Paramount+'ta yayınlanan ve rock müziğin ikonik ismi Ozzy Osbourne’un son dönemlerini mercek altına alan “Ozzy: No Escape From Now” belgeseli, beklenmedik bir sona evrildi. Aslında yönetmen Tania Alexander ve ekibi, efsanevi sanatçının 2019'daki hayat değiştiren düşüşünün ardından yaşadığı zorlukları, mental sağlık mücadelelerini ve ailesiyle olan bağını anlatmayı hedefliyordu. Ancak Temmuz ayında Ozzy Osbourne'un vefatı, filmin kurgu aşamasında talihsiz bir dönüm noktası yarattı. Paramount+, bu tür yüksek profilli içeriklerin finansal sürdürülebilirliğini desteklemek amacıyla, yayın akışında reklam stratejilerini sürekli geliştirmektedir. Platform, en değerli reklam envanterini korumak ve programatik yöntemlerle satılmasını engellemek için ‘Sabit Akış Birimleri’ (Streaming Fixed Units) gibi stratejileri devreye sokmuştur. Bu yenilikçi yaklaşım hakkında daha fazla detay öğrenmek için Paramount Plus programatik reklam sabitleme premium gelir modelini inceleyebilirsiniz. Öte yandan, şirket, geleneksel haberciliği yeniden canlandırma hedefiyle, köklü kurumu CBS News'i canlandırmak için yaklaşık 150 milyon dolarlık iddialı bir yatırım başlattı. Bu stratejik hamlenin merkezinde, medyada tartışmalı fikir yazarı olarak bilinen **Bari Weiss** ve onun dijital yayın platformu **The Free Press**'in satın alınması yer alıyor. Weiss, CBS News’in editöryel önceliklerini şekillendirecek ve haber sunum yollarını yenileme potansiyelini inceleyecektir. Bu vizyon ve endişelerle dolu köklü değişimin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz: Paramount CBS News Bari Weiss The Free Press Revitalization. Şirketin iç cephesinde ise ciddi gerilimler yaşanmaktadır; Paramount liderliğinin, sektörde Filistinli film kurumlarıyla çalışmayı boykot etme taahhüdünü kınaması, yaklaşık 30 çalışanın anonim bir mektupla bu duruşun 'Gazze'deki soykırım' ile aynı hizaya geldiği yönündeki tepkisiyle karşılaştı. Şirket içindeki bu kritik duruma dair detaylara buradan ulaşabilirsiniz: Paramount çalışanları liderliğe İsrail boykotu tepkisi.
Planlanandan Posthumous Bir Hikayeye Dönüşüm
Brit yönetmen Tania Alexander, yapımcı Phil Alexander ile birlikte, Osbourne ailesiyle uzun süreli bir ilişkiye dayanarak bu projeye başlamıştı. Başlangıçtaki amaç, Ozzy'nin sahnelere geri dönüş mücadelesini ve özellikle son stüdyo albümü “Patient Number 9” ile müziğe olan bağlılığını göstermekti. Ancak Ozzy'nin sağlık sorunları nedeniyle iptal edilen veda turları ve ardından gelen Birmingham'daki görkemli final konseri, belgeselin ana omurgasını oluşturdu.
“Sharon (Osbourne) bize hep dürüst olmamızı söyledi. Ne kadar sert olursa olsun, hiçbir şeyi yumuşatmamızı istemedi. Ozzy’nin dürüstlüğünü yansıtmak istiyordu.”
Alexander, Ozzy'nin Parkinson hastalığı ve kronik sırt ağrıları nedeniyle yaşadığı rahatsızlık anlarında bile sette kalma azmini vurguluyor. Sanatçının, çekimler sırasında sohbet etmekten keyif aldığını ve bunun günlük rutinini oluşturan bir parça haline geldiğini belirtiyor.
Vefat Anında Kurgu ve Ailenin Tek Talebi
Filmin, Ozzy’nin Birmingham'daki veda konseri sahnesine çıkıp çıkamayacağı gerilimi etrafında ilerlediğini belirten yönetmen, Ozzy’nin vefat ettiğinde filmin kurgusunun son altı haftalık diliminde olduklarını açıkladı. Ölüm haberinin ardından bir an duraksadığını, ancak 90 dakikalık kısmın yeni bir gözle farklı görünebileceği endişesiyle tekrar izlediğini ve tek bir saniyesini bile değiştirmediğini ifade ediyor.
Eleştirel Bakış: Sanatçıların Saygısı ve Belgeselin Zorluğu
Belgeselde yer alan, Billy Corgan ve James Hetfield gibi büyük rock yıldızlarının Ozzy'ye olan hayranlıklarını ve duygusallıklarını dile getirdikleri sahneler, izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Ancak, belgeselin yapım süreci, bir yandan bir efsanenin mücadelesini kaydederken, diğer yandan onun hayatının son anlarına tanıklık etme yükünü de beraberinde getirdi. Bu durum, yönetmen ve kurgucu için duygusal olarak oldukça zorlayıcı anlar yarattı.
“O ve Sharon'un 'mikrofonu asacağım ve sonra bahçede dolaşacağız' diye konuştukları sahneyi kurgulamak çok zordu. Benim ve kurgucum zaman zaman ağladığımız oldu.”
Şeytanın Avukatı Gözüyle: Bazı eleştirmenler, belgeselin aile tarafından bu denli desteklenmesinin, sürecin her yönünün tamamen şeffaf olup olmadığı sorusunu akla getirebileceğini savunabilir. Ancak yönetmenin beyanları, Sharon Osbourne'un 'darbe vurulmamasını' ve dürüstlüğün ön planda tutulmasını garanti ettiğini gösteriyor. Belgesel, Ozzy'nin son zaferi olan sahneye çıkışını kaydetmeyi başardığı için, bir nevi tamamlanmış bir hikaye sunuyor; bu da onu sadece bir hastalığın değil, aynı zamanda sarsılmaz bir iradenin kaydı haline getiriyor.
Daha fazla detay için orijinal habere başvurabilirsiniz: Variety Orijinal Kaynak