New York merkezli, sinema dünyasının en saygın mentorluk programlarından biri olan Marcie Bloom Sinema Bursu (Marcie Bloom Fellowship in Film), kuruluşunun 18. yıl dönümünü kutlarken, 2025–2026 dönemi için seçilen beş yeni yeteneği açıkladı. Bu program, dünya çapında ses getiren ve prestijli festivallerde ödüller kazanan yönetmenlerin kariyerlerinin başlangıç noktası olarak biliniyor.
2009'dan bu yana 20'den fazla ülkeden 85'in üzerinde sinemacıyı destekleyen burs, mezunlarının Sundance, Berlin ve Cannes gibi festivallerde ilk uzun metraj filmlerini sunmalarını sağladı. Programın bu denli kritik görülmesinin nedeni, bağımsız sinemacıların endüstrinin dev isimleriyle doğrudan iletişim kurmasını sağlamasıdır.
Kamera d'Or Ödüllerine Giden Yol
Marcie Bloom Bursu'nun başarı sicili oldukça dikkat çekici. Programın en parlak mezunları arasında, Cannes Film Festivali'nde En İyi İlk Film dalında verilen prestijli Camera d’Or ödülünü kazanan isimler bulunuyor.
- Hasan Hadi: “The President’s Cake” filmiyle 2025'te Camera d’Or kazandı ve aynı zamanda Yönetmenlerin On Beş Günü (Directors Fortnight) seyirci ödülünü aldı. Film, Irak'ın 2026 Akademi Ödülleri'ndeki resmi adayı oldu.
- Antoneta Alamat Kusijanovic: “Murina” filmiyle 2021 yılında Camera d’Or ödülünün sahibi oldu.
Bağımsız sinemanın bu uluslararası başarıları, Endonezya'nın başkenti Cakarta'da düzenlenen ve 66 ülkeden 185 filmi ağırlayan Cakarta Dünya Sinema Festivali (JWC) gibi diğer önemli platformlarda da yankı buluyor. JWC 2025, 'İlk Uzun Metraj' kategorisinde ödüllendirilen iddialı eserlere ev sahipliği yaptı: En İyi Film ödülünü Cole Webley'in yönettiği 'Omaha', En İyi Yönetmen ödülünü ise 'Nino' filmiyle Pauline Loquès kazandı. Ayrıca, İzleyici Ödülü Norveçli usta yönetmen Joachim Trier’in 'Sentimental Value' eserine gitti. Cakarta Dünya Sinema Festivali (JWC) 2025 ödülleri ve kazananları hakkında daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, Ellie Foumbi (Stop and Go), Kobi Libii (The American Society of Magical Negroes) ve Charlotte Wells (Aftersun) gibi isimler de bursiyerler arasında yer alıyor. Bağımsız sinemanın bu başarılı isimleri, endüstriyel sınırlamalara meydan okuyan, cesur hikayelere odaklanmaya devam ediyor. Bu bağlamda, son dönemde dikkat çeken bir diğer isim de yönetmen Mercedes Bryce Morgan. Morgan, Hollywood stüdyolarının genellikle kaçındığı erotik gerilim türüne iddialı bir dönüş yaptı. Onun yeni Bleecker Street yapımı Bone Lake, ormanda ölümden kaçan bir çiftin dikkat çekici sahnesiyle açılıyor ve yanlışlıkla aynı Airbnb evini kiralayan iki çiftin tanışmasını ve ortaya çıkan karanlık sırları konu alıyor. Morgan, Bone Lake’in senaryosunun aşırıya kaçmaktan korkmaması nedeniyle projeyi seçtiğini ve sette cinsellik sahnelerinde eşitliği sağlamak adına, "Kadın çıplaklığı varsa, erkek çıplaklığının da olduğundan emin olurum" gibi katı kurallar uyguladığını belirtiyor. Yönetmenlik koltuğuna ilk kez oturan Hollywood yıldızı James McAvoy da California Schemin’ filmiyle bu cesur sinema yolculuğuna katılıyor. Film, Birleşik Krallık müzik endüstrisinin yüzeyselliğini, İskoç hip-hop sanatçılarının Amerikan aksanı taklit ederek kendilerini zirveye taşıma hikayesi üzerinden, gerçek hayattan bir hip-hop dolandırıcılığını ele alıyor. James McAvoy’un bu yönetmenlik debutu ve filmin konusu hakkında daha detaylı bilgilere James McAvoy yönetmenlik debutu California Schemin’ hip-hop dolandırıcılığı başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz. Yönetmenin bu cesur türdeki yaklaşımına dair daha detaylı bilgileri Bone Lake yönetmeni Mercedes Bryce Morgan'ın erotik gerilim türünün geri dönüşüne dair görüşlerini içeren yazımızda bulabilirsiniz.