Ünlü yönetmen Paul Thomas Anderson (PTA), 'Licorice Pizza' gibi detay odaklı filmlerin ardından, son eseri 'One Battle After Another' ile çıtayı bambaşka bir seviyeye taşıyor. Chase Infiniti'nin kariyerinin ilk uzun metraj deneyimi olarak Willa Ferguson karakterine hayat verdiği ve Leonardo DiCaprio ile Sean Penn'in başrollerini paylaştığı bu yeni yapım, eski devrimcilerin 16 yıl sonra yeniden ortaya çıkan bir düşmana karşı Willa'yı kurtarmak için bir araya gelmesini konu alıyor. Film, San Diego'nun doğusundaki çölden Meksika sınırına ve Kuzey Kaliforniya'nın kızılçam ormanlarına kadar uzanan, Amerika'nın az bilinen coğrafyasını bir tuval gibi kullanıyor. OBAA, sadece sinema salonlarını değil, sosyal medyadan siyaset tartışma programlarına kadar her yerde kendine yer bulan, kültürel sohbeti tamamen domine etme potansiyeline sahip nadir bir siyasi gerilim filmi olarak öne çıkıyor. Filmin yapım tasarımcısı Florencia Martin, bu muazzam coğrafi kapsamı nasıl yönettiklerini Variety'ye verdiği bir röportajda detaylandırdı.

Filmin prodüksiyon büyüklüğü ve teknik başarısı, Variety'nin 2026 Oscar tahminlerine de yansıdı. Şu anki erken tahminlere göre, 'One Battle After Another', 10 tahmini adaylıkla sezonun en güçlü filmlerinden biri olarak öne çıkarken, kariyerinde henüz yönetmenlik Oscar'ı bulunmayan Paul Thomas Anderson da En İyi Yönetmen kategorisinde 'Tahmini Kazanan' olarak gösteriliyor. Paul Thomas Anderson'ın Oscar tahmini şansı hakkında daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Filmin prodüksiyonun büyüklüğü ve teknik başarısının yanı sıra, nadiren görülen bir şekilde hem eleştirmenlerden tam not alıp hem de sağlam bir gişe performansı sergilemesi, yapımın kültürel etkisini pekiştiriyor.

Martin'e göre, 'One Battle After Another', sadece mekanları yeniden yaratmakla kalmayıp, filmin kendi özgün gerçekliğini de inşa etmeyi gerektiren, büyüklük açısından PTA'nın en iddialı projesi oldu.

Kaliforniya'nın Gözden Uzak Köşelerinde Bir Destan

Thomas Pynchon’ın ‘Vineland’ romanından serbestçe uyarlanan filmin mekan araştırmaları, Covid-19 pandemisinden hemen önce başladı. Martin, filmi bulma yaklaşımlarının, izleyicinin tanımadığı bir Kaliforniya'yı göstermek üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. Ekip, filmin senaryosunda geçen isyancı grubun sığındığı Kuzey Kaliforniya'daki Humboldt bölgesinden başlayarak, Sacramento, Stockton ve Fresno gibi iç kesimlerdeki mahalleleri dolaştı. Filmin bu kadar geniş yankı uyandırmasının temel nedeni, izleyiciyi iki saat kırk bir dakika boyunca otokrasi korkusu, isyan ve pasiflik arasında gidip gelen bir kaygı mağarasının içine hapseden kehanetvari otoriter atmosferi ve ABD'nin mevcut siyasi atmosferiyle olan sarsıcı benzerliği olarak görülüyor.

“Bu benim için adeta bir Kaliforniya dokusu gibiydi; pek bilmediğimiz bir Kaliforniya,” diyor Florencia Martin, eyaletin hem kuzey hem de güney ucundaki farklı atmosferleri tek bir hikayede birleştirmelerinin zorluğuna işaret ederek.

