Medya ve eğlence sektörünün köklü şirketlerinden Paramount Global, yeni sahiplenicisi Skydance Media çatısı altında radikal bir karara imza attı. Şirket, çalışanlarına 5 Ocak 2026 tarihinden itibaren haftanın beş günü ofisten çalışma zorunluluğu getireceğini duyurdu. Bu hamle, şirketin 2 milyar dolarlık devasa maliyet kısıtlamaları ve yeniden yapılanma sürecinin bir parçası olarak görülüyor.
Yeni Dönemin Şartları ve Çalışanlara Sunulan Seçenekler
Variety tarafından incelenen ve şirket içi bir notla doğrulanan bilgiye göre, tüm Paramount çalışanlarının belirtilen tarihten itibaren ofiste olması bekleniyor. Bu geçiş sürecine uyum sağlamak istemeyen çalışanlara ise 15 Eylül'den itibaren bir 'işten ayrılma paketi' (buyout) sunulacağı bildirildi. Bu, özellikle pandemi sonrası dönemde uzaktan çalışmaya alışmış birçok çalışan için önemli bir dönüm noktası anlamına geliyor.
"İşbirliğinin kültürümüzü inşa etmek, güçlendirmek ve işimizin başarısını sağlamak için kesinlikle hayati olduğuna inanıyorum. İnsanlarımız kazanmanın anahtarıdır ve bir arada olmak, yenilik yapmamıza, sorunları çözmemize, fikirleri paylaşmamıza, yaratmamıza, birbirimize meydan okumamıza ve bu şirketi harika kılacak ilişkiler kurmamıza yardımcı olur." - David Ellison, Skydance CEO'su ve Paramount'un Yeni Lideri.
David Ellison: "Zoom'da Asla Olamazdı"
Şirketin yeni CEO'su David Ellison, kararın ardındaki gerekçeyi açıklarken, "Hayatımın en şekillendirici anlarından bazıları, bir duvardaki sinek gibi dinlediğim ve öğrendiğim odalarda gerçekleşti. Bunun Zoom'da asla olduğunu görmedim. Şahsen bir arada olmak sadece görünmekle ilgili değil, işe aktif olarak dahil olmak, birbirini ve ekibin çabalarını desteklemek ve ortak ivmemize katkıda bulunmaktır" ifadelerini kullandı. Ellison'ın bu açıklamaları, özellikle teknoloji ve yaratıcı sektörlerde devam eden 'ofis mi, uzaktan mı' tartışmalarına yeni bir boyut katıyor.
2 Milyar Dolarlık Kesinti ve Sektörel Baskılar
Bu ofise dönüş kararı, şirketin eski kontrol sahibi Redstone ailesinden Skydance liderliğindeki yeni bir üst yönetime geçmesinin ardından alındı. Yeni yönetim, reklam gelirlerindeki düşüş ve geleneksel kablo ağlarının dağıtım işindeki baskılardan muzdarip olan konglomeradan 2 milyar dolar tasarruf etme planını dile getirmişti. Bu durum, ofise dönüş kararının aynı zamanda bir 'iş gücü optimizasyonu' ya da 'gizli işten çıkarma' aracı olarak da kullanılabileceği yönünde spekülasyonlara yol açıyor.
Medya sektöründeki bu köklü değişim ve maliyet optimizasyonu arayışları sadece Paramount Global ile sınırlı değil. Avrupa medya pazarında da benzer dinamiklerle hareket eden güçlü gruplar bulunuyor. Örneğin, İtalya'nın köklü Berlusconi ailesinin kontrolündeki dev medya grubu MediaForEurope (MFE), Almanya'nın önde gelen yayıncılarından ProSiebenSat.1'deki hissesini önemli ölçüde artırarak çoğunluk hissedarı konumuna geldi. Bu stratejik hamle, MFE'nin reklam destekli bir Avrupa medya ağı kurma hedefine yönelik iddialı bir adım olarak değerlendirilirken, sektördeki konsolidasyon eğiliminin ve dijital dönüşümün ne denli büyük çaplı olduğunu gözler önüne seriyor. ProSiebenSat.1'in yaklaşık 1.8 milyar Euro'luk (2.1 milyar dolar) değerlemeyle sonuçlanan bu satın alması da, Paramount'un hedeflediği 2 milyar dolarlık tasarruf gibi, sektördeki büyük finansal hareketliliğin bir başka göstergesi niteliğinde. Bu ve benzeri gelişmeler, medya şirketlerinin hem maliyetleri kısmak hem de pazardaki konumlarını güçlendirmek adına attığı adımları anlamak için önemli bir bağlam sunuyor. Berlusconi ailesinin Avrupa medya arenasına damga vuran bu hamlesi hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.
