Hollywood'un en prestijli yönetmenlerinden Paul Thomas Anderson (PTA) ve süperstar Leonardo DiCaprio'yu bir araya getiren yüksek bütçeli aksiyon destanı 'One Battle After Another', Kuzey Amerika gişesine iddialı ancak maliyeti göz önüne alındığında kritik bir başlangıç yaptı. Film, siyasi bir gerilim filmi olarak tanımlanırken, DiCaprio'ya ek olarak Sean Penn, Regina Hall ve Teyana Taylor gibi dev isimlerle birlikte, 24 yaşındaki yeni yetenek **Chase Infiniti** Willa Ferguson karakteriyle dikkat çekiyor. Konusu, eski devrimcilerin 16 yıl sonra yeniden ortaya çıkan bir düşmana karşı Willa Ferguson'ı kurtarmak için bir araya gelmesini temel alıyor. Warner Bros.'un dağıtımcılığını üstlendiği film, cuma günü ve ön gösterimler dahilinde 3,634 sinema salonundan toplam 8.8 milyon dolar hasılat elde etti. Bu film, günümüzün parçalanmış kitle kültürü ortamında nadiren görülen bir geri dönüşü temsil ederek, kültürel sohbeti tamamen domine etme potansiyeline sahip bir yapım olarak öne çıkıyor. Paul Thomas Anderson'ın 'One Battle After Another' filminin kültürel etkisine dair detaylı analizleri sitemizden okuyabilirsiniz.

Bu rakam, $130 milyon doları aşan dev prodüksiyon bütçesi ve küresel pazarlama harcamaları düşünüldüğünde, stüdyo için kârlılık yolunda uzun bir mücadele gerektireceğinin sinyallerini veriyor. Filmin hafta sonu açılışının $20 milyon ile $25 milyon arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Eğer film gişede başarılı olmak istiyorsa, güçlü eleştirileri ve izleyici memnuniyetini (CinemaScore) hızla uluslararası başarıya ve uzun süreli sözlü tavsiyeye (word-of-mouth) dönüştürmek zorunda.

Eleştirmenler Hayran, Peki Ya Seyirciler?

'One Battle After Another'ın en büyük gücü, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden aldığı yüksek notlar oldu. Film, şimdiden modern bir klasik statüsüne erişirken, önümüzdeki ödül sezonunun da en güçlü adaylarından biri olarak konumlanıyor. Hatta, Variety'nin son tahminlerine göre, film 10 farklı kategoride tahmini adaylıkla ödül yarışının zirvesinde yer alıyor ve usta yönetmen Paul Thomas Anderson şimdiden En İyi Yönetmen kategorisinin 'Tahmini Kazananı' (Predicted Winner) olarak gösteriliyor. İzleyici memnuniyetini ölçen CinemaScore anketinde film, 'A' gibi mükemmel bir not aldı. 2026 Oscar tahminleri ve Paul Thomas Anderson'ın şansına dair detayları sitemizden inceleyebilirsiniz.

Filmin bu denli büyük bir kültürel etki yaratmasının temel nedenlerinden biri, ABD'nin mevcut siyasi atmosferiyle olan sarsıcı benzerliği. Film, Amerika'nın birkaç yıl içinde dönüşebileceği bir polis devleti ortamında geçiyor ve izleyiciyi otokrasi korkusu, isyan ve pasiflik arasında gidip gelen bir kaygı mağarasının içine hapsediyor. Bu kehanetvari otoriter atmosfer, sadece bir bilim kurgu fantezisi değil; mevcut Amerikan siyasetindeki kutuplaşma ve otoriterliğe kayma endişelerini de bir ayna gibi yansıtıyor. Bu sayede film, geniş kitleleri derinden etkileyen bir siyasi gerilim olarak sadece sinema salonlarında değil, sosyal medyadan siyaset tartışma programlarına kadar her yerde kendine yer buluyor.

Filmdeki başrol oyuncularından Chase Infiniti, Paul Thomas Anderson tarafından daha önceki kamera önü çalışması görülmeden keşfedilen sıra dışı bir yetenek olarak öne çıktı. Genç oyuncu, Willa Ferguson rolüyle eleştirmenlerden tam not alırken, stüdyonun ödül stratejisini de etkiledi; Warner Bros.'un, potansiyel oyların bölünmesini önlemek amacıyla Infiniti'yi 'Başrol Kadın Oyuncu' kategorisinde, Regina Hall ve Teyana Taylor'ı ise 'Yardımcı Kadın Oyuncu' kategorisinde konumlandırdığı bildiriliyor. Chase Infiniti'nin bu filmdeki performansına dair detaylar için ilgili haberimizi okuyabilirsiniz.

