Sinema dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan Locarno Film Festivali, bu yıl da sinemaseverleri heyecanlandıran bir ödül töreniyle sona erdi. Festivalin en büyük ödülü olan Altın Leopar (Pardo d'Oro), Japon yönetmen Sho Miyake'nin yönettiği “Two Seasons, Two Strangers” adlı yapıma verildi. Yoshiharu Tsuge'nin bir mangasından uyarlanan ve deniz kenarında tanışan iki insanın dokunaklı hikayesini anlatan film, eleştirmenlerden de tam not alarak gecenin yıldızı oldu.
Ancak Locarno'da ödüller sadece tek bir filme odaklanmadı. Jüri, Rithy Panh başkanlığında yaptığı değerlendirmede, toplumsal meselelere parmak basan ve sinematik dilleriyle fark yaratan yapımları onurlandırdı. Bu durum, festival ödüllerinin sadece sanatsal başarıyı değil, aynı zamanda günümüz dünyasının sancılarını yansıtan cesur sesleri de ödüllendirdiğini gösteriyor.
Gecenin Diğer Yıldızları: Toplumsal Cinsiyet, Göç ve Kimlik Arayışı
Jüri Özel Ödülü, Elsa Kremser ve Levin Peter'in yönettiği “White Snail” filmine gitti. Çin'de kariyer yapma hayali kuran Belaruslu bir modelin hikayesini anlatan film, aynı zamanda başrol oyuncuları Marya Imbro ve Mikhail Senkov'a En İyi Performans ödülünü de getirdi. Bu ödül, dışlanmış iki insanın aşk hikayesine dönüşen filmin duygusal derinliğinin altını çizdi.
En İyi Performans kategorisindeki diğer ödül ise Hana Jušić'in yönettiği “God Will Not Help” filmindeki rolleriyle Manuela Martelli ve Ana Marija Veselčić'e verildi. Yönetmen Jušić, filmiyle ilgili yaptığı açıklamada, ataerkil düzenin nostaljik fantezileriyle yeniden diriltilmeye çalışılan 'geleneksel değerlere' bir yorum getirmek istediğini belirtti.
Yönetmen Hana Jušić, amacını şu sözlerle özetliyor: “Bu filmle, kadın bedenlerini ve arzularını yeniden evcilleştirme girişimlerine karşı, tarihsel bir kadın isyanı sembolü olan 'cadı' figürünü geri kazanmayı hedefledim.”
Bu açıklama, filmin sadece bir drama olmadığını, aynı zamanda günümüzdeki toplumsal cinsiyet tartışmalarına güçlü bir feminist eleştiri getirdiğini de ortaya koyuyor. En İyi Yönetmen ödülünü ise “Tales of the Wounded Land” ile Abbas Fahdel kazandı.
Festivalin En Tatlı Hikayesi: Gerçek Büyükanneler Başrolde
Gelecek vadeden yönetmenlerin yarıştığı bölümde ise İtalyan yönetmen Margherita Spampinato'nun “Sweetheart” filmi, hem Jüri Özel Ödülü'nü hem de duayen oyuncu Aurora Quattrocchi'ye En İyi Performans ödülünü kazandırdı. Filmin en ilginç detayı ise Quattrocchi dışındaki tüm oyuncuların Sicilya'da yapılan seçmelerle bulunan gerçek büyükanneler olması. Yönetmen Spampinato, “Gerçek 'nonna'lar arıyorduk. Sette olmaları gerekmese bile her zaman oradaydılar ve bana sürekli 'gioia mia' (sevincim) diye seslenerek cesaret verdiler. Bu süreç gerçekten büyülüydü,” diyerek bu eşsiz deneyimi anlattı.
Locarno Film Festivali 2025: Ana Kategori Kazananları
Festivalin ana yarışmasında ödül alan filmler ve yönetmenler, sinemanın evrensel dilini ve çeşitliliğini gözler önüne serdi. İşte Uluslararası Yarışma'nın öne çıkan kazananları:
Ödül | Kazanan Film / Yönetmen | Ülke |
---|---|---|
Altın Leopar (Büyük Ödül) | “Two Seasons, Two Strangers” - Sho Miyake | Japonya |
Jüri Özel Ödülü | “White Snail” - Elsa Kremser, Levin Peter | Avusturya, Almanya |
En İyi Yönetmen | Abbas Fahdel - “Tales of the Wounded Land” | Lübnan |
En İyi Performans | Marya Imbro ve Mikhail Senkov - “White Snail” | - |
En İyi Performans | Manuela Martelli ve Ana Marija Veselčić - “God Will Not Help” | - |
Özel Mansiyon | “Dry Leaf” - Alexandre Koberidze | Almanya, Gürcistan |
Sonuç: Sadece Bir Ödül Töreni Değil, Bir Duruş
Locarno'daki ödül dağılımı, günümüz bağımsız sinemasının hassasiyetlerini yansıtan bir tablo çiziyor. Jüri, büyük bütçeli yapımlar yerine, insan hikayelerine odaklanan, kimlik, aidiyet, toplumsal baskı gibi evrensel temaları cesurca işleyen filmleri ön plana çıkardı. Bu durum, film festivallerinin popüler kültürün gölgesinde kalmaya direnen ve sinemanın sanatsal gücünü savunan önemli kaleler olmaya devam ettiğini bir kez daha kanıtlıyor.
Ancak Locarno'nun bu yılki edisyonu, festivalin kimliğinin sadece 'auteur' sinemasının bir kalesi olmaktan öteye geçtiğini de gösterdi. Sanat Direktörü Giona A. Nazzaro'nun vizyonuyla festival, Emma Thompson ve Jackie Chan gibi yıldızları ağırlarken, Jennifer Lopez'li filmler için milyon dolarlık anlaşmalara ev sahipliği yaparak küresel bir pazar yeri haline de geldi. Ödüllerin sanatsal derinliğe sahip filmlere gitmesi, festivalin sanat ve ticaret arasındaki yeni dengeyi başarıyla kurduğunu kanıtlıyor.
Bu haberde yer alan bilgiler, sinema endüstrisinin önde gelen yayınlarından Variety'nin ilgili haberinden derlenmiştir.