının sınırlarını zorlamak. Sæther'e göre, 'sadece hayatta kalmak için film yapmak' yerine, yeteneklerin en doğru projeyi bulmasına yardımcı olmak ve küresel pazarda öne çıkacak özgün işlere imza atmak en önemli öncelikleri.
'How to Steal a Bike' Proje Künyesi
- Film Adı: How to Steal a Bike
- Tür: Komedi, Dram
- Yönetmen ve Senarist: Johan Fasting
- Yapımcı: Yngve Sæther (Motlys)
- Tahmini Bütçe: 2.5 Milyon Dolar
- Sinematik Referanslar: Vittorio De Sica'nın 'Bisiklet Hırsızları', Tsai Ming-Liang filmleri
- Mevcut Destekçiler: Norveç Film Enstitüsü, Norsk Filmdistribusjon (yerel distribütör)
Henüz geliştirme aşamasının başında olan proje, 20 Ağustos'ta Haugesund'daki Nordic Co-Production Market'ta potansiyel ortak yapımcı ve yatırımcılara sunulacak. Norveç sinemasının yeteneklere verdiği değer ve Motlys'in risk almaktan çekinmeyen vizyonu, 'How to Steal a Bike' filmini şimdiden takip edilmesi gereken projeler arasına sokuyor.
Bu haberin oluşturulmasında Variety'de yayınlanan özel haberden yararlanılmıştır.