Ana Mekanlar ve Yaratım Süreçleri

Film, Bob (DiCaprio) ve Willa’nın münzevi yaşamından, Sensei’nin mülteci sığınağına ve askeri kampüs benzeri yapılara kadar birçok karmaşık set içeriyor.

Bob ve Willa'nın Kızılçam Sığınağı

Karakteri siyasi geçmişinden uzaklaşmış bir keşişe dönüşen Bob için, ekip kızılçamlarla çevrili küçük bir tek yatak odalı ev buldu. Yapım tasarımcıları, babanın kızına olan düşkünlüğünü ve yıllar içinde biriken yaşam izlerini vurgulamak için detaya önem verdi. Willa'nın (Chase Infiniti) mor kuşak sahibi bir dövüş sanatları öğrencisi olarak karakterize edilen bu role hazırlanmak için Infiniti, yönetmen Anderson ve Leonardo DiCaprio ile birlikte Eureka, Kaliforniya'ya seyahat ederek karakterin zeminini oluşturdu. Infiniti'ye göre Willa, "benmerkezci değil, iddialı bir yapıya sahip" ve daha iyi bir geleceğin olasılığını temsil ediyor. Willa'nın odasına, Paul Thomas Anderson’ın çocuklarının sanat eserleri ve oyuncu Chase Infiniti'nin bebeklik fotoğrafları eklendi. Ayrıca, Willa'nın karate kupaları ve Sensei'yi bulmasına yardımcı olacak ipucu niteliğindeki takvimler de titizlikle yerleştirildi.

Sensei’nin 'Yeraltı Demiryolu' Dairesi (El Paso)

Filmin büyük bir kısmı Kaliforniya'da çekilmiş olsa da, Benicio del Toro'nun canlandırdığı Sensei'nin mültecilere ev sahipliği yaptığı labirent benzeri apartman sahnesi için El Paso, Teksas'ın tarihi Latin mimarisi kullanıldı. Martin, bir yerel mekan araştırmacısı ile Genesis Perfumeria'yı keşfettiklerini, bu parfüm dükkanının üzerindeki boş ikinci katın Sensei'nin apartmanı olarak inşa edildiğini belirtiyor.

Bu set, Martin'in kariyerinde en sevdiği setlerden biri olmuş. Her bir mülteci ailesinin arka planını yansıtan objelerle zenginleştirilerek, set dekoratörü Anthony Carlino ile birlikte, derinlemesine hikayeler yaratıldı. Bu detay seviyesi, izleyiciye sunulan görsel zenginliği ve duygusal derinliği artıran önemli bir değer katıyor.

Filmin oyuncu kadrosunda yer alan Regina Hall ve Teyana Taylor da yapımın hikayesine büyük bir derinlik katıyor. Chase Infiniti, özellikle Regina Hall’ün canlandırdığı Deandra karakterini, “filmdeki gücün gerçekten en merkezi kuvveti” olarak tanımlarken, Teyana Taylor’ın Perfidia karakterini ise yazılı metindeki halinden ‘çok daha renkli’ hale getirdiğini belirtiyor. Stüdyo, potansiyel oyların bölünmesini önlemek amacıyla, filmin çıkış yapan yıldızı Chase Infiniti'yi Başrol Kadın Oyuncu kategorisinde konumlandırırken, Regina Hall ve Teyana Taylor'ı Yardımcı Kadın Oyuncu rollerinde yarıştırmayı hedefliyor. Bu üç güçlü kadın karakterin performansları, filmi sadece bir aksiyon destanı değil, aynı zamanda derinlikli bir karakter çalışması haline getiriyor.

The Sisters of the Brave Beaver Manastırı

Filmdeki 'Sisters of the Brave Beaver' (Cesur Kunduz Rahibeleri) topluluğu için, Kaliforniya'nın Merced şehrinde bulunan ve dini olmayan 'ot rahibeleri' olarak bilinen Sisters of the Valley (Vadi Rahibeleri) grubundan ilham alındı. Bu topluluk, sığınak olarak kurulan bir yapının zamanla ticarileşmesini temsil ediyor.

