Fransız yapım ve dağıtım şirketi Oble, Le Havre'da düzenlenen Unifrance Rendez-Vous TV pazarında son dönemdeki iddialı dizi projeleriyle uluslararası arenada büyük başarılara imza attı. Özellikle “The Plague”, “Winter Palace” ve “Extra” başlıklı diziler, farklı coğrafyalardan önemli yayıncıların dikkatini çekerek satış anlaşmalarıyla küresel ekranlara taşınmaya hazırlanıyor.

Bu başarı, Fransız yapımlarının uluslararası pazardaki yükselişini bir kez daha gözler önüne sererken, Oble'ın çeşitlilik ve kalite odaklı yapım stratejisinin doğruluğunu kanıtlıyor. Peki bu diziler hangi temaları işliyor ve uluslararası izleyicilerle nasıl buluşacak?

'The Plague': Camus'dan İlhamla Modern Salgın Hikayesi

Albert Camus'nün ikonik romanı “Veba”nın güncel bir uyarlaması olan “The Plague”, 2029 yılında Fransız Rivierası'nda yayılan yeni bir virüs salgınını konu alıyor. Siècle Productions ve Arezzo Films tarafından üretilen bu dizi, katı karantina önlemleri, gelişmiş gözetim sistemleri ve vatandaşlık özgürlüklerini tehdit eden gizemli “D Planı” ile mücadele eden bir grup insanın hikayesini merkeze alıyor.

Hikayenin kalbinde, hükümet tarafından terk edilmiş vebaya yakalanmış kurbanları kurtarmak için çabalayan, aynı zamanda baskıcı önlemlere karşı aktivistlerle birlikte duran Doktor Rieux yer alıyor. Dizi, COVID-19 sonrası dünyada salgınlar, hükümet müdahaleleri ve bireysel özgürlükler arasındaki gerilimi yeniden yorumlayarak derin bir eleştirel bakış sunuyor. Bir yandan Camus'nün felsefi sorgulamalarını günümüze taşırken, diğer yandan otoriterleşme eğilimlerinin potansiyel tehlikelerini de gözler önüne seriyor.

'Winter Palace': Alpler'de Lüks Otelciliğin Zorlu Doğuşu

1899 İsviçre'sinde geçen “Winter Palace” dizisi, genç otelci André Morel'in cesur vizyonunu hayata geçirme çabasını anlatıyor. Oble ve Point Prod'un Netflix ve RTS için ortak yapımı olan dizi, İsviçre Alpleri'nde kış sezonu boyunca açık kalacak ilk beş yıldızlı oteli inşa etmeye çalışan Morel'in hikayesini işliyor. Zengin bir aristokratla ortaklığına rağmen, düşmanca iklim koşulları, talepkar müşteriler ve işbirliği yapmayan personel gibi riskli zorluklarla karşı karşıya kalması izleyiciye aktarılıyor.

Dizi, sadece lüks otelciliğin başlangıcını değil, aynı zamanda 19. yüzyıl sonu Avrupa'sının sosyal dinamiklerini, sınıf farklılıklarını ve girişimciliğin önündeki engelleri de gözler önüne seriyor. André Morel'in idealist duruşu ve pragmatik gerçekler arasındaki çatışma, “Winter Palace”ı sadece bir dönem draması olmaktan çıkarıp, insan azmi ve hayal gücünün bir incelemesine dönüştürüyor.

'Extra': Engellilik ve Mahremiyet Üzerine Sıra Dışı Bir Komedi

Les Films du Cygne yapımı “Extra” ise, “atipik bir aile komedisi” olarak tanımlanıyor ve engelli bireylerin arzu, mahremiyet ve zevk kavramlarını cesurca ele alıyor. Dizi, kısıtlı bir hayat süren, saygın bir eş, anne ve kapsayıcı bir koro grubunun direktörü olan Catherine Blondin'in, farkında olmadan engelli insanlara cinsel yardım savunucusu haline gelmesini konu ediniyor.

“Extra”, toplumsal tabuları yıkarak, engelli bireylerin cinsel yaşamlarına dair önyargıları sorgulamayı hedefliyor. Bu sıra dışı komedi, mizah yoluyla hassas bir konuyu ele alarak, toplumun farklı kesimlerinin birbirini anlaması ve kabul etmesi için önemli bir diyalog zemini yaratıyor. Dizi, engelli bireylerin yaşam kalitesinin sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve cinsel ihtiyaçlarının da karşılanmasıyla arttığına dair önemli bir mesaj veriyor.

