Kristy Matheson'dan Londra Film Festivali'nin Gündemi: Prömiyer Avı Yerine İzleyiciye Odaklanma ve Yapay Zeka İkilemi

Haber Merkezi

07 October 2025, 17:12 tarihinde yayınlandı

Londra Film Festivali Direktörüyle Röportaj: Yapay Zeka Oyuncular ve Protesto Dengesi

İngiltere'nin en büyük sinema etkinliği olan BFI Londra Film Festivali'nin 69.'su, Rian Johnson'ın merakla beklenen 'Wake Up Dead Man: A Knives Out Mystery' filminin Avrupa prömiyeriyle 8 Ekim'de kapılarını açıyor. Festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da uluslararası festivallerin yıldızlarını ağırlıyor. Ancak festival direktörü Kristy Matheson, bu yılki programlama felsefeleri, güncel sosyal gerilimler ve sinema teknolojisinin en sıcak tartışma konusu olan yapay zeka (AI) destekli oyuncular hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. **Öte yandan, ABD'de Timothée Chalamet'li Josh Safdie filmi 'Marty Supreme'ün New York Film Festivali'ndeki (NYFF) gizli gösterimi büyük ses getirdi ve film ayakta alkışlarla karşılandı. Chalamet, gösterim sonrası yaptığı duygusal konuşmada filmin New York'a bir aşk mektubu olduğunu belirtti.** Josh Safdie'nin yönettiği ve Chalamet’nin masa tenisi efsanesi Marty Mauser’ı canlandırdığı film, eleştirmenler tarafından 'nefes kesici bir sinema şöleni' olarak nitelendirilirken, Chalamet’nin performansının kariyerinin zirvesi olduğu vurgulandı. Daha fazla detaya Marty Supreme ilk yorumları yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Matheson, Variety'ye verdiği demeçte, programın zenginliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, festivalin esas odağının 'dünya prömiyeri avcılığı' olmadığını vurguladı. Festivalin, büyük yaz festivallerinden sonra gelmesinin bir dezavantaj değil, aksine programlama konusunda bir 'özgürlük' hissi yarattığını belirtti.

Dünya Prömiyerleri Tartışması: İzleyici Odaklı Bir Yaklaşım

Piyasada, büyük stüdyo filmlerinin prömiyerlerini kaçırma endişesi varken, Matheson bu bakış açısını eleştiriyor. 230 bin gibi yüksek bir seyirci rakamına sahip olduklarını hatırlatarak, asıl önceliklerinin izleyiciyi memnun etmek olduğunu ifade etti. Önemli isimlerin yer aldığı pek çok film, büyük ihtimalle stüdyoların ödül sezonu hamlelerinin bir parçası olacak. Bu yılın öne çıkanları arasında Cenevre'de ödül alan Jafar Panahi'nin yapımı ve Jim Jarmusch'un Venedik galalı filmi de bulunuyor. Ayrıca, sektörde özgün vizyonuyla tanınan Quentin Dupieux'nün Woody Harrelson ve Kristen Stewart'ı baba-kız rollerinde buluşturan ve lüks bir Paris tatilini merkezine alan absürt komedisi 'Full Phil' gibi iddialı yapımlar da sinema gündeminin üst sıralarında yer alıyor. Quentin Dupieux'nün Woody Harrelson ve Kristen Stewart'lı yeni filmi Full Phil hakkındaki haberimizi sitemiz üzerinden inceleyebilirsiniz. Ancak Matheson, dünya prömiyerlerinin peşinden koşmanın enerji tükettiğini ve izleyicinin bu ayrımı eskisi kadar önemsemediğini savundu.