Bu dinamik ortamda, dijital yayıncılık platformları da rekabet avantajı sağlamak için stratejik adımlar atıyor. Örneğin, platform gücünü içerik derinliğiyle birleştirmeyi hedefleyen Roku, medya kolunun içerik bölümüne Warner Bros. Discovery ve Hulu gibi sektör devlerinde görev yapmış deneyimli isim Lisa Holme'u atadı. Holme, Roku'nun küresel içerik işlerinin tümünü yönetecek; bu da orijinal programlamadan içerik satın almalarına, ortaklıklardan spor içeriklerine ve markalı içeriklere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu hamle, Roku'nun rekabetçi streaming pazarındaki konumunu güçlendirme ve içerik stratejilerini yeniden şekillendirme arayışının önemli bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Roku'nun yeni içerik başkanı Lisa Holme ve yayın akışı stratejisi hakkında daha fazla bilgi edinin.
Öte yandan, global eğlence haberciliğinin köklü markalarından Variety de küresel ayak izini genişletiyor. Hindistan'ın hızla büyüyen film endüstrisini küresel ağına entegre etme hedefiyle, Kasım ayında Sarita Tanwar ve Gautam Thakker liderliğindeki Thursday Tales Publishing Pvt. Ltd. ile stratejik ortaklık yaparak Variety India'yı yayın hayatına sokmaya hazırlanıyor. Bu hamle, Hindistan pazarının dünya sinema ve medya sektöründeki artan ağırlığını bir kez daha vurgularken, Variety'nin 84 ülkedeki küresel kapsama alanına yeni bir boyut katıyor. Variety India lansmanı ve küresel eğlence sektöründeki Hindistan pazarının önemi hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.
SenNexus'tan Değerlendirme: Kararın Perde Arkası ve Muhtemel Sonuçları
Paramount'un bu radikal adımı, medya sektöründeki derin dönüşümü ve geleneksel şirket kültürünün geleceğini sorgulatıyor. Bir yandan CEO Ellison'ın vurguladığı gibi, yaratıcı ve işbirliğine dayalı bir ortam için fiziksel etkileşim kritik olabilirken, diğer yandan bu denli katı bir ofis zorunluluğu yetenek savaşında şirketi dezavantajlı duruma düşürebilir. Özellikle pandemi sonrası esnek çalışma modellerine alışan çalışanların bu karara nasıl tepki vereceği ve şirket içindeki motivasyon seviyeleri merak konusu. 2 milyar dolarlık maliyet kesintisi hedefiyle birlikte düşünüldüğünde, bu politikanın, şirketin insan kaynakları stratejisinin önemli bir parçası olduğu ve uzun vadede daha 'yalın' bir yapıya ulaşmayı hedeflediği yorumları da güçleniyor. Peki, bu zorunlu dönüş, Paramount'a beklenen inovasyonu getirecek mi, yoksa yetenek kaybına mı yol açacak? Zaman gösterecek.
Ancak bazı çalışanlar yeni düzenlemelerden muaf tutulabilir. Edinilen bilgilere göre, ofis dışı mekanlardan yayınları denetleyen prodüksiyon görevlileri gibi bazı rollerde çalışanların her gün genel merkezde bulunmaları gerekmeyebilir.
Kaynak: Variety