Fransız İçeriğinin Küresel Yükselişi ve Önemi

Oble'ın bu üç farklı temadaki dizisiyle elde ettiği uluslararası satış başarıları, Fransız yapımlarının dünya çapında artan popülaritesini ve kültürel çeşitliliğin değerini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle Walter Presents gibi platformlar, İngilizce dışındaki dillerde üretilen kaliteli içerikleri Amerikan izleyicisine ulaştırarak, küresel hikaye anlatımına önemli bir köprü görevi görüyor. Bu durum, yerel kültürlerin ve farklı perspektiflerin uluslararası alanda daha fazla görünürlük kazanmasına olanak tanıyor.

Bu küresel yükseliş sadece Fransız sinemasıyla sınırlı değil; İtalyan sineması da Annamaria Morelli'nin liderliğinde uluslararası arenada önemli başarılara imza atıyor. 2024 başında Fremantle bünyesindeki köklü yapım şirketi The Apartment'ın başına geçen Morelli, kısa sürede Paolo Sorrentino'nun "La Grazia" gibi Venedik ve Cannes Film Festivallerinde büyük beğeni toplayan yapımları dünya sahnesine taşıdı. Morelli'nin vizyonu, hem usta yönetmenlerin üst düzey projelerine devam etmek hem de Carolina Cavalli ve Margherita Ferrari gibi genç yetenekleri sektöre kazandırmak üzerine kurulu. Bu yaklaşım, İtalyan sinemasının geleneksel gücünü korurken, yeni ve özgün seslere kapı arayarak küresel alanda daha fazla tanınmasına olanak tanıyor. Daha fazla bilgi için Annamaria Morelli: The Apartment ve İtalyan Sineması'nın Yeni Dönem Küresel Başarıları makalemize göz atabilirsiniz.

Bu küresel başarı dalgası, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinden yükselen sinema sesleriyle de zenginleşiyor. Son dönemde Doha Film Institute (DFI) CEO'su Fatma Hassan Alremaihi, Venedik Film Festivali'nde Variety'nin 2025 Uluslararası Sinemada Başarı Ödülü'ne layık görüldü. Bu ödül, Alremaihi'nin DFI'yı son 15 yıldır bölgenin sinema endüstrisinin vazgeçilmez bir parçası haline getirme, Arap seslerini yükseltme ve anlatılmamış hikayeleri küresel sahneye taşıma misyonundaki yorulmak bilmez çabalarının bir nişanesi olarak kabul ediliyor. DFI'nın Venedik'te rekor sayıda 12 destekli filmini tanıtması, bu misyonun somut bir göstergesiydi. Bu filmler arasında, Kaouther Ben Hania'nın 'The Voice of Hind Rajab' gibi çarpıcı yapımlar da bulunuyor. Daha fazla bilgi için Doha Film Institute CEO'su Fatma Hassan Alremaihi, Variety Ödülü ile Onurlandırıldı haberimize göz atabilirsiniz.

Ancak bu başarıların sürdürülebilirliği için, sadece nitelikli yapımlar üretmek değil, aynı zamanda uluslararası pazarlama stratejilerini güçlendirmek ve dağıtım ağlarını genişletmek de kritik önem taşıyor. Rekabetin yoğun olduğu global içerik piyasasında, Fransız yapımcıların bu tür etkinliklerde elde ettiği ivmeyi korumaları ve yeni pazarlara açılmaları, kültürel etkileşim açısından da büyük potansiyel barındırıyor.

Unifrance Rendez-Vous gibi etkinlikler, bağımsız yapım şirketlerinin projelerini küresel alıcılarla buluşturması ve uluslararası işbirlikleri kurması için hayati bir platform sunuyor. Oble'ın bu pazardaki performansı, Fransız yaratıcılığının ve hikaye anlatma yeteneğinin dünya çapında takdir gördüğünün açık bir göstergesi.

Kaynak: Variety - Oble'ın Dizileri Uluslararası Piyasada Alıcı Buldu