Bu skor, Paul Thomas Anderson'ın gişede zorlandığı düşünülen kariyerinde bir dönüm noktası. Yönetmenin 1997 yapımı, bugün kült kabul edilen 'Boogie Nights' filmi, o dönemde sadece 'C' notu almıştı. Aynı zamanda bu 'A' notu, DiCaprio'nun 1997'deki 'Titanik' filmiyle aldığı 'A+' notundan bu yana aldığı en yüksek skor olarak kayıtlara geçti.

PTA'nın Mali Risk Algısı ve Özel Gösterimler

Filmin yapımcısı Warner Bros., ard arda yedi filmi gişede $40 milyon doların üzerinde açan tarihi bir seri yakalamıştı. 'One Battle After Another', bu serinin hemen ardından gelerek stüdyo için bir ‘ateş testi’ niteliği taşıyor. Ödül sezonunda dahi Warner Bros.'un güçlü bir konumda olduğu görülüyor; stüdyo, Variety tahminlerine göre 22 tahmini adaylıkla Netflix'in (21 adaylık) önünde yer alarak Oscar yarışının da liderliğini üstleniyor. Anderson'ın kendisinin bile daha önce yaptığı bir röportajda 'gişede zorlanan biri' olduğunu espriyle belirtmiş olması, bu filmin ticari başarısının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yönetmenin en büyük gişe başarısı, dünya çapında $76 milyon hasılat elde eden 2007 yapımı 'Kan Dökülecek' ('There Will Be Blood') filmiydi. Bu yeni filmin kâra geçmesi için Anderson’ın önceki rekorlarını rahatlıkla aşması gerekiyor.

Filmin gelirlerini artıran bir diğer faktör ise benzersiz gösterim stratejisi oldu. IMAX, 70mm, IMAX 70mm ve hatta Anderson’ın filmi çektiği uzun süredir kullanılmayan VistaVision formatında gösterimler yapılması, lüks bilet fiyatları sayesinde hasılatı yukarı çekti.

Haftanın Kontrast Rekabeti: Çocuklar ve Korku

Bu hafta sonu gişe, türler arasında ilginç bir kontrast sundu. Paul Thomas Anderson'ın sanat eseri, iki zıt türle yarıştı:

1. 'Gabby’s Dollhouse: The Movie': Universal’ın, popüler Netflix okul öncesi serisinden uyarladığı G-dereceli film, $4.3 milyon açılışla ikinci sıraya yerleşti. $32 milyon yapım bütçesi olan film, CinemaScore'dan 'A+' alarak hedef kitlesini tam isabetle yakaladığını kanıtladı. Hafta sonu tahmini $13.6 milyon.

2. 'The Strangers: Chapter II': Lionsgate'in korku serisinin orta bölümü, ilk filmin ($11.8 milyon) yarısından daha az, $2.4 milyonluk zayıf bir açılış yaptı. Eleştiriler kötüydü ve seyirci notu da 'C-' ile hayal kırıklığı yarattı. Ancak filmin sadece $8.5 milyonluk düşük bütçesi, stüdyonun kârlılık beklentisini nispeten koruyor.

Devam Eden Başarılar: Demon Slayer ve Conjuring

Önceki iki hafta sonunun lideri olan Sony ve Crunchyroll'un anime devi 'Demon Slayer: Kimetsu no Yaiba Infinity Castle', cuma günü $1.8 milyon daha kazanarak üçüncü sıraya geriledi. Film, hafta sonunu $6.8 milyonla kapatmayı hedeflerken, toplamda $117.8 milyon iç gişe hasılatına ulaşarak 2025'in en çok hasılat yapan 15. filmi olma yolunda ilerliyor—bu, bir anime yapımı için on yıllar önce hayal bile edilemeyecek bir başarı.

Warner Bros.'un bir diğer başarılı devam filmi 'The Conjuring: Last Rites' ise cuma günü $2 milyon hasılat elde etti. Film, dördüncü hafta sonunda toplam hasılatını $161 milyona çıkararak $55 milyonluk bütçesine karşın olağanüstü bir başarı elde etti. Her ne kadar bu filmin serinin sonu olduğu pazarlandıysa da, en büyük gişe başarısını yakalayan bir seriyi bitirmek stüdyo için zor bir karar olacaktır.