Festivalden Öne Çıkan Başlıklar:

  • Açılış: Rian Johnson imzalı 'Wake Up Dead Man: A Knives Out Mystery'nin Avrupa Prömiyeri.
  • Kapanış: Julia Jackson'ın başrollerinde Charli XCX'in de yer aldığı '100 Nights of Hero' filmi.
  • Sanatsal Deneyim: Andrew Schneider'ın 4000'den fazla LED ışığı ve 450 ses kanalını kullanan 'NowIsWhenWeAre (the stars)' adlı sürükleyici enstalasyonu.
  • Yerel Yapımlar: İngiliz boks draması 'Giant' dahil sekiz film dünya prömiyerini festivalde yapacak.

Protesto Alanı Olarak Festival: Diyalogun Doğal Ortamı

Güncel küresel olaylar ışığında, festivallerin protesto platformu olma potansiyeli de gündemde. Matheson, Londra Film Festivali'nin büyük bir halk etkinliği olması sebebiyle her zaman güvenlik ve olası protesto anlarına hazırlıklı olduklarını belirtti. Sanatın doğası gereği duyguları ve fikirleri tetiklediğini, bu nedenle diyalog arayışının festival ortamında doğal olduğunu savundu. Hiçbir ifadenin kısıtlanması yönünde bir çaba olmayacağını, aksine sanatın getirdiği tartışmaların normal karşılanması gerektiğini ifade etti. Ancak, bu durumun film gösterimi ve izleyici deneyiminin güvenliğini tehlikeye atmayacak bir dengede yönetileceği algısı hakim.

Eleştirel Bakış: Festivalin protestolara karşı 'kayıtsız kalmama' yaklaşımı, ifade özgürlüğü açısından olumlu olsa da, organizasyonun ticari ortakları ve stüdyo desteği açısından potansiyel gerilimler yaratabilir. Küresel bir etkinlikte siyasi mesajların ne ölçüde tolere edilebileceği, her zaman hassas bir denge gerektirir.

Yapay Zeka Oyuncuları: İki Dünya Arasındaki Tuhaf Boşluk

Teknoloji alanında en çok tartışılan konu, Tilly Norwood gibi yapay zeka tarafından yaratılan oyuncular etrafındaki tartışmaların festival programına yansıyıp yansımayacağıydı. Matheson, festival ekibinin sinopsisleri dahi ChatGPT ile yazmayı teklif edenlere şaşırdığını belirterek, içerik oluşturma süreçlerinde insan emeğine sadık kaldıklarını kesin bir dille ifade etti. Ancak asıl çarpıcı yorum, AI oyuncularını programlarına dahil etme olasılığı hakkındaki soruydu. Direktör, bu konuya temkinli yaklaştığını ancak geleceğin belirsizliğini vurguladı: “Kim bilir! Belki de oluyor ve ben bile bilmiyorum! Sanki iki dünya arasında tuhaf bir alanda gibiyiz. Belki de insanlar fotoğrafçılığın ilk çıktığı zamanlarda böyle hissetmişlerdir.”

Değerlendirme: Matheson'ın yapay zeka karşısındaki 'belki de oluyor ve ben bilmiyorum' tepkisi, sektörün teknoloji karşısındaki hazırlıksızlığını özetliyor. Fotoğrafçılığın başlangıcındaki şüpheler metaforu, dijital sanatın geleneksel sinema üzerindeki devrimci potansiyelini ve etik ikilemlerini açıkça ortaya koyuyor.

Londra Film Festivali, bu yıl da sadece filmleri değil, sinema dünyasının geleceğine dair en kritik soruları da ağırlayacak gibi görünüyor.

Kaynak: Festival direktörünün Variety'ye verdiği röportajdan derlenmiştir. Orijinal içeriğe ulaşmak için Timothée Chalamet ve Marty Supreme'ün NYFF'deki Ayakta Alkışlanan Galası Hakkında Detaylar linkini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, Londra Festivali hakkındaki Variety orijinal içeriğine Londra Film Festivali 2025 Başarısı, Protestolar ve Yapay Zeka Oyuncularıyla Film Programlama linkinden ulaşabilirsiniz.