Manastır sahneleri, Lompoc'ta bulunan, restore edilmiş bir kamu parkı olan La Purisima Mission'da çekildi. Martin, restore edilmemiş ve harap görünümlü bir misyon bulmanın en zorlu görevlerden biri olduğunu, çünkü Kaliforniya'daki misyonların çoğunun mükemmel şekilde restore edildiğini aktarıyor. La Purisima, grubun izole tepelerde bulup devraldığı inandırıcı bir mekan olarak seçildi.

Tartışmalı Gerçekçilik: Sınır Kampları ve Epik Takip

Filmin en hassas ve çarpıcı sahnelerinden biri, çocukların ve ailelerin tutulduğu sınır gözaltı kamplarıdır. Martin, bu sahneleri tasarlarken çağdaş ve tarihi sınır kampı fotoğraflarına başvurduğunu ve bir askeri danışmanla çalıştıklarını belirtiyor. Amaç, kendi yorumlarını katmak yerine, bu merkezlerin gerçekte nasıl işlediğini saygılı bir şekilde yansıtmaktı.

Prodüksiyon ekibi, kamp sahnelerini gerçek sınır duvarının hemen yanında (Otay Mesa) kurdu. Martin, bu hassas konuyu ele alırken, sınır devriyesinin ve göçmenlerin çekimler sırasında bile yakından geçtiğini ve ayrılan aileleri görmenin yürek parçalayıcı olduğunu vurguluyor. Bu yaklaşım, haber metnine eleştirel bir boyut katıyor; zira sanatsal anlatımın gerçeğin ağırlığıyla ne kadar yakından temas edebileceği sorusunu gündeme getiriyor.

Otomobil Kovalamacasının 'Tepeler Nehri'

Filmin en heyecan verici anlarından biri olan araba kovalamaca sahnesi, Borrego Springs ve Anza-Borrego çölünün engebeli tepelerinde çekildi. Martin, Arizona sınırına yakın bir keşif gezisinden dönerken, ekiplerinin 'Tepeler Nehri' adını verdiği bu yolu tesadüfen bulduklarını anlatıyor. Bu yolun mimarisi ve inişli çıkışlı yapısı, kovalamaca sekansının son noktası olan meşhur 'Texas Dip' (Teksas Çukuru) ile tamamlandı.

Paul Thomas Anderson’ın görsel vizyonunu gerçekleştiren Florencia Martin, bu filmin kariyerindeki en kapsamlı ve evden uzakta geçen keşif gezisi olduğunu belirtiyor. Martin, Kaliforniya'da film çekimlerinin devam etmesini ve sektördeki yetenekli ekibiyle çalışmayı sürdürmeyi umduğunu dile getiriyor.

Bu kadar büyük bir kültürel etki yaratmasının temelinde, Paul Thomas Anderson'ın politik filmlerdeki 'ajit-prop' tuzağından kaçınması yatıyor. Film, yer altındaki devrimci gerilla grubunu parlak kahramanlar olarak değil, naiflikleri ve bencillikleri olan 'gri tonlarda' resmederek, siyasi yelpazenin her iki ucundaki izleyicilere ulaşma potansiyelini artırıyor. OBAA'nın kültürel sohbette nasıl bir zirveye oturduğuna dair detaylı analizi Paul Thomas Anderson'ın kültürel etkisi başlıklı yazımızda inceleyebilirsiniz.

Kaynak: Bu haber metni, 'One Battle After Another' filminin prodüksiyon tasarım süreci ve mekan seçimleri hakkında Florencia Martin ile yapılan röportaj temel alınarak hazırlanmıştır. Orijinal kaynağa ulaşmak için: Variety: One Battle After Another Çekim Mekanları Analizi